Yasındaki translate Russian
3,700 parallel translation
Bu 5 yaşındaki bir çocuğa bir jetin anahtarlarını vermek gibi olur, sorumsuz ve aptalca.
Это как дать пятилетнему ребёнку ключи от реактивного самолёта безответственно и глупо.
Bu 16 yaşındaki bir kızın beynine eşdeğer bir beynin var demek oluyor.
Это означает, что у тебя мозг 16-летней девочки.
10 yaşındaki sen bir kelebek tapınağı yapmadığın için hayal kırıklığına uğrardı.
10-летний ты был бы разочарован, что ты не построил заповедник бабочек.
Evet, tabii. Ona "10 yaşındaki halim artık arkadaşlarımla görüşmediğim için hayal kırıklığına uğrardı," dedim.
Да, я сказал ей, что 10-летний я был бы разочарован, что я не вижусь с друзьями.
10 yaşındaki sen şu andaki seni görebilseydi ne düşünürdü?
Да.
10 yaşındaki benin tek istediği karanlıkta oturup bilgisayar oyunu oynayıp cips yemekti.
Как ты считаешь, что 10-летний ты подумал бы о тебе, если бы увидел тебя сейчас? 10-летний я хотел сидеть в темноте играть в компьютерные игры и есть чипсы.
10 yaşındaki sen şu andaki senden bayağı memnun olurdu, değil mi?
Ничего себе.
Öğrencilerimden Tracy ve Sophie çok yakın arkadaşlardı ve 16. yaş günlerini ortaklaşa kutlamayı planlıyorlardı. Ta ki Rodney adındaki çocuk için kavga edene dek.
Две моих ученицы, Трейси и Софи, не-разлей-вода, хотели праздновать 16-летие вместе, пока не поссорились из-за парня, Родни.
Bir kasapta işlenen cinayette kimliği Sakagami Kohei olarak belirlenen 41 yaşındaki kurban olay yerinde hayatını kaybetti.
Убийство произошло в мясной лавке. скончался на месте.
Bir teoriyi test etmek için sekiz yaşındaki bir çocuğa çiçek hastalığı bulaştırmış.
Инфицировал 8-летнего ребенка оспой, чтобы проверить недоказанную теорию.
Şimdiden bizim en havalı halimizden daha havalı olan 17 yaşındaki biri tarafından şapa oturtulduk.
Нас поймала 17-летняя, которая уже круче, чем мы когда-либо были.
13 yaşındaki bir çocuğu öylece öldüreyim mi?
Просто взять и убить 13-летнего парня?
16 yaşındaki kızları, Phoebe Stansbury.
16-летняя дочь, Фиби Стэнсбери.
En küçük çocukları, 6 yaşındaki Nadine Stansbury.
Младшая дочь, 6-летняя Надин Стэнсбери.
Ateş edenin yanında bulduk, Kyle Stansbury, 17 yaşındaki oğlu.
Мы нашли его рядом со стрелявшим, Кайлом Стэнсбери, 17-летним сыном.
Bunlardan biri de yüzünden vurulmuş altı yaşındaki bir kız çocuğu.
Одна из которых - 6-летняя девочка, которой в упор выстрелили в лицо.
Bay Stevens, 13 yaşındaki bir çocuğu dövmek sizce uygun mu?
Мистер Стивенс, вы считаете приемлемым шлепать 13-летнего мальчика?
10 yaşındaki bir çocuktan hayat dersi almak nasıl hissettiriyor?
Каково слушать поучения от десятилетней?
Altı yaşındaki bir çocuğu buraya neden getirmiş?
Зачем привозить сюда шестилетнюю девочку?
Dört yaşındaki bir çocuk için Jaye'di.
- Джейн. Но для четырехлетней девочки - Джей.
Bu süreyi gerçekten annem ve 19 yaşındaki Koreli kocası hakkında konuşmak mı istiyorsun?
Ты правда хочешь провести даже часть этого времени, обсуждая мою мать и 19-летнего корейского мужа?
Sör Richard vuruldu ve 19 yaşındaki uşağı kapıyı henüz kapatmıştı.
Сэр Ричард скончался, как и его 19-летний привратник, который просто закрывал дверь.
Biri 74 yaşındaki Hannah Ketcham ya da felçli hasta olan Loretta Brewster ve geriye tek kalan Maarten Dejong'un karısı, Klara...
Ну есть... Ханна Кетчам, ей 74 года. Или Лоретта Брюстер, которая страдает от паралича, поэтому остается только... жена Мартена Деджонга
Anlaşılan, 10 yaşındaki bir çocuk bayanlar tuvaletinde dolanıyormuş ve beni yerde baygın halde bulmuş.
- Девочка зашла в дамскую комнату и нашла меня без сознания. На полу.
Küçük bir parçan hep 13 yaşındaki kız gibi kalıyor.
- В тебе всегда сидит та тринадцатилетняя девчонка.
