And rich traducir turco
4,989 traducción paralela
And rich.
Bir de zengin.
"Chester's Mill " is known for its rich, fertile land and warm, inviting people. "
"Chester's Mill zengin, bereketli toprağıyla ve sıcak, davetkâr halkıyla tanınır."
Here you go behind the bars, and there your family becomes as rich as her family!
Hapse girdiğinizde sizin ailenizde onunki kadar zengin olacak.
There was nothing and then this bastard strikes it rich.
Hiçbir şey yoktu ve sonra o piç altın buldu.
I'm fucking rich and young and beautiful and fucking single!
Ben zengin, genç, güzel ve yalnızım!
So taken independently, neither print had enough rich detail to get a hit in AFIS, but he overlaid them and got a complete print.
Bağımsızca ele alındığında, elimizdeki iz Parmak İzi Veritabanı'nda bulmak için yeterli ayrıntıya sahip değildi ama onları birleştirdi ve tam bir parmak izi ortaya çıkardı.
Someone who saw you at the Natesville East Diaper-palooza e-mailed his rich uncle from Florida a video of your performance, and he's flying us in on his private jet.
Birisi sizi Natesville Doğu Bezpalooza'da görmüş ve videonuzu Florida'daki zengin amcasına yollamış ve o da bizi almak için özel jetini buraya gönderiyormuş.
My rich guy is the son of a shipping magnate And has accomplished absolutely nothing on his own.
Benim zengin adamım bir taşımacılık kodamanının oğlu ve kendi kendine zırnık başaramamış.
She's president of a cosmetic empire and she's filthy rich.
Bir kozmetik imparatoluğunun başkanı ve acayip zengin.
TAIPEI IS A CITY RICH WITH HISTORY AND TRADITION.
Taipei, tarihi ve gelenekleriyle ünlü bir şehir.
Look, I'll find a rich 90-year-old woman with a bad ticker give her the best three minutes of her life and then, you know, send her out with a bang. Then spend my inheritance on Lyndsey.
Kalbi tekleyen 90 yaşında zengin bir kadın bulup ona hayatının en güzel üç dakikasını vereceğim sonra onu öteki tarafa yolcu edip tüm mirası Lyndsey ile harcayacağım.
Everyone here is rich and looking for love.
Buradaki herkes zengin ve aşk peşinde.
We're gonna get rich off the poor and forgetful. And dead people.
Zavallı ve unuttan hatta ölen insanlar sayesinde zengin olacağız.
There was a time when radios and-and railroads, they didn't exist, but people, they got rich.
Bir zamanlar radiolar ve demir yolları vardı onlar da mevcut değillerdi ama insanlar zengin oldu.
Some wild idea her father was a rich, foreign nobleman, and that one day he'd come and find her.
Güya babası yurt dışında yaşayan zengin, soylu bir adamdı. Ve bir gün gelip onu bulacaktı.
You're rich, and I'm not.
Sen zenginsin, ben değilim.
I crewed a boat down to turks and Caicos with this rich chick, taught some snowboarding in Aspen, climbed Machu Picchu, ate mushrooms on the top.
Zengin bir hatunun teknesinde mürettebat olarak Turks and Caicos'a gittim, Aspen'de snowboard dersi verdim, Machu Picchu'ya tırmandım, tepesinde mantar yedim.
And it's got all the ingredients you might think you need for a rich and diverse ecosystem.
Ayrıca, zengin ve çeşitli bir ekosistem için gerektiğini düşündüğünüz her bileşeni barındırıyor.
- Please, we're gonna be rich- - 80 / 20, our favor, and... it's called "Opie and Thurston's Hot Sauce."
- Lütfen, 80'e 20 şeklinde bile zengin olabiliriz, bizim lehimize tabi ve ona "Opie and Thurston's Hot Sauce" u diyeceğiz.
And I also know, like your father, that J.R. thought the land was oil-rich.
Ve ayrıca baban gibi, J.R'ın da arazinin bir petrol zengini olduğunu düşündüğünü de biliyorum.
J.R. had paid somebody in the records office to switch the deeds, and J.R. got the parcel that belonged to your dad, which was rich in oil, and your dad got his, which was worthless.
J.R tapuları değiştirmesi için kayıt ofisinde birine para ödedi, ve babana ait olan petrol açısından zengin parseli aldı, ve babanın aldığı değersizdi.
But he's a rich doctor with a ton of friends, and he should maybe smile for once.
Bir sürü arkadaşı olan zengin bir doktor. Bari bir kez olsun gülümsese.
These are kelp forests, and they grow here in tremendous abundance because the waters here around Catalina are rich in nutrients.
Bu esmer su yosunu ormanının çok gür olmasının nedeni Catalina çevresindeki suların besin yönünden oldukça zengin olmasıdır.
That's because of the California currents, which brings this beautiful, rich, cold water up from the depths of the Pacific and allows this tremendously rich ecosystem to grow.
Kaliforniya Akıntıları Büyük Okyanus derinliklerinden getirdiği besin yönünden zengin suyla buradaki gür ekosistemi besler.
- And he's rich too.
- Hem de zengin.
It's just one of those little things that reminds us of Pawnee's rich and vibrant past.
Bu yalnızca Pawnee'nin zengin ve renkli zamanlarını andığımız küçük şeylerden biri.
