A bank traducir turco
7,588 traducción paralela
The money was transferred through a bank in Paris two days before the attack.
Saldırıdan 2 gün evel bu para Pariste bir bankaya transfer edildi.
A bank account under your name in the bank that you run helped fund a terror attack on U.S. soil.
Sahip olduğun bankada senin adına açılmış olan bir hesap ABD topraklarındaki bir terör saldırısını finanse etmek için kullanıldı.
He's introducing me as an old partner asking advice on hitting a bank.
Beni banka soymak için tavsiye isteyen eski bir ortak olarak tanıştıracak.
- You said you had a guy who could help me pull this bank job.
- Sen bende bana banka soymada yardım edecek biri olduğunu söylemiştin.
You said I need four people to take a bank. - How'bout hypothetically, you and me take it? - Yeah.
- İçeri girmek için dört kişi lazım dedim.
Looks like I might officially be a bank robber after all.
Artık resmen bir banka soyguncusuyum.
At a building fire... At a bank heist... Even the other night when those robbers shot at the security guard, he said he was whooshed outside.
Yangında, banka soygununda, hatta geçen gece soyguncular güvenliğe ateş ettiklerinde adam dışarı atıldığını söyledi.
Oh, there's a bank!
Kar yığını var!
I decoded some of his personal correspondence and uncovered a bank account in Caracas.
Kişisel görüşmelerinin şifresini çözdüm ve Karakas'ta bir hesabını olduğunu buldum.
You said I need four people to take a bank.
Bankaya girmek için sana 4 kişi lazım dedin.
You look like you should work in a bank, not rob one.
Sen bankanın tekinde çalışacak birine benziyorsun, soyacak olana değil.
I'm a hacker... slash bank robber.
Hacker'ım ben, ayrıca banka soyguncusu.
This is a good day to be a bank robber.
Banka soyguncusu olmak için güzel bir gün.
~ No, I'm an amnesiac robbing a bank, why would I be OK?
- Hayır, hafızasını kaybettim ve bir banka soyuyorum, neden iyi olayım?
This isn't just a bank heist..... it's a time-travel heist.
Bu hem bir banka soygunu hem de zaman yolculuğu soygunu.
Come on. ~ We need to rob a bank. ~ What?
- Banka soymamız gerek.
This wasn't a bank heist - it never was.
Görev bir banka soygunu değildi. Asla olmadı.
Robbing a bank!
Banka soymak!
The Assistant Secretary of Commerce sent Buckley an e-mail asking about a CIA bank operation in El Paso.
Ticaretten Sorumlu Sekreter Yardımcısı, CIA'in El Paso'daki bir banka operasyonuyla ilgili Buckley'ye bir e-posta atmış.
A medic, a bank clerk, an engineer.
Bir doktor, bir banka müdürü ve bir mühendis.
I mean, come on, Secret Santas are for people who work in a bank.
Gizli Noel babalar bankalarda çalışanlar içindir ama. - Anne.
I'm not robbing a bank.
- Banka soyduğum yok.
Like you can't bring a goat into a bank.
Bankaya keçiyle girilmez gibi.
I ordered it from the bank a day in advance.
Parayı bir gün önceden bankadan havale ettim.
So after the governor already paid the ransom, $ 80 million dollars wired into four overseas bank accounts, what you're telling me is that Malcolm Miller, a glorified nanny, knew how to launder that kind of money?
Yani vali fidyeyi ödedikten sonra 80 milyon dollar denizaşırı banka hesaplarına nakledildi söylediğiniz şey Malcolm Miller'ın abartılan bir dadının, o tür bir parayı nasıl aklayacağını bildiği mi?
We know the money came from Kredit Krepost, a private bank in Paris.
Paranın Kredit Krepost'tan geldiğini biliyoruz Paris'te özel bir banka.
I want to take a look at his bank records.
Banka kayıtlarına bir göz atmak istiyorum.
We've got a lead on the bank that paid the Postman.
Bankada postacıya ödenen parayı takip etmemiz lazım.
We know the money came from Kredit Krepost- - a private bank in Paris favored by oligarchs and warlords.
Bu paranın Paristeki özel Kredit Krepost bankasından geldiğini biliyoruz. Diktatörlerden silah tüccarlarına.
I need you to make a key that will open a back door into the bank security systems.