- O 12 yaşındaki kız sen miydin?
- Вы были той девочкой? - Да.
12 yaşındaki halin gibi konuş.
Словно вам двенадцать лет.
Onun 14 yaşındaki kızı Isabel'i arıyormuşsun.
Ты звонил Исабель, его четырнадцатилетней дочери.
Ölenlerin arasında, arkadaşlarıyla dansa gitmiş 17 yaşındaki Ryan Atwater'da vardı.
Среди погибших Райан Этуотер, 17 лет, который был на танцах вместе с друзьями.
Kayden Fuller adında yedi yaşındaki bir kız çocuğu... dün akşam kaçırıldı.
7-летняя девочка по имени Кайден Фуллер похищена прошлой ночью.
17 yaşındaki bir çocuğu dinlemeye gidiyorum.
Мне нужно на прослушивание к 17-летнему ребёнку.
Yaklaşık bir hafta sonra gebe kalacağım. Yüzde 50 yeni DNA ile 20 yaşındaki biri kadar sağlıklıyım.
Спустя неделю после зачатия я становлюсь здоровым 20-летним человеком с 50 % нового ДНК.
- Lucille arada sırada bir öfke nöbeti 8 yaşındaki her çocuğun hakkı.
Люсиль... случайный всплеск гнева характерен для любого 8-летнего ребенка.
Ama kendisi her 8 yaşındaki çocuk gibi değil.
Но он не любой 8-летний ребенок.
Benim yemeğimi yiyip karıma sarılıp yattığın 30 yaşındaki görüntünü kafamdan silemiyorum da.
Поскольку я не могу выбросить из головы вид 30летнего тебя кушающего мою еду и обнимающего мою жену.
İkinci el albümler satan 20 yaşındaki bir çocuğun nasıl böyle bir evi olur?
И как так вышло, что двадцатилетний торговец подержанными дисками мог позволить себе такую квартиру?
Marshall'ın Minnesota'ya gittiği andan itibaren Lily, Reno slot makinesinin başındaki 46 yaşındaki bir nine gibi cigaraları gizlice tüttürmeye başlamıştı.
С того момента, как Маршалл уехал в Миннесоту, Лили втайне дымила как 46-летняя бабушка за игральным автоматом.
Senin tanıklığına göre geri kalan insanlar sen, karın ve sekiz yaşındaki kızındı.
По вашим же показаниям, кроме вас, вашей жены и вашей восьмилетней дочери там никого не было.
Bebeğim, bu şarkıların hiçbirini 6 yaşındaki çocuklar için çalmamalısınız bence.
Детка, не думаю, что вам стоит играть какие-то из этих песен перед шестилетками.
Brisbane Nehri yakınındaki ormanlık alanda dört yaşında bir çocuk ölü bulundu.
Четырехлетний мальчик был найден мёртвым в лесу неподалёку от реки Брисбен.
Danny, hakkındaki ana babasıyla kırsal yerde yaşıyor şeklindeki dedikodular nedeniyle rağbet görmüyor.
Денни не популярный, согласно слухам он спит с мамой и папой
İyi tarafından bakarsak, 6 yaşındaki tüm kızlar tacımı kıskandı.
С другой стороны, каждая шестилетка здесь теперь завидует моей тиаре.
17 yaşındaki Katherine Beckett'in pek çok genç talibi olduğuna eminim.
Я уверен, у семнадцатилетней Кэтрин Бекет было много молодых ухажеров.
500 yıldır yaşıyorum ve hala ikisi arasındaki farkı anlamadım.
Я живу уже пять столетий и до сих пор не вижу разницы.
50 yaşındaki bir kadının bir çocuktan faydalandığını biliyoruz.
Мы знаем, что она была 50-летней женщиной, использовавшей ребенка.
Bir baba ve üç yaşındaki oğluna.
Отец и его трехлетний сын.
... 17 yaşındaki oğullarıydı.
... 17-летний сын.
Evet ama nineciğimiz geri dönüp yaş ayrımı davası açtı. Biz de götümüzü kollamak için karşındaki Bran Flakes'i işe aldık.
Да, но потом бабуся вернулась и подала иск о возрастной дискриминации, так что мы наняли Брена Флейкса, тчобы прикрыл наши задницы.
Dokuz yaşındaki bir kızın kemikleri gibi.
Например, кости 9-летней девочки.
Ben de psikopat bir tilki tarafından ele geçirilmiş 17 yaşındaki bir çocuğun kurbanı olmak istemiyorum.
Ну а я не хочу стать жертвой 17-летнего паренька, одержимым психованной лисицей.
Sonra evrim onlara ne yaparsa yapsın senin gibi yolundan sapmayan bu 360 milyon yaşındaki yaratıklar var.
А еще есть эти 360-млн-летние существа, которые остались такими же, прямо как ты, несмотря на то, что эволюция преподнесла им.