Away from here traducir turco
3,104 traducción paralela
- You must get away from here.
- Ondan kurtulmalısın.
I must get away from here.
Buradan kaçmamız lâzım.
Get away from here!
Buraya yaklaşmayın!
Then why are you taking us away from here?
İyi de bizi neden kovalıyorsunuz?
Go away from here... get lost!
Defol buradan... Kaybol!
I was looking for maybe a gun or something I could use to get away from here.
Buradan gidebilmek için bir silah falan arıyordum.
Now, pull away from here and drive slow.
Şimdi, Burdan çık ve yavaş sür.
- Go away from here
- Git burdan!
I just transferred from the other school that's pretty far away from here.
Adım Adam Demamp. Buradan çok uzaklardaki bir okuldan nakil oldum.
If I get far enough away from here, the government must be listening.
Hükümet frekansları dinliyor olmalı.
That's only a couple blocks away from here.
Buradan sadece bir kaç blok uzakta.
Away from here.
Buradan uzaklara.
And you're going to drive the hell away from here.
- Ne? ! Sen de buradan hemen uzaklaşacaksın.
Far away from here.
Buradan uzakta.
She took me far away from here.
Beni uzaklara götürdü.
Why did my mom run away from here?
Annem neden buradan kaçtı?
Taking you away from here is the only way to make them right.
Seni burden alıp götürmek, Onları haklı çıkarmanın tek yolu.
Ma'am, we need some quiet time now, away from here.
Hanımefendi dua için buradan uzak sessiz bir yere gitmemiz gerek.
Get away from here!
Git buradan!
Er, get those things away from here,
Şunları burdan uzak tut.
Run away from here?
Nereye kaçacağız?
Wait! - Will you take me away from here?
- Beni buradan alıp götürecek misin?
If you walk away from here without a deal, you are asking for war.
Bu masadan uzlaşmaya varmadan kalkarsanız savaş istiyorsunuz demektir.
You... get away from here.
Sen... Toz ol bakalım buradan.
I suggest you go someplace very far away from here.
Buradan çok uzakta bir yere gitmeni öneririm.
I want to get away from here.
Ben buradan gitmek istiyorum.
I want to get away from here, too.
Ben de, buradan gitmek istiyorum.
Go answer it far away from here! .
Buradan uzakta konuş.
They'll try to take you away from here.
Seni buradan götürmeye çalışacaklardır.
Or, um, walk away from here?
Ya da buradan uzaklaşmak?
Hey, come here. Get away from here.
Gel bakalım buraya.
I'm moving 1,000 miles away from here.
Buradan 1000 kilometre uzağa gidiyorum.
If she knew I was locked away in a tower hiding from scarface, she'd be here in two seconds kicking down the door.
Yaralı yüzden kaçmak için bir kulede kilitli kaldığımı öğrenirse iki saniyede burada olur ve kapıyı tekmeleyeme başlar.
I've only been sitting here five feet away from you for the past three years.
Son 3 yıldır senden sadece 1,5 metre uzakta oturuyorum.
They come here from far away and let their offspring roam the Danish streets flashing knives.
Buraya uzak ülkelerden geliyorlar ve veletlerinin Danimarka sokaklarında silah ve bıçaklarla dolaşmalarına göz yumuyorlar.
Officer Lane here is a sniper, he can do it from two kilometers away.
Bahsettiği şeyi iki kilometre mesafeden yapabilir.
What, you couldn't tear yourself away from your boyfriend long enough to bring him here?
Yoksa onu buraya getirebilecek kadar erkek arkadaşından ayrılamadın mı?
In the 1920s, Edwin Hubble saw that all the galaxies in the Universe were rushing away from one another, sparking the idea that the Universe had not been here forever but was created in one explosive moment - -
1920'de Edwin Hubble bütün galaksilerin birbirinden uzaklaştığını fark etti. Bu keşif uzayın her zaman var olmadığı bir patlama sonucu oluştuğu fikrini ortaya çıkardı.
Do you want to reach over here and try and take them away from me?
Müdahale edip elimden almaya çalışmak ister misin?
I told you to keep away from here.
Sana buradan uzak durmanı söylemiştim.
We've spent hours getting those blocks away from the water, and when we're finally finished, you guys show up down here.
O blokları sudan uzaklaştırmak için saatlerimiz harcadık ve işimiz bittiği gibi siz burada ortaya çıktınız.
I came here so I could get away from it.
Uzaklaşabilmek için buraya geldim.
Keep here away from me!
Onu benden uzak tutun!
No, Dee, get out of here. Get away from us.
Tekrar arkadaşınız olmaya hazırım.
We had to get you away from the cops, but you're safe here.
Seni polislerden uzaklaştırmamız gerekiyordu, burada güvendesin.
Dennis has been away from home so much that Sean and I are both used to him not being here.
Dennis uzun zamandır evden uzaktaydı. Onun burada olmamasına alışmıştık.
It was a straight run from here to the finish one mile away.
Buradan bitişe 1,5 km'lik dümdüz bir yol vardı.
The original was here, a mile away from the shopping mall.
Orijinali burada, alışveriş merkezinden iki kilometre uzaktaydı.
I need the two of you to stay up here away from Ryker, surveilling the street to see if anybody else is watching me. Okay?
Sizden Ryker'dan uzak durmanızı ve beni izleyen kimse var mı bakmanızı istiyorum.
They sent him here to keep him away from trouble.
Onu buraya beladan uzak tutmak için göndermişler.
Okay, fine, I'll stay right here as long as you get my boss away from mister What's his face.
Peki, tamam. Patronum çıkıp gelene kadar burada beklerim. Yanında bay adı her ne ise ile.
away from home 17
away from me 19
away from you 37
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
away from me 19
away from you 37
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here's your mail 22
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here's your mail 22