English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ü ] / Üvey

Üvey translate Russian

1,598 parallel translation
Astor'ın üvey babası, Dexter Morgan.
Я отчим Астор, Декстер Морган. Да.
Sarhoş, hırsız, genç üvey kızımla irade savaşındayım. O kazanacak.
Да, выясняем, чья воля сильнее - моя или моей пьющей и ворующей дочери-подростка, и перевес на её стороне.
Garcia'ya ıslahevleri ve üvey ailelerdeki kayıp çocukları araştırmasını söyledim, Hepsi de bu 10 siyah noktayla temsil ediliyor. - 10 tanesi profile uyuyor.
Я сказал Гарсии расширить поиск пропавших детей в тех детских домах и учреждениях по уходу за несовершеннолетними, все они обозначены этими десятью черными точками.
Daha hazır bile olmadan adamla birlikte yaşamaya başlar ve dikkatli olmazsa 26 yaşındayken kendini varlığından bile haberi olmadığı hamile bir kızın üvey annesi olarak bulur.
Она моргнуть не успеет, как окажется 26-летней мачехой его беременной дочери, о которая она и знать не знала.
Her perşembe, aksi üvey babasıyla ve osurduğunda çıkan sesi öksürerek bastırabildiğini zanneden üvey erkek kardeşiyle beraber kahve içmek zorundaymış.
Она должна пить кофе каждый четверг со своим злым свёкром и своим деверем, который кашляет, потому что он думает, что этим заглушает звук своих пуков!
Serseri üvey evlat babasını öldürür ve sonra da mirasına konar.
Пасынок-ублюдок убивает своего отца и потом занимает его место.
Hem Zoey çizgi film karakteri olsa Külkedisi'nin kötü kalpli üvey annesi olurdu!
А если Зоуи мультяшниый персонаж, то она злая мачеха Золушки!
Hem Zoey çizgi film karakteri olsa Külkedisi'nin kötü kalpli üvey annesi olurdu!
А если Зоуи мультяшный персонаж, то она злая мачеха Золушки!
Ertesi sabah tanıdığı en hayırsever adamı ziyaret etmeye gitti. Long Island'ın dışındaki kilisede papazlık yapan üvey kardeşinin babası Sam Gibbs'e yani.
На следующий день он посетил самого щедрого человека из тех, что он знал - отца своего сводного брата, Сэма Гиббса, священника в церкви на Лонг Айленде.
Annen bu nedenle üvey babanla evlendi.
Поэтому твоя мама и вышла замуж.
Yok, oğlum değil. O üvey oğlum.
Он мне не сын, а пасынок.
- Hayattalar mı? - Evet. Annen öz mü yoksa üvey mi?
Ты живёшь со своей настоящей мамой?
Ama onların aksine 13 yaşımda iken üvey babam tarafından tecavüze uğradım.
Но в отличие от них, меня изнасиловал отчим, когда мне было 13 лет.
Bu, Eldad'la Midad Musa'nın üvey kardeşi demektir.
Это означает, что Эльдад и Мейдад были наполовину братьями Моисея.
Gördüğüm en kötü üvey annesin.
Ты худшая мачеха на свете.
Kocam öldü, üvey kızım bana acı çektiriyor.
Мой муж умер, а падчерица бросила меня.
Merhaba. Ben Mitch Emhoff. Clark'ın üvey babası.
Митч Эмхофф, отчим Кларка Морроу.
Karısı ve üvey oğlunu kaybeden bir adama karısının ölmeden önce onu aldattığını söylemen gerekti mi?
Ты говорил мужчине, потерявшему жену, что она изменила ему перед смертью?
Ben... Sadece karımı ve üvey oğlumu gömmek dostlar ve akrabalarımızla merasim yapmak istiyorum. Ve yas tutmak.
Я хочу похоронить жену и пасынка, и родные должны с ними попрощаться.
Annemin tacizci üvey kardeş alt kişiliği neredeyse bir deniz ürünüyle cinayet işliyordu.
Мама переняла на себя личность, своего сводного брата, который чуть не совершил убийство моллюсками.
Ya da üvey kardeşi.
или сводный брат.
Babası Frank, üvey annesi Bev, üvey kardeşleri Charmaine ve Tara olan Bryce Craine var.
Там лежит Брайс Крейн, сын Фрэнка, мачехи Бев, сводных сестер Шармейн и Тары.
Bu durumda üvey kardeşi oluyor.
Или, в данном случае, сводный брат.
Walter burada üvey babasının Olivia'yı dövdüğünü yazıyor.
