Yön translate Russian
1,270 parallel translation
- Yön tarifi.
- Направления.
Belki de bu yaptığın White'ın aklını başına getirir - hayatına bir yön verir.
Может твоя деятельность поставит Вайту мозги на место.
Babam öldüğünde bir şey yön değiştirdi.
Что-то сместилось, когда умер мой отец.
İstediğimi sandığım her şey, yön değiştirmiş gibi.
Знаешь, все что я думала, что я хочу, о чем я мечтала как-то отдалилось.
Birini daha iyi tanıdıkça, Aslında ne kadar ortak yön bulunduğunu farkedersin.
Когда познакомишься с кем-то, понимаешь, сколько у вас на самом деле общего.
Yani bu kızda hiç çürük bir yön yok.
я подразумеваю, у неё нет недостатков.
Ruhken yön bulmak hiç kolay değil.
Нелегко управлять собой, если ты дух.
Bir yön çizmeli, o yönde gitmeliyiz...
Надо наметить цель и идти к ней.
- Ona azıcık eğlenceli bir yön verelim.
- Этакий симпатичный растяпа - цветной.
Tanrım, yerçekimi yön değiştiriyor.
- Притяжение изменилось. - Ей надо помочь.
Yeteneğimiz- - Erkeklerin harita okuyabilme... yön bulabilme yeteneği bizi yararlı hale getiriyor.
Наша способность читать карты делает нас, мужчин, полезными.
Biz kadınların daha kötü bir yön bulma duygusu olduğunu mu söylüyorsun?
Ты хочешь сказать, что у женщин недоразвито чувство ориентации?
"Herkes Gökyüzü Altında" cümlesi kararına yön versin.
Пусть "Все Под Небесами" приведет тебя к решению
Geldiğimiz yön.
Откуда мы приехали.
Olayların bu şekilde yön değiştirmesi ne kadar tuhaf.
Забавно, как всё в жизни складывается.
Hayatta yeni bir yön seçmek liste gerektiren bir şey değildir.
Выбор нового направления в жизни не всегда требует списка.
Yanlış yön, aşkım.
- Конечно! Не туда, милочка.
Nereye yürüyeyim? - Bir yön seç ve arkanı dönmeden yürü.
- Выбери направление, только не поворачивай назад
Wash, biraz yön bilgisi iyi olurdu.
Уош, нам бы пригодилось небольшое напутствие
Levazımatçılık yapmak ruhani bir yön mü yani?
Директор похоронного бюро — тоже призвание?
Senin şu plan işin hayatına yön vermene... veya temelindeki çatlakları tamir etmene... yardımcı oluyorsa, buna çok sevindim.
Я счастлив, что твоя "Программа" помогает тебе перестраивать свою жизнь. и заделывать трещины в фундаменте.
Dümdüz aşağıya indiğini ve çarpmadan önce yön değiştirdiğini gördüm.
Я видел, как он падал вниз, но перед самым падением отклонился от курса.
Hayatına yön ver öyle yaşa.
Живи своей жизнью, управляй своей жизнью.
Işık yön değiştirdi, kuzeye doğru yöneldi.
Взгляд Ока направился на Север.
Motorlarını yeniledik, yön bulma sistemi ekledik, uçuş kontrol sistemlerinin büyük bir kısmını elden geçirdik- -
- Мы восстановили моторы... починили системы наведения, многое заменили в системе управления полётом.
iki gemi, iki yön.
Двa кoрaбля - двa пути.
- Biri bana yön tarif edebilir mi?
- Кто-нибудь подскажет мне дорогу?
Biri bana yön tarif edebilir mi?
Кто-нибудь подскажет мне дорогу?
Birine yön soralım. Kime?
Давай спросим у кого-нибудь дорогу.
Yön değiştirelim.
Изменим направление.
Aksi yön!
Возврат!
Ben rüzgar yön değiştirdi diyorum.
Я чувствую, как сменился ветер.
Yön sormak için.
Я просто хотел спросить дорогу.
Hayatına yön verebilecek biri gibiyim.
Теперь я смогу контролировать свою жизнь.
Gerçeklik arzular için yön değiştiriyor.
Искривление реальности по желанию.
Bu konuşmayı çevirmek istediğin yön burası mı?
Это то русло, в которое ты хочешь перевести разговор?
Yoldan geçen birine yön sorabilirsiniz. Yüzün olmadığını göreceksiniz.
Вы спрашиваете у прохожего дорогу и тут обнаруживаете, что у него нет лица или чего-либо другого.
Yön bulma duyumun olmamasından değil.
Не из-за отсутствия месторасположения.
Yön değiştiren bir yumruk...
Удар с изменением направления...
O da kesinlikle yanlış yön.
Это жуткое отклонение от курса.
Naruto'nun yön bulma hissi sıfır...
Учитывая то, на сколько хорошо здесь ориентируется Наруто...
Yön bulmak için durmamamı söyleyen sendin.
Это ты не хотел спросить, куда дальше идти.
En iyi şansımız bu yön.
Наземного базирования. Нам, похоже, туда.
Bir gün bunu öğrenmeyi umuyorum. Hayatıma yön veren şey bu.
Надеюсь, однажды, что-нибудь разузнать.
İki gemi görüyorum, yön 1 19 işaret 7.
Перейти на дальный радиус сканирования.
Birileri yön değiştirdi.
Кто-то решил сменить сторону.
RADYAS YON UYARlSl
"Осторожно! Радиация!"
Ko-mis-yon.
Комиссионные.
Bir saniyeliğine yön değiştiriyoruz.
- Отлично.
Salak, nereye çıkıyon!
Он не может "пойти вон", тупица.
Onu başarmasına yardımcı olan şey bu teknik ; Shugo Hakke Rokujuu Yon Shou'dur.
И в результате появилась эта техника, Щугохакке Рокуджу Ёншу.