Senin banka güvenlik sisteminin arka kapısını açacak bir anahtar yapmana ihtiyacım var.
Even if I did make you a key to open a back door into the bank's security system, you'd have to access the servers directly.
Şayet bankanın gizli bilgilerine girmek için sana bir anahtar yaparsam sen sunucuya doğrudan girebilirsin.
The only reason he'd be carrying a briefcase like that is if he's using it to access the bank's data remotely.
Böyle bir çantayı taşımasını tek nedeni banka verilerine uzaktan ulaşmaktır.
It uploads a tap that allows us to access and track all the bank's data.
Banka datalarını yüklememize izin verecek.
You should let me know if your bank ever needs a security consult.
Bankanız güvenlik danışmanına ihtiyaç duyarsa bana bildirmelisiniz.
Uh, bank statement for Allison Ball shows a $ 50,000-deposit made to her account just six weeks ago.
Banka ekstresi Allison Ball'un, sadece altı hafta önce onun hesabına yapılan 50.000 dolar transfer gösteriyor.
What we saw at the bank today was a mess.
Bugün bankada gördüklerimiz de bir pislikti.
We rob the bank... if his nest egg goes up in smoke, he's got to make a move.
Bankayı soyarız. Eğer yuvadaki yumurta uçarsa harekete geçmesi gerekir.
Next time I might be in a rush, it's good to have a few in the bank.
Bir dahaki sefere acelem olabilir, birazcık cepte bulunsun.
Turned into a snow bank, and came to a grinding halt.
Kar yığınına daldı ve öğütmesi durdu.
He died a broken, decent man at the age of 59 with $ 200 in his bank account and tens of thousands of dollars in debt.
59 yaşında iken, incinmiş iyi bir adam olarak öldü. Banka hesabında 200 dolar parası ve onbinlerce dolar borç bıraktı.
We can offer you a couple of blocks just down the way, beautiful spot right in front of getty national bank.
Yolun birkaç blok aşağısını önerebiliriz. Getty National Bank'ın tam önünde güzel bir nokta.
You want us to play a team of bank robbers?
Banka soyguncusu takımı oynamamızı mı istiyorsun?
You said you had a guy who could help me - pull this bank job.
- Banka işinde bana yardım edebilecek bir adamın olduğunu söylemiştin.
After entering the IP address, you will be connected through a Darknet portal to an untraceable bank.
IP adresini girdikten sonra özel bir ağ yardımıyla izlenemeyen bir bankaya bağlanacaksınız.
You agreed to rob the most impregnable bank in history - you must have had a very good reason.
Tarihteki en zaptedilmez bankayı soymayı kabul ettin. Çok iyi bir sebebin olmalı.
Robbing a whole bank!
Bildiğin banka soymak!
Eva's phone records confirm a call to him at 9 : 35 this morning, and there's also that $ 7.4 million transfer to a Swiss bank account last night.
Eva'nın telefon kayıtları sabah 9 : 35'te onu aradığını kanıtlıyor ayrıca dün gece İsviçre bankasına 7.4 milyon dolar transfer edildiği de doğru.
Nobody has money wired through a Swiss bank and the Caymans if they're planning on reporting it to the IRS.
Parasını vergi dairesine rapor etmeyi planlayan hiç kimse İsviçre bankalarından ya da Caymanlar'dan geçirmez.
Okay, I saw a card from the bank with the diamonds in her purse.
Tamam, çantasında elmaslarla birlikte bankanın kartını gördüm.
- You mean the bank that was robbed of 1 / 2 million dollars, where a dozen people tried to murder each other, and you think our attention should be focused on - catching Santa Claus.
- Yarım milyonun çalındığı ve onlarca insanın birbirini öldürmeye çalıştığı bir bankada bir Noel Baba'yı yakalamaya odaklanmamızı mı söylüyorsun yani?
Detective West helped get a copy of the cat scans the hospital did on everyone at the bank.
Dedektif West bankadaki herkesin tomografisinin birer kopyasını verdi.
bank 125
banks 304
banker 44
bank account 16
bankers 20
bank robbery 25
bank accounts 61
bank statements 34
bankrupt 23
banking 34
banks 304
banker 44
bank account 16
bankers 20
bank robbery 25
bank accounts 61
bank statements 34
bankrupt 23
banking 34