Эта девочка, Оливия... Уолтер, здесь говорится, что по твоему предположению отчим её бьёт.
Yani üvey babanın seni dövdüğünü?
Уолтеру, что твой отчим бьёт тебя?
Bunu üvey babam yaptı.
Это сделал мой отчим.
- Olivia'nın üvey babası.
Отчим Оливии. Что?
Olivia'nın üvey babası.
Это.. это он! Отчим Оливии.
Birkaç yıl önce, üvey annem yalan beyanname verdi ve masum bir adam hapse girdi.
Несколько лет назад моя мачеха лжесвидетельствовала, и невинный мужчина отправился в тюрьму.
Anneannem ve üvey babam ve son olarak polisten kaçarken görülen öz babam?
Моя бабушка и мой отчим, и мой отец, который сбегал от полиции, когда я видел его в последний раз?
O üvey annesiyle yatarken Lord Marcus'la çıkmışsın.
Вы встречались с лордом Маркусом в то время, пока он спал со своей мачехой.
Ben Cyrus Rose, Blair'in üvey babasıyım ve bu da eşim Eleanor.
Я - Сайрус Роуз, отчим Блэр, а это моя жена - Элеанор.
Fayda sağlamak için seni dolandıran bir anne seni kendi şirketinden atabilen bir üvey anne ve elbette, hayatının aşkının Manhattan'dan daha küçük bir monarşi için seni bırakması.
Мать, которая одурачила тебя ради прибыли, мачеха, которая выкинула тебя из твоей же компании, и конечно, любовь твоей жизни оставила тебя ради королевства меньшего, чем Манхэттен.
- Tyler Mandi'in üvey kardeşi.
- " айлер - сводный брат ћэнди.
Nerede olduğum, üvey ailemin umrunda değil. Çeklerini almaya devam ettikleri sürece sorun yok.
Моим приёмным родителям наплевать, где я... пока они получают чеки.
Neden üvey aileni şikayet etmiyorsun? Kime?
Почему ты не хочешь пожаловаться на своих приёмных родителей?
Telefonda üvey ailesiyle falan konuşuyordu belki de.
Он мог говорить со своими приёмными родителями, или ещё с кем.
Caleb, üvey ailesninin yanına mı dönmüş?
Калеб вернулся в свою приемную семью?
Ben çocukken, üvey babam beni taciz ediyordu.
Мой отчим домогался меня, когда я была ребенком
Ben çocukken, üvey babam beni taciz ediyordu.
Когда я была маленькой, мой отчим домогался меня
O ölü adam senin üvey babandı ve seni taciz ediyordu.
Этот мужик был твоим отчимом И он приставал к тебе.
Bu benim üvey babam.
Это мой отчим.
Gaby'nin üvey babası tekrardan onu ürkütmeye başladı...
Отчим Габи вернулся с угрозами
Babam öldüğüne göre sen hâlâ cadı üvey annem mi oluyorsun yoksa yalnızca cadı yönetici ortak mısın?
Теперь, когда отец умер, ты все еще моя злая мачеха или просто злой управляющей партнер?
Dottie'nin, üvey annesinin kukusuna bakmasını istemiyorum.
Не хочу, чтобы Дотти смотрела на дырку собственной мачехи.
- Doğru. Bizi sanki üvey yapıyor gibi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
И это вроде как делает нас с тобой родственниками, понимаешь о чем я?
Kızın 16 yaşına bir kez girer ve üvey babası, benim param yetmediği için ona bir araba alacağını söylerse...
Дочери исполняется 16 лет только один раз, и когда мне сказали что ее отчим купит ей машину, потому что я не могу себе этого позволить...
İstanbul Sultanı, üvey kardeşi Cem'i misafir etmemizi talep etti. - Rehin olarak mı?
Султан константинопольский просит, чтобы мы приняли его сводного брата, Джема, под наше покровительство.
Bütün o üvey baba olayının bana göre olmadığını anladım.
Оказалось, что вся эта штука с отчимом - не для меня.
Yani üvey aileye veriliyor. Normalde evet, ama çoğu aile büyük çocukları eve almıyor.
И он отправляется в приемную семью.
Ama bence babanın bilinçli bir şekilde birisini öldürebileceğine inanacak kadar tanıyorsun. Belki de. Umarım üvey annen büyük Bart Bass'in mirasını korurken için hapislerde çürür.
Я надеюсь, что твоя мачеха наслаждается гниением в тюрьме защищая имя Барта Басса.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]