English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Away from you

Away from you traducir turco

15,663 traducción paralela
And you get some help, or I'm taking that boy away from you.
Ya yardım alırsın ya da oğlanı senden uzaklaştırırım.
Asking you why you abandoned us, how you could just walk away from your family.
Aileni öylece arkada bırakıp, bizi neden terkettiğini soracaktım.
Oliver, the best gift you can give him is his childhood. Keep him as far away from your world for as long as possible.
Oliver, oğlun çocukluğundayken ona verebileceğin en iyi hediye onu dünyandan mümkün olduğunca uzak tutmaktır.
Um, aren't we all going to be if you're away from your computer?
Sen bilgisayarından uzak durursan hepimiz öleceğiz yalnız.
So I'm here to take her away from you?
- Senden çalmaya mı gelmişim? - Çık dışarı...
Even when you've disappeared, I can't get away from you.
Ortadan kaybolduğunda bile senden kurtulamıyorum.
This will draw the danger away from you.
Böylece tehlike sizden uzaklaşır.
But nobody, nobody's gonna take the moment away from you when you held a knife to a cult leader's throat and busted your way out of a sex dungeon.
Ama kimse, kimse o tarikat liderinin boğazına bıçak dayadığın ve seks mahzeninden basıp gittiğin o anı senden alamaz.
My sole regret is that I will be away from you.
Tek pişman olduğum şey, senden uzakta olmam.
You get some help, or I'm taking that boy away from you.
Ya yardım alırsın ya da çocuğu senden uzaklaştırırım. - Caleb nerede?
Stay away from me, don't come any closer, you monster!
Benden uzak dur, yaklaşma bana canavar!
So you have to get away from me right now, okay?
Benim için geliyorlar. O yüzden benden uzak durmak zorundasın, tamam mı?
You're trying to lead your story away from Daniel Garrido's death.
Hikâyenizi Daniel Garrido'nun ölümünden uzaklaştırmak istiyorsunuz.
Talia Hale took you away from me before I could give you one.
Daha isim koyamadan Talia Hale seni benden aldı.
Well, let me take you away from all this.
Seni bütün bunlardan, uzaklaştırmama izin ver.
Because you tried to take Elena away from me.
Çünkü Elena'yı benden almaya çalıştın.
I lost you the first time when father sent you away with consumption, and then we brought you back from this prison world, and then I lost you again to your other family, and now I'm losing you to death.
Seni ilk babam karantinaya yolladığında kaybettim sonra seni hapis dünyasından geri getirdik sonra seni tekrar diğer ailene kaybettim ve şimdi de ölüme kaybediyorum.
I sincerely hope you're calling from somewhere far, far away.
Umarım çok ama çok uzaklardan arıyorsundur.
Start my own brand. You know, get out of the city, away from all the distractions.
Şehirden ve karmaşasından çıkardım.
You burnt away my weakness like a Phoenix rising from the ashes.
Zayıf noktalarımı yakıp götürdün küllerinden doğan Anka Kuşu gibiydim adeta.
So you tell me how am I supposed to take that away from Thea?
Bunu Thea'nın elinden nasıl alırım siz söyleyin.
And it... brings us more joy than you can ever take away from us.
Ve bizden alamayacağın kadar fazla neşe veriyor hayata.
I mean, I know you said that you wanted to get away from it all, but how could you?
Yani, bütün bunlardan uzaklaşmak istediğini söylemiştin ama... -... nasıl uzaklaşırsın ki?
You're just one illegitimate child away from a really awesome Oliver Queen impersonation, but just like we tell Oliver, what happened was not your fault, and Laurel would have wanted you to know that.
Evlilik dışı bir çocuğun olsa harika bir Oliver Queen taklidi yapıyor olurdun şu an. Fakat Oliver'a söylediğimiz gibi, yaşananlar senin suçun değildi. Ve Laurel bunu bilmeni isterdi.
