Again and again traducir turco
37,902 traducción paralela
Again and again.
Sürekli tekrarlayarak.
And just like a dog, I kept coming back again and again, just hoping for a scrap from you, like a crumb of affection or kindness or respect.
Tam bir köpek gibi, her zaman sana geldim, sırf senden bir işaret alırım diye, bir sevgi kırıntısı ya da birazcık saygı.
James, you can't just keep doing the same thing over and over again.
James, sürekli aynı şeyi... yapıp yapıp duramazsın.
Because - and this, again, is not a word of a lie - a few months ago, builder man - and it must have been a bet - he went back to the council and he said,
Çünkü... Ve bu da yalan değil... Birkaç ay önce, müteahhit - herhalde bir iddiaya girmiş olmalı -... konseye tekrar gitmiş ve demiş ki...
You haven't got long to get it going cos I'll be down again in a second, changed and ready to roll.
Tamir etmek için çok vaktin yok çünkü az sonra giyinmiş ve gitmeye hazır olarak aşağıda olacağım.
No, it was only like a two-piece jigsaw puzzle, and I put it back together again.
Hayır, 2 parçalık bir yapboz gibiydi ve tekrar birleştirdim.
And welcome to The Grand Tour, which, once again, is in Whitby.
Ve Grand Tour'a hoşgeldiniz. Bir kez daha Whitby'de.
And left again into Field Of Sheep.
Ve tekrar Koyun Saha'na gittiler.
Meanwhile, James's car had shed so much weight that he was able to get free... and start raping the countryside again to rebuild it.
Bu arada, James'in arabası çok fazla kilo vermişti Özgür olabileceğini... Ve tekrar inşa etmek için kırsal alana tecavüze başlayın.
With Hammond's car on fire... mine alive, and James's disintegrating again...
Hammond'un arabası patladı... Benimki canlı ve James tekrar dağılıyor...
At the 1965 race, six cars started, none finished, and the Italians humiliated Ford once again.
1965'teki yarışa... 6 araba başladı, hiçbiri bitiremedi. Ve İtalyanlar bir kez daha Ford'u küçük düşürdü.
We'd now been on the go for 36 hours, and we were pretty much back where we started from... again.
Şimdi 36 saat boyunca hareket halindeydik, Ve biz kalmıştık Neredeyse geri nerede Tekrar... başladık.
With Jeremy's endlessly troublesome car fixed again, we scooped up James'Dyson and continued northwards towards the finish line at the border with Angola.
Jeremy'nin sonsuz zahmetli arabası tekrar düzeldiğinde, James'in Dyson'unu kucakladık ve kuzeye doğru ilerledik Angola sınırındaki finiş çizgisine doğru.
They shoot the dehorned ones, because if they track for a couple of days, a rhino, and then it's got no horn, they shoot it, and then they'll never track it again, so it saves time.
Dehorned olanlar ateş, Çünkü eğer birkaç gün izlerseler gergedan, Sonra boynuz yok, ateş ediyorlar,
And I couldn't eat for a month, and I used to wake myself up crying, so I could cry myself back to sleep again.
Aylarca bu yüzden bir şey yiyemedim, uyandığımda hep ağlıyordum, tekrar uykuya dalana kadar hep ağladım durdum.
What happened between you and me... is never gonna happen again.
Senle benim aramızda olan şey... bir daha asla tekrarlanmayacak.
And you will never sleep with her again.
Ve onunla asla bir kez daha yatamayacaksın.
- And who is this guy again?
- Peki kimdi bu arkadaş?
He's gonna try it again at the U.N. ; he's gonna kill a lot more people, and I'm not gonna let it happen.
BM'de yine yapacak ; bir sürü insanı öldürmeyi deneyecek. ve ben buna izin vermeyeceğim.
Maybe one day I'll come back and my girls will be there again.
Belki bir gün geri dönerim ve karım ve kızım yine orada olur.
Yeah, I overstepped, and I'm overstepping again and pissing you off, and I don't care.
Haddimi aştım. Sürekli aşıyorum, seni kızdırıyorum ve bu umurumda bile değil.
I knew it. Yep, he stole the ice-cream truck again and rammed into the cow.
Yine dondurma kamyonunu çaldı ve ineğe çarptı.
And, you... it's gonna be at least a year before we let you get behind the wheel again.
Ve sen tekrar direksiyona geçmene izin verilmesi en az bir yıl sürecek.
And there you go again.
Ve gene aynı şeyi yapıyorsun.
