And died traducir turco
10,821 traducción paralela
There is talk that a girl was born and died.
Bir kız doğup öldüğüne dair bir söylenti var.
And just like Stephen, they caught the flu and died of a stroke.
Aynı Stephen gibi onlar da grip olmuş ve felçten ölmüş.
And died hard.
- Feci de ölmüş.
Larkin died trying to protect her, and it only makes it worse that the person who did it looks just like her.
Larkin onu korumaya çalışırken öldü ve bunu onun gibi görünen bir insanın yapması işleri daha da kötüleştirdi.
Some of them may have died naturally and been dug up, odds are some of them were murdered more than a week, less than a fortnight ago.
Bazıları doğal yollardan ölmüş ve mezarlarından çıkarılmış olabilir ancak bazılarının bir ila iki hafta arasındaki bir sürede cinayete kurban gitmiş olabilecekleri şüphesi var.
We've known that since Finn and Kol died.
Bunu Finn ve Kol öldüğünden beri biliyoruz.
Yes, but, Catie, he kidnapped you and you could have died.
Öyle ama seni de kaçırdı Catie, ölebilirdin.
Sara died long before you moved in with Laurel, and she knew exactly which hospital room to look for you in.
Sara, sen Laurel'la birlikte gitmeden çok önce ölmüştü ve seni bulmak için hastanede tam olarak hangi odaya bakacağını biliyordu.
I asked people to come and help, they almost died because of it.
İnsanların yardımını rica ettim, sırf bu yüzden ölüyorlardı.
My wife, who died months ago, just looked me in the eyes and said good-bye to me.
Ay önce öldü Karım, Sadece gözlerinin içine baktı ve bana güle güle dedi.
Innocents died and you walking away with blood on your hands.
Masumlar öldü. Ve senin ellerine kan bulaştı.
Rahm Tak and his militia are dead, thanks to the sacrifice made by Datak Tarr and the 27 brave soldiers who died bringing the fight to Rahm's doorstep.
Rahm Tak'ı gafil avlarken ölen Datak Tarr ve 27 cesur askerin fedakarlıkları sayesinde Rahm Tak ve milisleri öldü.
And Chavez died right here.
Chavez de tam burada öldü.
He died some months ago and I've been trying to find out why he was killed...
Onun neden öldürüldüğünü anlamaya çalışıyordum.
You took care of me and my mum after he died.
O öldükten sonra bana ve anneme sen baktın.
He died last year, and it's all she has left of him.
Geçen sene ölmüş ve kıza kocasından kalan son şey bu.
He died in my arms, and I ate his heart.
Kollarımda öldü ve onun kalbini yedim.
You took care of me and my mum after he died.
O öldükten sonra, annemle bana sen baktın.
You were too young to remember, but after he died, I tried to bring you and your mother here.
Sen hatırlayamayacak kadar küçüktün ama o öldükten sonra seni ve anneni buraya getirmeye çalıştım.
And after Doku died.
Doku öldükten sonra da...
He would hammer me and hammer me, and it wasn't until after he died that I realized what he was trying to do.
Beni sürekli itip kakardı. Ne yapmaya çalıştığını anca o öldükten sonra anlayabildim.
After Hanson died, I made a vow to God to become a cop and get justice.
Hanson öldükten sonra, Tanrı'ya,... polis olup adalet getireceğime dair yemin ettim.
It was, uh, my mother's birthday, And she died a few years ago, So i was feeling depressed.
Annemin doğumgünüydü ve birkaç yıl önce ölmüştü, o yüzden de canım sıkkındı.
He pulled the sash tight across her neck and then released it several times before she died.
Kuşağı boynuna sarmış ve ölmeden önce birkaç kez gevşetmiş.
He died, and then he returned.
Öldü ve sonra dirildi.
Who the hell died and made you the boss, man?
Kim öldü de sen patron oldun?
So, supposedly, Sarah died and was resuscitated two weeks ago.
Sarah sözüm ona iki hafta önce öldü ve sonra geri geldi.
I was really sick as a kid, and Sarah had a sister that died young.
Çocukken çok hastaydım, ve Sarah'ın çok genç yaşta ölen bir kız kardeşi vardı.
And he died today.
O da bugün öldü.
And those patients died horrible deaths... paralysis, blindness.
Hastalar korkunç etkiler yaşamışlar Felç geçirmişler ve kör olmuşlar.
