English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Z ] / Zayıflıyor

Zayıflıyor translate Russian

203 parallel translation
Gündüzleri radyo sinyali zayıflıyor.
Радиостанции плохо ловятся в дневное время.
Hafızam gün geçtikçe zayıflıyor.
У меня впечатление, что я каждый день что-нибудь забываю.
Lakin bu demek oluyor ki bedenim zayıflıyor.
Но это значит, что тело слабеет,
Deflektör ekranımız zayıflıyor.
Дефлекторный экран слабеет, сэр.
Olumsuz tarafım revirde kontrol altında. Kararsızlığım gitgide artıyor ve irade gücüm hızla zayıflıyor.
Моя отрицательная сторона под присмотром в лазарете, моя собственная нерешительность растет.
- Yörüngemiz zayıflıyor.
Орбита начинает сужаться.
Etkenler zayıflıyor.
Колебания уменьшаются.
Saptırıcılar dayanıyor ama zayıflıyorlar.
Экраны держатся, но слабеют.
Mr. Spock yörüngemiz zayıflıyor.
Орбита сужается, мистер Спок.
Dilityum kristalleri zayıflıyor.
Говорит Скотти, сэр. Кристаллы дилитиума корабля истощаются.
Kalkanlar dayanıyor ama zayıflıyor.
Щиты выдержали, но ослабли.
Okumalarımız enerjinizin çok azaldığını gösteriyor, kalkanlarınız da zayıflıyor.
"Энтерпрайз", по нашим данным у вас мало энергии, щиты отказывают.
Bölgeye ne kadar ilerlersek, hayati fonksiyonlarımız o kadar zayıflıyor. Neden olduğuna dair hiç fikrim yok.
Все, что могу сказать, чем дальше мы заходим в зону затемнения, тем слабее наши жизненные функции, и я не знаю причину.
Tereddüt etmiyorum kararlılığım zayıflıyor.
Но моя решимость не ослабеет ни на секунду.
Vurma sesleri zayıflıyor ama gidecek iki yön var gibi görünüyor.
о хояубос аявисе ма ваметаи, акка упаявоум дуо йатеухумсеис ломо.
Sert kasların dokuları zayıflıyor pulluktaki kırlaşmış öküz gibi ve artık gece düştüğünde arkamda iki kanat ışıldamıyor.
Жестких мышц ослабели узлы, Как на пашне седые валы, И не светится больше ночами
Zayıflıyor musun şişko?
Худеешь, толстушка?
Zayıflıyor!
Он слабеет!
Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor.
изнемогла от грехов моих сила моя, и кости мои иссохли.
Ne zaman boşanalım desem, kadın iki buçuk kilo birden zayıflıyor.
При одном упоминании о разводе она худеет на 5 фунтов.
Kaptan, gemi şamar oğlanına döndü. Saptırıcı zırh zayıflıyor.
Капитан, она летает бесшумно.
Kıç kalkanları zayıflıyor.
Мы теряем кормовой щит.
Rüya görüyor olabilir. Rüya gören birini uyandırmanın çok tehlikeli olduğunu biliyor musunuz, beynine zarar verebilirsin. Bana çok oluyor, insanın zekası zayıflıyor.
Ему, наверное, снятся сны, а вы знаете, что это опасно - будить человека, если ему снятся сны, потому что тогда часть его мозга не проснется, а если делать так часто, то он повредится умом.
sinirsel temelleri zayıflıyor.
Ее нервная система слабеет.
Ne yazık ki, bileğin gücü... bilekle birlikte zayıflıyor.
К сожалению, сила кисти исчезает вместе с кистью.
Hareket ediyor. Ölüm çağırıyor. Belirtiler zayıflıyor.
Оно приближается, зовёт, тихо напевает.
- Kapsülün yaşam desteği zayıflıyor.
Сэр, системы жизнеобеспечения капсулы отказывают.
Her geçen gün zayıflıyor. Bana ihanet ettiğini düşünmeye başladım.
ќна с каждым днем отановитс € все худее и худее. ќна мен € предала.
İyon izleri zayıflıyor.
Их ионный след ослабевает.
Yolcuların yaşam işaretleri, giderek zayıflıyor.
Жизненные показатели пассажиров слабеют.
Bu iblisler gerçekten güçlü, ve Morgan ise her geçen gün biraz daha zayıflıyor.
Если не считать того, что эти демоны чрезвычайно сильны, а Морган... Кажется, слабеет с каждым днем.
Komutan Chakotay, kemiklerdeki kalsiyumun azalmasından acı çekiyorsunuz, dokular çürüyor, görüşünüz zayıflıyor- - tüm klasik yaşlanma belirtileri- - ama saatler içinde meydana geldi.
Коммандер Чакотэй страдает костной декальцинацией, тканевыми некрозами, уменьшением остроты зрения - все классические признаки старения - но они развились за несколько часов.
Borg kalkanları zayıflıyor.
Щиты корабля боргов слабеют.
Uyuyamazsınız, yiyemezsiniz beyniniz oksijen eksikliğinden ölüyor, vücudunuz kötüleşiyor ve kaslarınız gittikçe zayıflıyor.
Ты не можешь спать, не можешь есть, твоему мозгу не хватает кислорода, твое тело измучено... а мышцы истощены.
ama zayıflıyor.
но он слабеет.
Kargo gemisinin kalkanları zayıflıyor.
Щиты грузового судна ослабевают.
Kalkanlar zayıflıyor.
Щиты ослабевают.
Hareket kontrolleri zayıflıyor, ama hastayı bıraktıracak kadar değil.
Моторная активность ослабевает, но недостаточно, чтобы освободить пациента.
Asalak hala zayıflıyor.
Паразит все еще слабеет.
Cap'in bilekleri zayıflıyor.
У Кэпа всё хуже с лодыжкой.
Alfa dalgaları zayıflıyor.
Его альфа-волны слабеют.
Neokorteksi zayıflıyor.
Его неокортекс слабеет.
Kalkanlar zayıflıyor.
Их щиты слабеют.
Güç zamanla zayıflıyor. Görev bir kez devredildiğinde ise tamamen kayboluyor.
Ну, как говорят, старость - не радость, и как только ты передал работу, ты теряешь силу.
Sinyal zayıflıyor. - Ana geminin duyduğundan kuşkum var.
Сэр, сомневаюсь, что материнский корабль услышал его.
- Zayıflıyor kaptan.
- Сужается.
Bir dakikalık zayıflık seni onlardan yapıyor, rahatlıyorlar, sonra kontrolü sen alıyorsun.
Когда ты слаб, становишься на них похож.
Diğer adamın zayıflığı, sizi büyülemeye başlıyor ve bir akşam, kumar oynayıp her zamankinden daha ağır bir yenilgi aldığınızda bundan nasıl faydalanacağınızı anlıyorsunuz.
Слабости других стали пленять Вас. И однажды вечером, когда Вы особенно сильно проигрывали Вы увидели, как воспользоваться ими.
Güç seviyeleri düşüyor, yaşam destek sistemi zayıflıyor.
Уровень энергообеспечения падает.
Sinapsları zayıflıyor. ÇN : Sinaps :
Синапсы отказывают.
Ama zayıflığın tekniğinden kaynaklanmıyor.
Твоя слабость не в технике.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]