And so were you traducir turco
3,417 traducción paralela
So they dropped you at a park where you were picked up by a black-and-white.
Yani seni parka bıraktılar sonra da polis seni buldu.
So while you were being torn she was poisoning our relationship and poisoning your perception of me.
Sen iki arada kalırken o da ilişkimizi ve bana bakış açını zehirliyordu.
And I only told Grayson so he would be more sympathetic to what you were going through.
Ve Grayson'a söylememin tek sebebi yaşadığın şeyleri anlayışla karşılamasını sağlamaktı.
So you were expecting somebody a little more button-down, suit and tie-ish?
Biraz daha yakası düğmeli ve takım elbise-kravat birini bekliyordun değil mi?
I sang " Don't Stop Believin'" for my audition, and when I sang it, I thought about that first week that we were all in Glee Club and how amazing we all were together, and it just brought back so many emotions, it made my performance so powerful, and, well, you were the one that put that all together, so...
Seçmelerde " Don't Stop Believin'" i seslendirdim, ve onu söylediğimde Glee Klübü'ndeki hepimizin birarda olduğu o ilk haftayı düşündüm hepimizin birlikte ne kadar inanılmaz olduğunu, ve yoğun duygularımı geri getirdi, bu performansımın güçlenmesini sağladı,
It was so real I Googled you the following morning. And there you were on YouTube! I was shocked.
Çok gerçekçiydi, ertesi sabah Google'da seni aradım ve sen YouTube'daydın!
And you were so kind as to buy these for me.
- Ve siz bunları benim için alacak kadar kibar davranmıştınız.
So, what were you and Salazar over there laughing about?
- Orada Salazar'la neye gülüyordunuz?
Peter said that when you were out on that campaign trail, you had so much enthusiasm and energy that he thought you maybe missed being the Governor.
Peter'ın dediğine göre, kampanya sırasında o kadar coşkulu ve enerjikmişsiniz ki, vali olmayı özlediğinizi düşünmüş.
Yeah, I guess so. And the whole time that you two... were together, he was just pretending.
- Ve ikinizin beraber olduğu bunca süre sadece rol yapıyormuş.
Because you also said you were a doctor and that was a lie so -
Çünkü aynı zamanda doktor olduğunu söyledin ve yalandı.
So you were dating me and Harry at the same time!
Yani benle çıktığın zaman içinde Harry'yle de çıkıyordun.
When my penis was split in half and inverted, my testes were removed, so I don't have any testosterone left to replace the estrogen that you taking away from me!
Penisim ikiye ayrılıp ters çevrildiğinde testislerim alındı. Yani benden aldığınız östrojenin yerine gelecek testosteronum yok.
All right, men..... you were mostly in the war, so you know that battle plans always change and get fucked up.
Hadi, millet. ... hemen hemen hepiniz savaşın içindesiniz. Ve bilirsiniz ki savaş planları hep değişir ve kötü sonuçlanır.
Yeah, but, Bobby, you wrote that while you were married, and that didn't turn out so great, did it?
Evet ama Bobby, sen bunları evliyken yazmıştın ve sonu pek de iyi olmadı, değil mi?
So you and this guy were close?
Bu adamla yakın mıydınız?
And the Avengers were the only force that could have stopped you so we were the first to be assimilated.
Ve İntikamcılar sizi durdurabilecek tek güçtü. Bu yüzden özümsenecek ilk kişiler bizdik.
You were so handsome, and she was... Really nothing.
Sen çok yakışıklıydın, o ise hiçbir şeydi.
then you wanted to get even, so maybe you put a mask on someone and then tried to convince yourself that the sex you were about to have was with yourself, but it turned out to be him, and all you ended up doing
Ve ödeşmek istedin. Böylece mesela birine maske taktın. Sonra sevişeceğin kişinin sen olduğuna kendini inandırmaya çalıştın.
Your mother and me were so proud of you.
Annen ve ben seninle gurur duyduk hep.
think we're very lucky in the fact that when we were touring this time we get to go to a lot of different parts of the world and you come across a place you haven't been to yet. t's just always so exciting.
Bence çok şanslıyız, bu seferki turnede... dünyanın çok farklı farklı yerlerine gideceğiz... ve gitmediğimiz... yerleri göreceğiz. Bu... heyecan verici.
If he makes it through this, it's because you were there and you acted so quickly.
Ama bunu atlatırsa sen orada olduğun ve hızlı hareket ettiğin için olacak.
We-we were in the trauma room, and she'd lost so much blood, and we had to rush up to endoscopy, and in those 20 minutes, I forgot... About you and the wedding.
Travma odasındaydık çok fazla kan kaybetmişti ve acilen endoskopiye sokmamız gerekti ve o 20 dakika boyunca seni ve düğünü unuttum.
And you were so determined to get to see him that night that you changed your appearance in order to get past security.
Ve geçen gece onu görmek için kılık değiştirip güvenliği geçecek kadar kararlıymışsınız.
So I heard you and Bea were paid a visit yesterday.
Gel. Dün Bea ile seni ziyaret etmişler diye duydum.
So... you and Flora, how serious were you?
Sen ve Flora... İlişkiniz ne kadar ciddiydi?
So, this guy's asking for Kiera, and they were gonna send him away but I thought maybe you'd want to talk to him.
Şu adam Kiera'yı soruyor. Göndereceklerdi ama belki konuşmak istersin diye düşündüm.
Life would be so much simpler if I were soft and misshapen like you, Lisa.
Hayatım, senin gibi pofuduk ve formsuz olsam çok daha kolay olurdu, Lisa.