Whatever that was, it died and turned zombie way before we got here.
Bu şey her neyse biz gelmeden çok önce ölüp zombiye dönüşmüş.
Sir two people died in the next room yet Daddy and Mommy kept snoring away.
Efendim iki kisi yan odada oldu ancak anne ve baba horlamayi surdurdu.
Look, Harvey, I'm the same age your grandfather was when he died, and I've already spent way too much of my life away from my family.
Bak, Harvey, dedenin öldüğü yaştayım ve şimdiden hayatımın çoğunu ailemden uzakta geçirdim bile.
I got that text off to you and then, boom! Everything just died.
Sana mesaj attım sonra tak, her şey gitti!
And in other news, David Williams, one of Washington's most powerful and respected men, died today in a freak auto accident.
Diğer haber ise David Williams Washington'un en güçlü ve saygılı adamlarından bugün garip bir araba kazasında hayatını kaybetti.
I keep picturing how this man died and then projecting the same scenario with Booth as the victim.
Kurbanın nasıl öldüğünü düşünüp aynı senaryoyu Booth'a uyarlamadan edemiyorum.
My husband, Hewitt, and his entire unit- - they almost died on their last tour.
Kocam, Hewitt ve bütün ekibi neredeyse son görevlerinde ölüyorlardı.
But Peggy was always his one true love, and after she died, Harrison took it upon himself to provide for her daughter.
Ama Peggy onun gerçek aşkıydı Peggy öldükten sonra, Harrison onun kızına bakmayı kendine borç bildi.
By the time Precrime ended and they let him out, she'd died of grief, and he... his brain was so scarred by the containment that he forgot her name.
Önsuç sonlandırıldığında ve onu dışarı saldıklarında, annem kederden öldü ve o beyni kontrol sisteminden sonra o kadar etkilenmişti ki annemin adını bile unuttu.
- It's like I've died and gone to a giant, beautiful armory in the sky.
Sanki ölmüşüm de uzayda harika.. .. bir cephaneliğe gitmişim gibi.
And you just learned the FBI has a file on her dad, which shows he was using NZT before he died.
Ve babasının FBI'da bir dosyası olduğunu öğrendin ölmeden önce NZT kullandığıyla ilgili olan.
At least your wife and daughter, they died quickly.
En azından karın ve kızın çabucak öldüler.
And I was asking questions about why one 28-year-old might have died from a stroke.
28 yaşında birinin felçten nasıl ölebileceğiyle ilgili sorular sordum.
I hate what he did, and I hate that he died because of it, but what happened to him is not going to define me.
O zaman yaptıklarından ve bu yüzden ölmesinden nefret ediyorum ama ona olanlar beni bağlamaz.
Oh, we're glad you had fun. Blue Icees and a trip to The Container Store? It's like I died and went to the post-mortem, neuron-induced hallucination commonly mistaken as heaven.
Container Store'a yaptığımız gezide buzlu şeker alınca ölmüşüm de genelde cennet olarak karıştırılan ölüm sonrası nöron halisünasyonuna gitmiş gibi oldum.
- And she's all that I have left of my husband who died in the war fighting for America!
- Kocam Amerika için... savaşırken Iünce elimde sadece bebeğim kaldı.
Are you going to say that you died two days ago and you're a spirit?
İki gün önce ölerek bir ruh olduğunu mu söyleyeceksin?
Not just small accidents at the shooting spot some lead actors and technicians have even died.
Çekim yerinde sadece küçük kazalar değil, bazı baş aktörler ve teknisyenler bile öldü.
And we give back to the community. - People died.
- Biz de parayı topluma geri verdik.
When we finally got to that hospital and... they died one by one...
Sonunda hastaneye geldik... ve... hepsi birer birer öldü.
It's been months since dad died and I've never talked to anybody like I talked to you.
Babam öleli aylar oldu ve sizinle konuştuğum şekilde kimseyle konuşmamıştım.
died 275
died in 24
and daddy 20
and dad 64
and don't come back 66
and drink 28
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
died in 24
and daddy 20
and dad 64
and don't come back 66
and drink 28
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and down here 16
and don't say 42
and dr 337
and done 40
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and don't say 42
and dr 337
and done 40
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and down 68
and did 22
and did he 39
and dinner 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and d 51
and do you 86
and damn it 17
and did 22
and did he 39
and dinner 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and d 51
and do you 86
and damn it 17