As an adult traducir turco
396 traducción paralela
For example, if my mother - who's quite old now - had let someone hug her when she was young in the sunshine, on the riverbank like this instead of tormenting herself by thinking what my life would be like as an adult today maybe she'd be less sad
Mesela eğer annem, şu anda çok yaşlı olan annem gençken birinin kendisine sarılmasına izin vermiş olsaydı güneşin altında, böyle nehir kenarında benim hayatımın büyüyünce nasıl olacağını kafasına takarak kendine eziyet etmeseydi bugün belki daha az üzgün olurdu.
We're all adults and I'll expect you all to conduct yourselves as an adult will.
Yetişkiniz ve hepinizde yetişkin iradesi olduğunu kabul ediyorum.
To wake up in another age meant to be born again as an adult.
Başka bir zamanda uyanmak, yetişkin bedeninde doğmak demekti.
We are wasting time. Child, if only you'd think as an adult sometimes....
Evladım, bazen yetişkin gibi davransan da...
There was a Vina listed on the expedition as an adult.
Vina adlı yetişkin birisi keşif seyahatinde listedeymiş..
But that ´ s an example of things you ´ ll have to put up with as an adult.
Ama yetişkin olarak katlanman gereken şeylere bir örnek.
The thrill you get when you see something explode as a child, or even as an adult almost.
O maytapları bir çocuğun veya hatta bir büyüğün patlattığını gördüğünüzde içinize düşen korkuyu düşünün.
As an adult citizen, you should have understood the need to interrogate you.
Yetişkin bir yurttaş olarak, sorgulanman gerektiğini anlamalısın.
I mean, whereas an adult would have been laid out for good... kids are as solid as rock.
Bak, bir yetişkinin başına gelseydi orada ölürdü. Çocuklar çok sağlam.
Champollion, as an adult had worked out a brilliant decipherment of the hieroglyphics. A word, incidentally, that means "sacred carvings."
Artık bir yetişkin olan Champollion,... hiyerogliflerin deşifre edilmesinde dahice bir çalışma ortaya koydu,... laf arasında "kutsal oymalar" dedikleri hakkında.
Another led to a creature which swam freely in the larval stage but, as an adult, was still firmly anchored to the ocean floor.
Diğeri ise larva safhasında serbestçe yüzüp, ergin safhada ise kendisini okyanus tabanına sabitleyen bir dala ayrıldı.
When you're ready to discuss this as an adult, then we will talk.
Yetişkin olarak bu konuşmayı yapmaya hazır olunca, konuşuruz.
Obviously I made the mistake of treating you as an adult.
Belli ki sana yetişkin olarak davranmakla hata ettim.
There was a Vina listed on that expedition as an adult crewman.
O keşif heyetinde bir yetişkin olarak Vina adında biri yer alıyordu.
I could have been certified as an adult... maybe given a life sentence. I don't know.
Beni yetişkin kategorisine sokup müebbede çarptırabilirlerdi.
You will be charged with murder, and the State keep you reading as an adult.
Cinayetle suçlanıyorsun ve devlet sana yetişkin gibi davranmak istiyor.
I'm sorry, Daddy, but if you won't respect me as an adult I have no choice but to be my own mistress.
Özür dilerim baba, Ama bana bir yetişkin olarak saygı göstermeyeceksen kendi kendimin metresi olmaktan başka çarem yok.
Now stop demeaning me and address me as an adult!
Şimdi beni küçültmeyi kes ve bana bir yetişkin gibi davran!
I was away from her as a child and now I'm with her as an adult.
Bir çocukken uzaktaydım ondan, ve şimdi bir yetişkinken onunlayım.
Hey, if I as an adult can't help out our young people then am I not a part of the problem?
Bir yetişkin olarak siz gençlere yardım edemezsem ben de sorunun bir parçası olmaz mıyım?
As an adult, if I want a cookie, I have a cookie, okay?
Bir yetişkin olarak, kurabiye istersem, kurabiye alırım, tamam mı?
As an adult, we understand even if you ruin an appetite there's another appetite coming right behind it.
Bir yetişkin olarak, biliyoruz ki bir kere iştahınızı kestiğinizde arkasından hemen bir tane daha geliyor.
Thank God we live in a country so hysterical over crime... that a child can be tried as an adult.
Bir çocuğun yetişkin gibi suçlandığı....... isterik bir ülkede yaşadığımız için Tanrıya şükürler olsun.
Next month he turns eighteen, and his next visit here gets processed through as an adult.
Gelecek ay 18 olacak. Burayı bir daha ziyaret ederse eğer yetişkin olarak işlem görecek.
Perhaps you find it hard to think of your daughter as an adult.
Belki de kızının yetişkin olduğunu kabul edemiyorsun.