You're only one number away from having a bingo.
Tombala'nın sadece bir numara uzağındasın. - Sahi mi?
I'd stay away from that rabbit hole, if I were you.
Yerinde olsam o tavşan deliğinden uzak dururdum.
I volunteered to get away from my partner, who hasn't been acting like my partner ever since you fed his head with fairy tales about saving the world.
Dünyayı kurtarma hikâyelerinle beynini yıkadığından beri ortağım gibi davranmayan ortağımdan uzaklaşmak için gönüllüydüm ben.
The problem is, you are one mimosa away from getting this whole thing turned around on you.
Sorun sizden bir mimoza uzakta olduğunu. Bu her şeyi alma sana döndü.
Why did you run away? From your own house?
Kendi evinden niye kaçtın?
because you gonna take it away from the mine.
Bir aya kadar oradan çıkacak. Çünkü onu madenden sen çıkaracaksın.
As long as we keep you away from that Box... No, that Box isn't the problem.
Seni kutudan uzak tuttuğumuz sürece... sorun kutuda değil.
You must stay away from Herot.
Herot'tan uzak durmalısın.
Great. You're one can of cat food away from full-on Grey Gardens.
Harika.Kedi mamasıyla'Grey Gardens'dan uzaklaşmış oluyorsun.
So, the sooner you disappear and the further away you are from Alice Vaughan, the safer it is for all of us.
Yani, Alice Vaughan ne kadar erken uzaklaşırsan o kadar güvendeyiz demektir.
Which is why I'm trying to keep you away from her, away from all this.
Bu yüzden de seni ondan ve tüm bunlardan uzak tutmaya çalışıyorum.
Are you okay? - Stay away from me.
- Uzak dur benden!
Ask him to meet you privately, away from the princess.
- Seninle özel olarak buluşmasını iste. Prenses'in olmadığı bir yerde.
Did you ever run away from home?
Sen hiç evden kaçtın mı?
Did you... ever run away from home?
Peki ya sen? Hiç evden kaçtın mı?
You took everything away from me.
Bu kelimeyi senden duymak bir garip oldu.
This is exactly why I had to get you away from him... because the minute the two of you are together, - I cease to exist.
Çünkü yan yana geldiğiniz gibi beni bitiriyorsunuz.
I want you to take this and go back to Cabo, Morocco, the place in Rome... just get as far away from here as you can.
Küba'ya, Fas'a, Roma'ya... Buradan git de nereye gidersen git.
That's it. Can you get this animal away from me?
- Şu hayvanı benden uzak tutar mısın?
♪ A dream that I can call my own ♪ When are you going to learn that you can't get away from me?
Ne zaman benden kurtulamayacağını anlayacaksın acaba?
You're only a few feet away from me.
Benden sadece birkaç adım uzakta olacaksın.
If on the other hand you refuse to tell me, I will reveal your serious problem to the Pope, and I'll have you sent away from the Vatican once and for all.
Öte yandan eğer anlatmayı reddedersen... sorununu Papa'ya açıklar... ve Vatikan'dan temelli gönderilmeni sağlarım.
I pray to You, remind him of that afternoon when we ran away together from the orphanage.
Sana duam, ona, beraber yetimhaneden kaçtığımız o öğleden sonrayı hatırlatman içindir.
I could tell you that my kid was taken away from me.
Çocuğumun benden alındığını söyleyebilirim.
You promise me... if not for yourself, then for Hope... you will get as far away from this place as you can.
Söz ver bana.. kendin için değilse bile, Hope için. Buradan gidebildiğin kadar uzağa gideceksin.
If you care for me like you say you do, then you will stay away from me and you will not complicate things.
Dediğin gibi beni önemsiyorsan o zaman benden uzak durup işleri karıştırmazsın.
Nobody will come, nobody will take you away from me.
Kimse gelmeyecek, seni kimse benden alamaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]