English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / And my mom

And my mom traducir turco

6,405 traducción paralela
There's a 7 : 00 and my mom can totally drive us.
Saat 7'de ve bizi annem götürebilir.
And my mom wants my grandpa to come, too.
Annem büyükbabamın da gelmesini istiyor.
My dad can't even look at me right now, and my mom's gonna freak when she finds out.
Babam yüzüme bile bakmıyor, ve annem duyduğunda çaldıracak.
And my mom just told me Lucas's body went missing from the morgue.
Annem Lucas'ın cesedinin morgta olmadığını söyledi.
- My mom and my stepdad.
- Annem ve üvey babamla.
Well, Jon is her husband's best friend, and Megan is a drama queen and super judgy, just like my mom, so I hope you're ready for that.
Jon, kocasının en yakın arkadaşı. Megan da olay haline getirmeye bayılır ve çok yargılayıcıdır. Tıpkı annem gibi, o yüzden umarım buna hazırsındır.
And, my mom, she didn't have anybody.
Annemin kimsesi yoktu.
- No. Call your mom and tell her you're- - you're studying late at my place.
Anneni ara ve bende geç saate kadar ders çalışacağımızı söyle.
" I wish my mom and dad could fall in love again.
"Annemle babamın tekrar birbirlerine aşık olmasını diliyorum."
I want to go home and see my mom.
Eve gitmeyi ve annemi görmeyi istiyorum.
My mom died when I was five-and-a-half months old.
Annem, ben beş buçuk aylıkken öldü.
It's my fave, and I've been telling my mom how excited I am to show you.
O en sevdiğim ve sana ne kadar çok göstermek istediğimi anneme söyledim.
That's why my mom and I will be moving to Los Angeles, California, and I will start training with my brand-new coach and fellow gold medalist, Lance Tucker.
Bu nedenle annem ve ben Los Angeles, Kaliforniya'ya taşınacağız, ve antrenmanlarıma yeni koçum, altın madalyalı Lance Tucker ile başlayacağım.
Wildlings killed my mom and dad.
Yabaniler annemle babamı öldürdü.
- What is that? - "Worst is first." My mom used to say that to me all the time because I was first and she thought I was the worst.
Annem sürekli "İlk çıkan kötü" derdi çünkü benim kötü olduğumu düşünüyordu!
And why is she signing my mom's name?
- Ve neden annemim ismiyle imza attığını?
You know, I was your age when my parents got divorced, and, you know, Jane was, uh, well, five, when her mom and I split up.
Jane de annesiyle boşandığımızda beş yaşındaydı.
No, I'll just tell my mom I was sick and then she'll write me a note tomorrow.
Hayır, anneme hasta olduğumu söylerim yarın benim için not yazar.
He helped my mom with the whole Wilden deposit box thing and he stood up for Travis'dad in court.
Anneme tüm o Wilden kutularını taşıması için yardım etti ve mahkemede Travis'in babası için şahitlik yaptı
Remember, and then I told you that my mom was dating one?
Annemin onlardan biriyle çıktığını sana söylemiş miydim?
But I just spoke to my mom and she gave me her famous empanada recipe.
Ama az önce annemle konuştum ve bana o ünlü empanada böreği tarifini verdi.
My mom and dad, they...
Anneme ve babama...
My mom and step-dad died six weeks ago in a car accident.
Annem ve üvey babam altı hafta önce araba kazasında hayatını kaybetti.
And I do all the laundry, because my mom told me that a man with dirty clothes is a man that's not loved by his wife.
Çamaşır yıkama işi bende, zira, annem bir erkeğin kıyafetleri kirliyse, bu eşinin onu sevmediğini gösterir diyor.
And, he got really... You know, drunk, and... When it was time to leave, he wouldn't give my mom the car keys.
Ve, o gerçekten... çok sarhoş olmuştu ve... eve dönme zamanımız geldiğinde, arabanın anahtarlarını anneme vermedi.
And we were all fine except for my mom.
Ve annem hariç hepimiz iyiydik.
I hurt my arm pretty bad and I couldn't pitch anymore and then... I got Tommy's mom pregnant a couple of years later.
Kolumu incitmiştim ve artık iyi smaç basamıyordum ve... bir kaç yıl sonra da Tommy'nin annesi hamile kaldı.
I need to go home and check on my mom after anyway.