They tried him as an adult and gave him the electric highchair.
Ona bir yetişkin gibi davrandılar ve elektrikli sandalyeye oturttular.
Two kids posing as an adult.
İki çocuk yetişkin gibi giyinmiş.
The time comes for all creatures... when childhood ends... and the doorway opens to life as an adult.
Bütün canlılar gün gelir, gençlikleri biter ve, birer yetişkin olurlar.
Yeah, I guess we, we don ´ t get to do many heroic things as an adult, huh?
Evet, sanırım biz, biz böyle kahramanca şeyleri büyüdükçe pek yapamıyoruz, değil mi?
As an adult, I can understand it because when you're chewing gum, you don't look thrilled with anything.
Yetişkin olarak, anlayabiliyorum çünkü sakız çiğnerken, hiçbir şeyden etkilenebilecek gibi gözükmüyorsunuz.
Aren't you concerned about being tried as an adult for murder?
Yetişkin birini öldürmeye teşebbüs ettiğinin farkında değil misin?
Your Honor, due to the heinous nature... of this crime and the defendant's obvious lack of remorse, the State moves that Vanessa Julia Lutz be tried as an adult.
Sayın hakim, suçun iğrenç hali gereği ve sanığın pişman olmaktan son derece uzak olması sebebiyle Vanessa Julia Lutz'un bir yetişkin olarak yargılanmasını istiyoruz.
I'm going to direct Youth Authority to prepare a report on the defendant's... suitability to be tried as an adult.
Sanığın yetişkin olup olmadığı konusunda bir bilirkişi raporu hazırlanmasına karar veriyorum.
It goes on to say she should be tried as an adult.
O hala daha onun bir yetişkin olarak yargılanacağını söylüyor.
She will be tried as an adult.
O zaten bir yetişkin olarak yargılanacak.
You can't do that as an adult.
Yetişkin olarak bunu yapamazsın.
You've only known me as an adult, but back then I was rather
Eski halimi bilmiyorsun.
I figured as an adult, I wouldn't have to worry about it.
Bir yetişkin olarak, bunun için üzülmemem gerekir.
His first act as an adult was to sign a DNR and demand we remove him from the respirator.
Bir yetişkin olarak ilk yaptığı şey... ... canlandırılmama formunu imzalamak oldu.
Sixteen years old tried as an adult.
16 yaşında, yetişkin olarak yargılandı.
As an adult, he became an obsessive devotee of the composer.
Yetişkinliğinde de bestecinin takıntılı bir hayranı olmuştu.
Food is so complicated as an adult...
Yiyecek, yetişkinler için daha karmaşık bir şeydir...
By the premature adoption of an extreme belief and creed, it is well to understand this in looking to the duties of adult life, in particular, the married state, when you will emerge into a world of grown-up problems for the first time.
Aşırı inanç ve imanın çok erken benimsendiğini anlamak için yetişkinlerin hayatını incelemek yeterlidir. Özellikle evlilik hayatını. Gençler büyüklerin sorunlar dünyasına ilk defa girerlerken, genç olmanın verdiği heyecanı...
An adult as this measures 35 meters and weighs 40 tons, more or less.
Bunun gibi bir yetişkin 35 metre ve 40 tona denk gelir.
... that what I have said would've been listened to if it came from an adult officer!
Söylemiş olduğum şeylere, eğer ben... yetişkin bir subay olsaydım, kulak asılırdı!
Such as the average weight of an adult rabbit.
Mesela yetişkin bir tavşanın ortalama kilosu var.
But the judge wanted to try you as an adult.
Evet, baba.
When the child is an adult, with a dagger to my throat then I'll view him as a threat.
Çocuk büyüyüp, hançeri boğazıma dayadığında işte o zaman onu tehdit olarak göreceğim. - Şimdilik...
This inmate appears to be a sophisticated criminal... and an extreme danger to society, and should be required to pay the penalty for her actions... in a facility for adult criminals.
Bu tutuklu çok yönlü bir suçlu profili çiziyor ve toplum için aşırı tehlike oluşturuyor. Ve bu davranışlarının cezası yetişkin suçlularınki ölçüsünde olmalı.
And the point of this whole thing is that I think a kill is a kill is a kill, and killing a kid should be just as good as killing an adult.
Bütün bu konularda önemli olan şey öldürmek öldürmektir, öldürmektir ve bir çocuğu öldürmek de bir yetişkini öldürmek kadar iyi bir şey olmalı.
I wish they'd play that over and over again. I need a little fresh air after an evening tied as one of the most embarrassing of my adult life.
- Yetişkin hayatımın en utanç verici akşamından sonra biraz temiz havaya ihtiyacım vardı.