English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ I ] / Isla

Isla translate Russian

2,385 parallel translation
Anlayışla falan karşılamadım.
Ничего у нас не нормально.
Her konuda açık sözlü ve dürüst oldum. Şu dünyada kime sorsanız içimde bulunduğum durumu anlayışla karşılardı.
Но я всегда была с ним честной и если кто-то в этом мире может понять тяжёлую ситуацию, в которой я нахожусь, то это...
Lütfen hayatımı bağışla.
Прошу, пощади меня.
Ve alkışla.
И хлопай.
Gülümse ve alkışla.
Улыбнись и хлопай.
Bağışla.
Прости.
Bunu anlayışla karşıladım.
Я знала, о чем он говорит, понимаете?
Durumu anlayışla karşıladığın için teşekkür ederim.
Спасибо, что всё поняла.
Tuvaletteki bu ani satışla hiçbir ilgim yok. - Çok acınası.
У меня ничего общего с этой внезапной распродажей в уборной.
4 numaralı çıkışla Kangnam istasyonuna mı çıkalım yoksa Yuksam AVM'nin arka sokağına çıkıp, Kangnam bulvarına mı geçelim?
Станция Каннам, выход номер четыре или... станция Юксам, рядом с торговым центром, а дальше по бульвару?
"Kendimi kolayca affedebildiğim için beni bağışla."
[Прости дурака, который с лёгкостью себя простил. ] [ Прости дурака, который с лёгкостью себя простил.]
Güçle karşılaştığım zaman, ben zayıflar ve güçsüzleşirim. Beni bağışla...
Ведь так?
Sahip olduğun bu yaratılışla ona fazla tolerans göstermiyor musun?
После своего распоряжения ты не слишком долго глядел ей вслед?
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bizim suçlarımızı bağışla.
– Как и мы прощаeм должникам нашим... – Вставай!
Ve sonra, heybetli bir haykırışla, Dev metal canavarın üstüne uçtum ve onu yere serdim!
А потом, с могучим рыком, я полетел в огромное металлическое создание и сбил его!
Doktor, eminim ki ne kazacağımız hakkında daha fazla şey bilmek istememi anlayışla karşılarsınız.
Доктор, я так и не поняла... Что же именно обнаружили там ваши геологи.
Yoğun yağışla geçen ayların ardından Seine Nehri normalden daha hızlı yükselmeye başlıyor.
После затяжных ливневых дождей уровень воды в Сене начал стремительно подниматься.
Lütfen, beni bağışla.
Прошу, прости меня.
- Bağışla beni.
– Прошу, прости меня.
Antonio Guzman`ın cinayetinden kaygı duyan vatandaşlardan oluşan bir güvenlik gücü. Her türlü şüpheli davranışla ilgili gözünü dört açacak ve genel olarak meselenin özüne inecek bir grup.
Эта группа озабоченных жителей займется раскрытием убийства Антонио, будет следить за любой подозрительной деятельностью и вообще попробует докопаться до сути.
Tüm bildiğim, tek bir bakışla yalnızca tek bir bakışla, ona aittim artık.
"Одно только знаю, " она на меня взглянула, единственный раз, "и я пропал."
Habersiz geldiğim için bağışla.
Прости, что без приглашения.
Bağışla beni.
Прости меня.
Zor günler geçirdiğinin farkındayım, Kipps. Durumunu anlayışla karşılıyorum.
Знаю, вам пришлось нелегко, Киппс, и прекрасно понимаю вашу ситуацию.
Ama anlayışla karşıladığın için teşekkürler.
Но спасибо за урок.
"üzgünüm, biz konuşmuyorduk" Anlamına gelmiyor. ama benim beynim hasarlı olduğu için belki bunu anlayışla karşılayabilirsin.
что я скажу им : "Простите, мы не разговаривали, но теперь у меня повреждения головного мозга, может, вы простите меня".
Bu tür davranışlar sizin tarafta anlayışla karşılanıyor olabilir ama buna daha fazla katlanmayacağım.
Может, для твоей половины семьи это и нормально, но я больше этого не потерплю!
Armando, beni bağışla.
Армандо... прости меня...
Seni tek bir atışla öldürebilirim.
Ты че, прикалываешься? Я могу убить тебя одним выстрелом.
- Tek bir bakışla, anladım o olduğunu!
- Один лишь взгляд - и понял все!
Bağışla tüm günahlarımı. Al beni cennetine.
Прости меня ты за грехи, возьми меня на небо!
Lütfen bağışla. Geç olmaya başladı.
Прощу прощения.
Karının oğluma bağırdığını duydum ve bunu anlayışla karşılamıyorum.
Я слышала, ваша жена наорала на моего сына. - Это недопустимо. - Не понял.
Dow Jones ekonomideki ivme kazanma haberlerinin akabinde bu sabaha hızlı bir çıkışla başladı.
"Индекс Доу Джонса показал неплохой старт этим утром на новостном фоне, " демонстрируя, что экономика набирает обороты. "
Kaçışla ilgili bir şeyler hatırlayan tek kişi o.
Она единственная, кто помнит о побеге.
bizi bağışla....
Прости нам...
Bağışla bizim geçiş kartımızı, biz bazen kadınlara taahhüt ederiz onların elbseleriyle, çok sıkı.
Грехи по отношению к женскому полу в платьях в облипку.
Bizi bağışla izinsiz geçişimiz için ve bize önderlik etme cazibelerinden.
Прости нам наши огрехи... И не приведи нас к "Искушению".
Bu çıkışla nereye varacaksın? Daha sana katlanmayı düşünmüyorum!
Ты совсем потеряла голову.
Bize bugünlük ekmeğimizi ver, günahlarımızı bağışla. Çünkü biz de bize karşı suç işleyen herkesi bağışlıyoruz.
Хлеб наш насущный даждь нам днесь, и остави нам долги наша, якоже и мы оставляем должником нашим ;
Bağışla beni psikolojik jargon.
Избавь меня от этого бреда.
Dr. Lee'ye göre bu kadar anlayışla olmanız ve bana katılmanızın nedeni ben olmanızmış.
Доктор Ли сказал бы, что причина, по которой вы соглашаетесь со мной, в том, что... в том, что вы это я.
Bunu tek bir bakışla mı çözdün?
И ты понял это с одного взгляда?
O halde tüm ciddiyetimle kendi kendime sormuş olayım, dünyaya suratımızda koca bir sırıtışla neden gelmiyoruz?
Тогда я задам вполне серьезный вопрос : Почему мы не смеемся, когда появляемся на свет?
Bağışla beni Peder, günah işledim.
Простите меня, отец, ибо я согрешила.
Bağışla beni, Dagny.
Это ты меня извини, Дагни.
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme.
И прости нам все прегрешения, вольные и невольные, как мы прощаем врагам нашим.
Bağışla beni kardeşim.
Прости меня, Брат.
Yattığı kocamışla alenen caka satan evli bir kadın o.
Она замужняя мать публично афиширующая что она спит со стариком.
Onu korumak için bizden bir şeyler gizlediysen anlayışla karşılarım. İtibarını meselâ.
Я понимаю, что ты можешь захотеть... защитить возможно её репутацию.
Hayır, tek bildiğimiz para toplama etkinliği sonrası yeşil odaya gittiği ve orada tek atışla vurulduğu.
Нет. Все что мы знаем, он вернулся за сцену после сбора средств и раздался выстрел.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]