Bec traducir turco

For ten years I nursed Gal Marvier, hero of Bec d'Ambès... And I closed the eyes of a senator - mayor of the Côte - d'Or.

Bu on yıl içinde "Gal Marvier Bec d'Ambès" kahramanı oldum..... Ayrıca görev gereği, Côte-d'Or senatörü ve belediye başkanı oldum.

It all happened on the 11 : 20 from hainault to redhill Via horsham and reigate, calling at carshalton beeches Malmesbury, tooting bec and croydon west.

Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.

Well, there aren't too many stars were born in Tooting Bec at the turn of the century.

Biliyorsun yüzyılın başında doğan çok fazla... yıldız kalmadı artık.

That's what I'll tell her.

Ona bunu söyleyeceğim. - Bec?

Listen, Beck...

- Dinle. Bec...

Beck?

Bec?

Beck, I'm sorry.

Bec, özür dilerim.

Cancel whatever I got tomorrow, Bec.

Yarın neyim varsa iptal et Bec.

Bec, if you could get those briefs.

Bec, o özetleri alıver.

Bec, she can't even admit it to herself.

Bec, bunu kendine bile itiraf edemiyor.

Thanks for helping us, Bec.

Bize yardım ettiğin için sağ ol, Bec.

Bec, will you call Warren Hillebranner, tell him we want our motion to compel?

Bec, Warren Hillebranner'ı arayıp talebimizin cebredilmesini istediğimizi söyler misin?

I don't know if I can hold this place together anymore, Bec.

Bu yeri artık açık tutabilir miyim, Bec.

Greg Mundy, B.E.C. Your service rep.

Greg Mundy, BEC destek sorumlunuzum.

Rachel, we having problems with last month's B.E.C. Update?

Bekle... Hey Rachel, Geçen ayın BEC güncellemesi ilgili sorunumuz var mı?

Sophie Lavergne and Philippe Paradis, before joining you in matrimony, I have to read you certain articles of the civil code of Qu, bec that lay out the rights and duties of the spouses.

Sophie Lavergne ve Philippe Paradis evlenmeden önce eşlerin haklarını ve görevlerini ortaya koyan Quebec Medeni Kanunu'ndaki bazı maddeleri okumam gerekiyor.

It's gonna be all over the tabs come morning, Beck.

Yarın sabah bu fotoğraflar her yerde olacak, Bec.

Just save it for the judge bec...

Bunları hakime sak... O altın mı?

But, um, since I work in the TV business and I don't really know anything, I was wondering if you would consider, uh, letting me go, bec...

Ama, ben TV işinde çalıştığıma ve hiç birşey bilmediğime göre, düşünüyordum da belki siz benim gitmeme izin...

- Yeah, hi, Bec. - Hi.

- Merhaba Bec.

- Bec, this is nothing. - Nothing?

- Bu bir şey değil.

- You're failing your senior year?

- Son yılında kaldın mı? - Bec.

I love you, Bec.

Seni seviyorum Bec.

Are you going to visit your father bec...

Babanı ziyaret edecek misin çünkü...

She was supposed to be here, and now I have no idea where she is, and I need to find her as soon as possible bec...

Burada olması gerekirdi ve şimdi nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve onu olabildiğince çabuk bulmam gerek çünkü...

Bec...

Çün...

- I took my sister to Le Bec Fin.

- Kardeşimi Le Bec Fin'e götürdüm.

He made me put my mother in a home bec- -

Bana annemi başka bir eve koydurttu çün...

It's cool, Bec.

Tamam Bec.

- Bec, we're leaving.

- Bec, gidiyoruz.

Bec... No, well, the truth is that I... - acted beyond my brief.

Hayır, gerçek şu ki yetkilerimi biraz aştım.

But if it's feasible, I think we should do it here bec- - well, he also said that, uh, addicts typically lie about their intake.

Ama eğer mümkünse bence burada yapmalıyız çün - Şey, aynı zamanda dedi ki,... bağımlılar tipik olarak aldıkları miktar hakkında yalan söylerlermiş.

- I haven't spoken to him bec- - - right.

- Onunla daha konuşmadım çün - - Tabii.

- Becca agrees with me. Right, Bec?

- Becca da benim gibi düşünüyor, değil mi Bec?

- Hey, Bec.

- Hey, Bec.

My potatoes?

- Beç tavuğumun mu?

My potatoes.

- Benim Beç tavuğu!

I was talking about potatoes.

Tabii ki hayır! Beç tavuğunun!

I got five kids and a wife.

Beç çocuğum ve bir de karım var.

You are a little fat-haired guinea.

Kafasının üstünde bir tutam tüy olan bir beç tavuğusun.

Beck, wait.

Bec, dur.

B-Beck...

Bec.

Beck.

Bec.

And I love my little guinea, and my guinea loves me

Küçük beç tavuğumu seviyorum ve o da beni seviyor

Gonna cherish my guinea'neath a green bay tree

Beç tavuğumu yeşil defne ağacının kenarında besleyeceğim

Little guin'goes pot-er-rak, little duck goes quack quack

Küçük beç tavuğu der ki "rak-rak" Küçük ördek der ki "vak-vak"

Little guinea, pot-er-rak

Küçük beç tavuğu der ki "rak-rak"

Hi.

Biz BEC'dekiler ürünlerimizin hep sorunsuz çalışmasını amaçlarız.

Bec--Hey!

- Be...

He is a jerk, Beck.

O bir pislik, Bec. Kahrolası zavallı bir pislik.

FIVE, FOUR, THREE,

beç, dört, üç,..