Any time now traducir turco
731 traducción paralela
We are expecting a shipment from them almost any time now.
Onlardan her an bir teslimat bekliyoruz.
What do you mean by "almost any time now"?
"Her an" la neyi kastediyorsunuz?
- Any time now.
- Her an.
We can expect their fighters any time now.
Japon avcı uçaklarını her an karşımızda bulabiliriz artık.
- No. We expect it any time now.
Hayïr, her an bekliyoruz.
Well, I suppose you'll be going off with him any time now.
Artık sürekli onunla dışarı çıkarsın sanırım.
- When are they due back? - Any time now.
- Eve ne zaman dönüyorlar?
He's due any time now.
Her an gelebilir.
Any time now.
An meselesi.
Well, I mean, you have my number now, so you can, you can, uh... you can call me any time you want if you like.
Eh, artık sende numaram var sen de a-ara... istediğin zaman beni arayabilirsin.
And my strategy is the attack, now and any other time.
Ve stratejim saldırmak, şimdi ve her zaman.
Now, mademoiselle... in the short time that you have been Monsieur La Valle's secretary, have you noticed any change in him?
Şimdi matmazel... Mösyö La Valle'in sekreteri olduğunuz kısa süre zarfında... onda bir değişiklik fark ettiniz mi?
If any of you want to withdraw, now's the time.
Eğer içinizden biri geri çekilmek istiyorsa, şu anda tam zamanı.
We'll find out who got Al sooner or later but we ain't got any time to start worrying about that now.
Al'i vuranı er geç bulacağız ama şimdi onu bir yana bırakalım.
Now, or any other time.
Ne şimdi ne de başka zaman.
I knew it would, and now's as good a time as any.
Sonuna geldik. Biliyordum, şimdi tam sırası.
Now the next time you fellas start any of this here... promiscuous shooting'around the streets, you're gonna land in jail, understand?
Birdaha buralarda kafanıza göre ateş edip durursanız... hapsi boylarsınız. Beni anladınız mı?
Now, 5 : 40 leaves you time enough to close the deal with Monsieur Mercier... but naturally you'll... be too busy for any farewells.
5.40'a kadar Mösyö Mercier ile olan münasebetini bitirmek için zamanın var... ama tabii... vedalaşmalar için vaktin olmayacak.
Well, time counts in this war, and now with me out of the way, it'll take all that time and more with somebody else out here before Turkey can get any new guns.
Bu savaşta zamanın önemi büyüktü. Ben ortadan kalkarsam, yerime bir başkasının gelmesi ve Türkiye'nin yeni silahları alması çok daha uzun sürerdi.
You're not wanted in this house, Mr. Morgan, now or at any other time.
Bu evde istemiyorsunuz, Bay Morgan. Ne şimdi ne de başka bir zaman.
But I believe I'll say now while there isn't time left for either of us to get any more embarrassed...
Ama ben ikimiz için de utanacağımızı paylaşacağımız fazla zaman kalmadığına göre sana söyleyebilirim.
Now that we've disposed of the tears, any time Mademoiselle.
Artık gözyaşımızı döktüğümüze göre ne zaman istersen Matmazel.
If he's ever going to have any fun, now's the time.
Birazcık eğlenmek istiyorsa şimdi tam zamanı.
Not now, not at any time in the future.
Ne şimdi, ne de gelecekte.
Now always remember any time you get in trouble you can depend upon me.
Ne zaman başın belaya girerse bana güvenebileceğini unutma.
I've never objected to your bursting in here at any time as you've done just now.
tamda şimdi sizin burada yaptığınız gibi hiç bir saldırıya asla karşı çıkmadım.
If you have any objection, now is the time to mention it.
Herhangi bir itirazın varsa bunu söylemenin şimdi tam sırası.
If you have any objection, now is the time to mention it.
Herhangi bir itirazın varsa bunu şimdi söyle.
Yes, but I haven't any time to talk now.
Evet ama şu an konuşmaya vaktim yok. Sonra tekrar arayın.
I'm not leaving, now or any other time.
Bir yere gitmiyorum.
I could hardly point out that Henry now had no time left for any kind of activity, so I continued to discuss his future.
Henry'nin artık hiçbir etkinliğe ayıracak zamanının olmadığını... söyleyemezdim... Bu yüzden geleceğini tartışmayı sürdürdüm.
I guess about now, Sandy, is as good a time as any.
Bence bundan daha iyi bir zaman olamaz, Sandy.
- Now is as good a time as any. - I don't...
- Ha şimdi ha sonra, bir farkı yok.
And now, for the first time in this or any other circus,
Ve şimdi, bu gösteride veya başka bir sirkte olmayan ilk kez sergilenecek,
Now, you come back any time after the match.
Maçtan sonra istediğin zaman gel.
I've not had any relations with Miyoharu for a long time now... and she was no more than a geisha to me.
Miyoharu'yla uzun zamandır hiç münasebetim olmadı... ve benim için bir geyşadan fazlası değildi.
I'm here to tell you, I ain't leaving'now or any other time.
Size, şimdi veya hiçbir zaman gitmeyeceğimi söylüyorum.
Now, this is as good a time as any to get our relationship straight, once and for all
Bence bu ilişkimizi açıklığa kavuşturmak için iyi bir fırsat, Harry.
Now is as good a time as any to say thanks to both of you.
İkinize de teşekkür etmek için çok iyi bir an.
Well, I guess now is as good a time as any to disillusion you.
Evet, sanırım şu an hayal kırıklığına uğraman için daha iyi bir zaman.
Now is just as good a time as any.
Şu an gayet uygun bir zaman.
Gentlemen, now is as good a time as any to elect ourselves a marshal.
Beyler, Şu anda kendimize bir polis şefi seçmek için en iyi zaman.
NOW LISTEN, VINNIE, WE GOT OTHER THINGS ON OUR MIND TODAY. WE HAVEN'T GOT ANY TIME TO WASTE.
Burada fazla vakit kaybetmeyelim.
Any time now.
Eli kulağındadır.
Now for the first time in your life when there's any reason to come up here, all you can think of doing is...
Şu an ömründe ilk defa buralara çıkmana bir sebep olmuş, oysaki aklından geçen şu...
But neither you nor I, Mr. Clements... can now or at any other time give back the breath of life.
Ama ne siz ne de ben, Bay Clements şu anda yada başka bir zaman yaşam nefesini geri veremeyiz.
Neither you nor I... can now or at any other time give back the breath of life.
Ama ne siz ne de ben şu anda yahut başka bir zaman yaşam nefesini geri veremeyiz.
Now, any particular time?
İstediğin bir zaman varmı?
Well, now is as good a time as any.
Şu an da herhangi bir zaman kadar iyi.
Really, Judge, I don't have time right now for any of your handy, pocket philosophy.
Gerçekten, Yargıç, şu anda senin yararlı, hazır felsefen için zamanım yok.
If he has any formal charges to register, I feel now is the time for them while we're in the mood for hearing them.
Kayda geçecek herhangi bir resmi suçlaması varsa, henüz dinlemeye fırsat varken, ortaya konmasının tam sırasıdır.
any time 435
any time you like 18
any time you're ready 21
any time you want 17
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
any time you like 18
any time you're ready 21
any time you want 17
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now let's see 22
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now let's see 22