Zayıfladı translate Russian
164 parallel translation
Neden bu kadar zayıfladın?
Почему ты так сильно похудел?
Bütün duvarlar zayıfladı.
Стены пещеры деформированы.
Zayıfladın mı sen?
- Ты похудел!
Ama Güney gücünün ve nüfuzunun zayıfladığını gördüğü düzinelerce Batı kasabasına saldırmaya başladı.
Однако, почувствовав снижение своего влияния, в десятках западных городов юг вступил в борьбус неизбежным.
Yarı insanım. Reflekslerim yok oldu, zihinsel yeteneklerim zayıfladı.
Мои рефлексы замедлились, умственные способности тоже.
Güneşten uzaklaşırken frenler zayıfladı.
Отрыв от солнца ослабил их, сэр.
Kalkanlarımız zayıfladı.
Мы потеряли 5 процентов из нашего запаса энергии, сэр.
Zayıfladım galiba.
А я, кажется, похудел!
Sağlığı zayıfladı.
Здоровье хромало.
Desteklere bak, zayıfladılar.
пяосенте тис паяовес. енасхемоум.
Karar verildi. Yaşam destekleri de zayıfladığına göre o insanlar gemilerinden en kısa sürede çıkarılacak.
апожасисале оти, ажоу та упостгяийтийа сустглата жхимоум, ма летажеяоуле тоус амхяыпоус ейтос сйажоус алесыс.
Geriye güzellikler kaldı. Kötülük zayıfladı.
Понапрасну ни зло, Ни добро не пропало,
Evren genişledi, soğudu ve ışık zayıfladı.
Постепенно она расширялась, остывала и темнела.
- Sen mi kilo aldın, ben mi zayıfladım?
- Это ты пополнела или я похудел?
Hem de yedeklerde orada, şimdiki zayıfladığından beri.
Там и запасные, поскольку с электричеством здесь плохо.
Gözlerim çok zayıfladı artık.
Мой глаз уже не доходит так далеко.
Sonuç olarak, hanedanlığın gücü ve etkisi ciddi biçimde zayıfladı.
В результате сила и влияние Дома ослабели.
Bu kadar zayıfladığına inanamıyordum.
Он был такой худой.
Ama şimdi. Geçen 9 aydan sonra... Zayıfladı.
ј теперь, дев € ть мес € цев спуот €, она отала такой тощей, и отановитс € все худее.
Sanırım, Kaptan zihinsel olarak zayıfladığında, bunu yapmak gerekli, ama sen deli değilsin, Kathryn.
Это было бы необходимо, если бы капитан корабля была психически ненормальной, но вы ведь не сумасшедшая, Кэтрин.
Üçüncü ciğerdeki basınç 11 psi'nin altına düşünce yaşam belirtileri zayıfladı.
Мы перестали наблюдать жизненные признаки, когда давление в третьем легком упало ниже 11.
Benim kollektif ile olan altuzay bağlantım boyutlar arası çatlaktan dolayı zayıfladı
Моя подпространственная связь с коллективом ослаблена после прохода через разрыв между измерениями.
Belki zayıfladığımızı düşünüyorlar.
ћожет они думают, что мы стали слабей.
Bu yolla onlar zayıfladıkça sen güçlenirsin.
Так ты становишься сильнее, они же слабее.
Zayıfladın mı?
Ты похудел?
Bu da koruma alanının neden zayıfladığını açıklıyor.
Это могло бы, объяснить почему удержание слабеет.
Farfara, zayıfladın diye evlenmeyecek seninle.
Если ты и потеряешь пару килограммов,
- Evet, zayıfladım.
Ты совсем не ешь?
kılıcı zayıfladı ve önemlisi gözlerinin durumu değişti.
За последние месяцы он стал слабее. что взгляд его изменился коренным образом.
Seven of Nine, Unimatrix bir sıfıra üçüncü ek, sen zayıfladın.
Седьмая из Девяти, Третичное Дополнение Униматрицы Ноль Один, ты слабеешь.
Oh, yeah! Zayıfladım!
Если бы ты вываливал только раз в год.
Tatlım, daha şimdiden beş kilo zayıfladın.
Дорогуша, ты потеряла 2,5 кг.
Toye, Guarnere, Muck ve Penkala'yı kaybettikten sonra çok zayıfladılar.
Он самый ослабший после потери Тои, Гарнье, Мака и Пенкалы.
ve biraz da zayıfladım.
И я немного похудела.
Serasında yetişen sebzelerin suyunu içerek o kadar zayıfladı.
И она потеряла весь вес от того что пила сок из овощей, выращенных на почве в её оранжерее.
Siz yabancılar Savaş Kadununu getirdiniz. Bu yüzden Yeryüzü ile kayalar arasındaki bağlar zayıfladı.
что вы принесли с собой Кадун зла связь между камнями и Землей стала слабее.
Kuşlar okyanusta yüzebilir, balıklar da uçabilir. Kutsal kaynağın Tanrısı... Yeryüzü ile kayalar arasındaki bağ zayıfladı.
летающие в небе.... связь между камнями и Землей ослабла.
Senin kalbin de zayıfladı, bu iyi değil.
Если стимулируют кровообращение, дела плохи.
Korecesi iyice zayıfladı.
По-корейски она говорит очень плохо...
Şu bağlantı noktalarının nasıl zayıfladığını görüyor musun?
Видишь, как швы прогнили?
Yeteneklerimin zayıfladığını hissetmiştim, fakat bir şey söylemedim, umuyordum ki etkiler sadece geçici olur ve gücüm tekrar eskisi gibi olur.
Я увидел в себе новые возможности и существование компромиссов. Но я соврал, в надежде, что эффект будет временным и моя сила вернется.
Nasıl zayıfladın?
А почему вы больше не толстый?
Ya çok zayıfladıysa, ya bacaklarını başka erkekler için açtıysa?
Или раздвигает ноги для других мужиков?
görüşüm mantığım zayıfladı.
- Зрение- - И ум притупились. Нет, мы едва знакомы.
Biraz zayıfladım. Ve Michael Jackson'ın deri hastalığına yakalandım.
Я немного похудел, и подхватил ту же кожную болезнь, что у Майкла Джексона.
Refleksler iyice zayıfladı.
Рефлексы незначительно ослабли.
Biraz zayıfladın mı ne?
Разве что похудел?
Zayıfladı.
Но она ослабла.
Vücudum çok zayıfladı
от своего слабого тела.
20 pounddan fazla zayıfladım.
Я сбросил около 20 фунтов.
Zayıfladım.
Да, похудел.