You're bumped down to friend number two, and Timothy's friend number one, now that he's human again.
Sen iki numaralı arkadaşlığa düştün artık Timothy bir numaralı arkadaşım ve şimdi yeniden bir insan.
But I took care of it, and you won't be seeing him... round here again.
Ama ben hallettim ve onu bir daha buralarda görmeyeceksin.
No, you just walked back into my life after a decade, more than happy to blow it up again, figuratively and literally.
Hayır ; yaptığın, on yıldan sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar mahvetmek için gayet hevesli bir şekilde hayatıma girmek hem mecazi hem de gerçek anlamda.
He could breathe it in and get that brain of his working again.
Oksijeni soluyabilir hale gelecek ve beyni yeniden çalışacak.
He's now decided that he can't put himself and Jack in danger again.
Kendisini ve Jack'i tehlikeye atamayacağına karar verdi.
And if I gain it back, I will lose it again.
Tekrar kilo, alırsam eğer, yine veririm.
Yeah, just being on stage again, and singing and I missed it.
Sahnede olmayı, ve şarkı söylemeyi çok özlemişim.
And I, too, had met someone, at a time in my life when I thought that bit of my heart could never be stirred again.
ve, bende, birileriyle tanıştım, hayatımın bu zamanın da kalbimin bir daha hiç heyecanlanacağını düşünmezdim.
Yeah, well they're a backup housewarming gift for Schmidt and Cece in case my quilt guy screws me again.
Schmidt ve Cece " nin yedek ev hediyeleriydiler hani olur da yorgancım yine beni yüz üstü bırakırsa diye.
- And if you publish this book, you will never work for this department again.
Bu kitabı yayınlarsanız, bir daha bu departmanda çalışamazsınız.
And now I'll never see Lexie again, and I will never paint my face for a Dragons game, and I'll never put a couch on the lawn in the spring...
Bir daha asla Lexie'yi göremeyeceğim, yüzüme Ejderha çizemeyeceğim ve baharda çimlere uzanamayacağım.
Look, I-I will say it again, and I will keep saying it.
Bak, tekrar söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim.
Then if I could go back and do it all again, I would do it all so differently.
O zaman keşke geri dönebilsem her şey çok farklı olurdu.
And I swore I would never let that happen again.
Ve bunun bir daha olmayacağına yemin ettim.
All right, so... so you're gonna unblock me every morning, and then block me again every night?
Pekala, yani... her sabah engeli kaldıracaksın ve her gece tekrar mı engelleyeceksin?
Oh, and I spoke to her brother, Jesse, again.
Kardeşi Jesse'yle yeniden konuştum.
He caught me off guard, and I didn't mean for her to see it, and it won't happen again.
Beni hazırlıksız yakaladı. Bunu görmesini... istemezdim tabi ki. Bir daha olmayacak.
No one really knew who she was and no one ever saw her again after that.
Kimse onun kim olduğunu bilmiyordu ve... o günden sonra da kimse onu görmemiş.
I won her over once and I'm gonna do it again.
Onu bir kez kazandım. Ve bunu tekrar yapacağım.
Step like that again, and I'll put you on the ground.
Bir adım daha atarsan seni yere sererim.
I acted alone, and I would do it again, no question.
Yalnız çalıştım, yine olsa yine yaparım. Bundan hiç şüphem yok.
No, I already told you I can't trace the call from her again, and even if I could, I'm shut out of my office.
Dedim ya, yerini tekrar saptayamam hem yapabilecek olsam bile zaten beni odama sokmuyorlar.
You've been given a tremendous responsibility to restore this nation to the empire it once was and can be again.
Bu ülkeyi, zamanında olduğu ve tekrar olabileceği imparatorluğa dönüştürme sorumluluğu senin omuzlarında.
- I see that we are strong... Excuse me. And that we are proud and that we are, once again, united.
- Güçlü olduğumuzu gururlu olduğumuzu ve tekrar birlik olduğumuzu görüyorum.
And if everything works out, one day I'll see her again on the Offshore.
Ve her şey iyi giderse bir gün onu Açıklar'da tekrar göreceğim.
And if it's left up to me, this will never happen again.
Ve bana bırakılırsa bu bir daha asla yaşanmayacak.
I just... haven't felt this happy in a very long time, and to be honest, I never imagined anything like this ever happening to me again.
Ben... uzun zamandır böyle mutlu olmamıştım, ve dürüst olayım böyle bir şeyin bir daha başıma gelebileceğini hiç düşünmedim.