Well, I was a tri delt, and she was a chi omega, so we were just never gonna work out as roommates, you know?
Ben Delta Delta Delta'daydım, o ise Chi Omega'daydı. Ev arkadaşlığımızın yürümesi imkansızdı yani, anlıyor musun?
So you were driving and what happened?
Tamam arabayı sürüyordunuz, ne oldu?
No, so why were you calling her two months ago, calling and hanging up?
O zaman iki ay önce onu neden arıyordunuz? Arayıp kapatıyordunuz.
So you told him Lucie and Sittler were behind it?
Yani Sittler ve Lucie'nin işi olduğunu söylediniz.
I have been treating you so horribly, and I know that you were just trying with the wig.
Sana çok korkunç davrandım, ve senin perukla yalnızca çabalamaya çalıştığını biliyorum.
Oh, come on. and despicable, but she also said that you were a fantastic character witness, so thank you very much.
- Hadi ama. -... ve rezaleti dedi. Öte yandan süper bir karakter tanığı olduğunu söyledi yani çok sağ ol.
I got the news that they wanted to do my show, And you were so wasted, you could hardly stand up.
Ben oyunumu sahnelemek istedikleri haberini aldım sense o kadar kendinden geçmiştin ki ayakta bile zar zor duruyordun.
Okay, so you were just studying and taking drugs with a boy you lied about not seeing anymore? - Really? So that's it?
Tamam, bir daha görüşmeyeceğim diyerek yalan söylediğin o çocukla birlikte sadece ders çalışıp uyuşturucu alıyordunuz yani.
Just so we can cross you off our list, where were you between 9 : 00 and 10 : 00 on Saturday night?
Just so we can cross you off our list, where were you between 9 : 00 and 10 : 00 on Saturday night?
So, um, I talked with Lila, and she didn't know you were at her open house six weeks ago.
Lila ile konuştuk ve o altı hafta önce onun açık evinde olduğunuzu bilmiyormuş.
And just so you know, I was worried that you were dead.
Bil diye söylüyorum ölmüş olabileceğini düşündüm.
I knew you were upset I left, and I felt bad, so I came back.
Gittiğime üzüldüğünü biliyorum. Ben de kötü hissettim ve geri geldim.
Dexter was being exactly who he was meant to be and so were you, the loving sister.
Sen de öyle ; sevgili kız kardeşi olarak.
So you would've thought that if Whale Sharks were coming here to feed, they'd be out in the west of the Archipelago, and they're not, they're up north.
Öyleyse şöyle düşünürdüm, Eğer balina köpek balıkları buraya beslenmek için geliyorlarsa, Takım adaların batısının dışında olmaları gerekirdi. Ancak onlar orada değiller.
How come when you were hanging out with Jules, you always look so sexy and put together. But when you're hanging around here, you look so...
Neden Jules'la takılırken hep seksi ve bakımlısın da evdeyken bu kadar...
But stepdads two through five were Methodist, Buddhist, quaker, and snake charmer, so religiously, I'm, like, one of those fountain drinks that you just put a splash of every soda in until your cup is full.
Ama ikiden beşe kadar olan üvey babalarım Methodist, Budist, Protestan ve yılan oynatıcısıydı. Dolayısıyla dini bakımdan ben,... bir termos dolusu karışık meyve suyu gibiyim.
He said that no one's checked in and the rooms were canceled, so, if you're running late, no problem.
Kimsenin gelmediğini ve odaların iptal edildiğini söyledi. O yüzden eğer geç gelecekseniz, sorun yok.
And here I thought we were working so well together, and you're just being manipulative.
Ben çok iyi anlaştığımızı düşünürken sen manipülatif yaklaşıyormuşsun.
But you were so light and charming.
Işıltılı ve çekici bir havan vardı.
You were just talking to Hopper about his corn and it got me kinda... inspired by his creativity to go and write, so I did that.
Hopper'la mısırları hakkında konuşuyordun yaratıcılığı beni etkiledi ve eve gidip yazayım dedim ben de.
So, me and Jess were thinking, if you're gonna be in Paris, you should come to the wedding.
Jess'le düşünüyorduk da, Paris'e geleceksen, düğüne gelmen lazım.
So where were you between 11 : 00 and midnight?
Saat 11 ile gece yarısı arasında neredeydin?
So, according to your affidavit you testify that... on the day of the accident you were present at the spot and... you also saw Rahul Dewan.
İfadende belirttiğin gibi kaza günü kaza yerindeydin ve orada Rahul Dewan'ı gördün.
and so it begins 55
and so 1582
and soul 16
and so are you 214
and so on and so forth 34
and something else 47
and so are we 42
and so will i 38
and somehow 99
and so do you 187
and so 1582
and soul 16
and so are you 214
and so on and so forth 34
and something else 47
and so are we 42
and so will i 38
and somehow 99
and so do you 187
and so was i 23
and so have you 26
and so on and so on 22
and so should you 49
and sometimes 297
and so i 33
and so on 257
and so it was 18
and so far 102
and so do we 31
and so have you 26
and so on and so on 22
and so should you 49
and sometimes 297
and so i 33
and so on 257
and so it was 18
and so far 102
and so do we 31
and so do i 174
and so did i 52
and so am i 177
and soon 235
and so it is 20
and so did you 29
and sooner or later 54
and so is she 17
and so what 55
and so i did 24
and so did i 52
and so am i 177
and soon 235
and so it is 20
and so did you 29
and sooner or later 54
and so is she 17
and so what 55
and so i did 24