Zaten benim de eve gidip annemi kontrol etmem gerekiyor.
And then he met my mom and she was singing in a band in Nashville.
Sonra annemle tanışmış, o zamanlar annem Nashville'de bir grupta şarkı söylüyormuş.
I think I might've liked it better when it was just you, my mom, and a genetically modified cucumber.
Sanırım sen annem ve genetiği değiştirilmiş salatalık olayını..... sevmem daha iyi olurdu.
It's you, my mom, and a cucumber in love?
Sen, annem ve salatalık aşık mı oldunuz?
My mom has a heart attack and my dad freaks out'cause I'm never gonna give him grandkids.
Annem kalp krizi geçirir, babamda hiçbir zaman torun sahibi olamayacağı için çıldırır.
My mom refused the treatments, and it killed her.
Annem tedaviyi reddedince ölümüne sebep oldu.
Then you know that I've put my mom through hell three times, and even now, after everything that happened, she still lets me stay here.
O zaman annemi üç kez zor duruma soktuğumu da biliyorsundur şimdi bile, olan her şeyden sonra burada kalmama izin veriyor.
My mom is letting me hide here and...
Annem burada saklanmama izin veriyor ve...
After my mom split and went crazy, Randy was like a father to me.
Annem delirip gittiğinden beni Randy bana baba gibi davrandı.
He wheeled me all the way home, and he told my mom what happened and he apologized to her.
Beni eve kadar götürdü ve anneme olanları söyledi ve ondan özür diledi.
My mom is getting a tummy tuck and a little eye work done.
Annem estetik yaptıracak da.
It's really fun to come home every now and again and coach a glee club or... in my case, help your mom use her grabber tool to pull a box of cereal off the top of the fridge, but you and I both know that you belong on Broadway.
Eve dönüp, Glee Kulübü'ne koçluk yapman eğlenceli benim açımdan, yakalama aleti ile annene yardım et mısır gevreğini üst çekmeceden çıkar ama ikimizde Broadway'e ait olduğunu biliyoruz.
I WANT TO THANK MY DAD, I WANT TO THANK MY MOM, AND I WANT TO THANK MY BUBBY.
Babama, anneme ve büyükanneme teşekkür etmek istiyorum.
MY MOM DIED OF CANCER THEN MY DAD DIED OF ALCOHOL, AND MY LITTLE SISTER HAD NO ONE TO HELP HER.
Annem kanserden öldü ardından babam da alkolden ve kardeşimin yanında yardımcı olacak kimse yoktu.
Well, my Captain thinks I should try to intervene, seeing as how my mom knows Floyd, and maybe cooler heads can prevail, et cetera, which, well, you saw how well that went over last time, huh?
Başkomiserim diyor ki araya karışayım annemin Floyd'u nereden tanıdığını anlayayım. Belki daha sakin kafayla işi çözerim falan filan. Geçen sefer bu işe yaradı mı yaramadı mı görmüştün sen.
Well, my mom used to feed me nachos from the bar at the Grand before I was off the bottle, and I turned out normal.
Ben daha sütten kesilmeden annem bana Grand'de cips yedirirdi, bakın gayet normal biri oldum.
My mom's in prison, so is my brother, my dad is too, and my sister, even my aunt...
Babam, kız kardeşim halam bile hapiste.
And one day, I'll find who killed my mother... - Mom! - And get justice for my father.
Bir gün annemi öldüren kişiyi bulacağım ve babam için adaleti sağlayacağım.
Yes, he said I needed to make it... And to call my mom if it didn't work.
Evet, bunu yapmam gerektiğini ve çalışmazsa annemi aramamı söyledi.
My mom says sentimentality is for the bridge and tunnel crowd.
Annem duygusallığın köprü ve tüneldeki insanlara yakıştığını söyler.
And I wish my mom had come to the interview with me Like you have.
Sizin gibi benimle mülakata gelseydi.
My mom and I argue when we talk about the weather.
Biz annemle hava hakkında bile tartışırız.
By suing mom over Matt's body, by coming here and putting discount locks on my doors.
Matt'ın bedeni üzerine, annemi dava ediyorsun, buraya gelip indirimli kilitleri kapılarıma koyuyorsun.
My mom does happen to be a nurse, and she helps sick people get better.
Annem hemşire zaten ve hasta insanların iyileşmesine yardımcı oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]