Probably is, but we'd be rich and dead.
Muhtemelen, fakat zengin ve ölü oluruz.
I mean, you know, she went shoe shopping and got mani-pedis a lot- - you know, rich lady stuff.
Ayakkabı almaya sık sık maniküre, pediküre falan gidiyordu. Zengin kadın işeri işte.
So, a rich dumb-dumb who will never graduate and keep dropping money into the school indefinitely. Got it.
Yani, asla mezun olamayacak aptalın teki okula para akıtıp duracak.
If I wanted to wait on a rich man hand and foot, I would've gone to Dubai what that sheik I met at trader Joe's.
Eğer zengin bir adamın ayağını silmek isteseydim hırdavatçıda tanıştığım Dubai şeyhiyle giderdim.
And then I realized that... and'rich.
Yani anladım ki adam zengin.
- Oh. I joined this big brothers thing, and they gave me this rich teenage bratty kid.
Şu "danışman abi" olaylarından birine katıldım ve bana zengin, ergen bir şımarık çocuk verdiler.
- All I know is I'm rich, and you're not.
- Tek bildiğim zenginim ve siz değilsiniz.
- We're rich, and you're not.
- Biz zenginiz ama siz değilsiniz.
The councilman is rich and entitled.
Meclis Başkanı zengin ve ünvanlı biri.
If it's winter and you're rich and you actually like the snow, you probably come to a place like this, the exclusive playground of Breckenridge, Colorado.
Kış mevsimi ve zenginseniz... ve gerçekten kar seviyorsanız,... muhtemelen böyle bir yere gelirsiniz : Breckenridge Colorado'da özel bir oyun alanı.
People buy a Bentley because they want to look and feel, well, rich.
İnsanlar bir Bentley satın alır çünkü güzel ve zengin görünüp bunu hissetmek isterler.
Rich and gay.
Zengin ve eş cinsel.
All's I need is to catch an eye or two, a rich man to be snared and stand as my patron.
Tüm ihtiyacım zengin bir çift göz yakalamak. Ondan sonra patron ben olacağım.
I got rich and I got poor again, but the same smell still followed me.
Zengin oldum ve sonra tekrar fakir oldum. Ama aynı koku beni hala takip ediyor.
And they carry their own food store to get through long desert journeys, a hump made of energy-rich fat.
Ve uzun çöl yolculukları boyunca enerji bakımından zengin yağ bulunan bir hörgüçte kendi yemeklerini taşırlar.
From the slopes of the Andes, run-off erosion washes the metal-rich sediments down to the lake.
Erozyon And'ların eteklerinden metal açısından zengin tortuları bu göle sürükler.
.. and, combined with the monsoon rains, water and nutrient-rich soils from the Himalayas support three billion people.
Muson yağmurlarıyla birlikte su ve Himalayalar'dan gelmiş olan besin açısından zengin topraklar 3 milyar insanı besler.
Visiting some rich guy and his black wife.
Zengin herifin tekini ve siyah karısını ziyaret ediyorlar.
The waters were rich in tiny plants and animals which sank to the bottom when they died.
Öldüğünde dibe batan ufak bitki ve hayvanlar sayesinde sular çok zengindi.
And on the seabed is a grassland as rich as the plains of Africa.
Ve deniz yatağındaki otlak Afrika ovaları kadar zengindir.
The fields are also rich in food, like grubs and worms.
Aynı zamanda, tarlalar da larva ve kurt bakımında yiyecek zengini.
But what is the one thing that connects all this wildlife and makes the Dhofar mountains so rich?
Ama tüm bu vahşi hayatı bağlayan ve Zufar Dağları'nı bu kadar zengin yapan o şey ne?
I think now we're breaking through that tough candy shell and getting into the ooey-gooey rich center of your humanity.
Gördün mü? Bence artık o sert şeker kabuğunu aşıyoruz ve o güzelim insanlık dolu merkeze varıyoruz.
These smug rich kids used to waltz in there and throw their coats at me like I was nothing.
O kendini beğenmiş zengin çocuklar ellerini kollarını sallayarak girip bir hiçmişim gibi montlarını bana fırlatırlardı.
And in my mind, I'm still rich, and my health care plan isn't Flintstones chewables.
Ben de kafamda zenginim ve sağlık sigortam Taş Devri sakızlarından oluşmuyor.
richard 4418
rich 786
richie 765
riches 21
richardson 74
richmond 109
richards 132
richer 26
richter 57
rich girl 19
rich 786
richie 765
riches 21
richardson 74
richmond 109
richards 132
richer 26
richter 57
rich girl 19
rich boy 25
richard nixon 17
rich man 36
richard castle 47
richard hendricks 25
richard hammond 25
richard cypher 22
rich or poor 26
rich people 30
and remember 695
richard nixon 17
rich man 36
richard castle 47
richard hendricks 25
richard hammond 25
richard cypher 22
rich or poor 26
rich people 30
and remember 695
and relax 64
and rightly so 33
and respect 16
and right here 24
and right now 473
and roll sound 20
and right 35
and re 23
and ryan 19
and run 26
and rightly so 33
and respect 16
and right here 24
and right now 473
and roll sound 20
and right 35
and re 23
and ryan 19
and run 26