Because of you traducir turco
27,745 traducción paralela
I learned the truth I shouldn't know because of you.
Senin sayende bilmesem daha iyi olurmuş dediğim gerçekleri öğrendim.
Rob's in prison because of you.
Rob senin yüzünden hapishanede.
Because of you, Adam and Grace would have been living in sin.
Senin yüzünden Adam ve Grace günah içinde yaşayacaklardı.
Because of you, there's a measles epidemic, and the whole town is quarantined. Speak for yourself, Brian.
Senin yüzünden kızamık salgını var, ve bütün kasaba karantinaya alındı.
But not because of your threat, I want you to know, because I've exhausted my options here.
Fakat tehdit ettiğiniz için değil, seçeneklerimi tükettiğim için.
You mean to tell me that those deaths, that blast, those werewolves, that was all because of you? ! - Hey.
Yâni bütün o ölümlerin, patlamanın ve kurtadamların sebebinin sen olduğunu mu söylüyorsun?
Because of you!
Senin yüzünden!
Our daughter... who now, because of you, is God knows where.
Kızımız. Çünkü senin yüzünden artık kim bilir nerede şu an.
He's safe because of you.
Senin sayende güvende.
We only have two months to deliver this to the Air Force because of you.
Bunu Hava Kuvvetlerine vermek için sadece iki ayımız var sayende.
We are dealing with an impossible deadline from the Air Force because of you.
Senin yüzünden Hava Kuvvetlerinin imkansız zaman kısıtlamasıyla uğraşıyoruz.
Because of you, more people are going to live.
Sayende daha çok insan yaşayacak.
But what I remember most is feeling like I screwed up... that because of me, you were going to die.
Ama ben en çok batırdığım hissini hatırlıyorum. Benim yüzümden, ölmek üzereydin.
How many innocent people have died because of what you've done?
Yaptığın şey yüzünden kaç masum canından oldu?
You will do that, because, despite the lack of respect I've been shown today,
Bunu yapamayız. - Yapacaksınız.
Right now, Robbie's feeling the pull from that other place because he's trapped in a box with a bunch of quantum energy that doesn't belong here, and it sure as hell doesn't belong to you.
Şu anda, Robbie diğer taraftan gelen çekimi hissediyor çünkü buraya ait olmayan bir tür kuantum enerjisi ile kaplı bir kutuda sıkışmış durumda. Şüphesiz ki sana da ait değil.
I just couldn't help but notice that there were similarities between Chelsea's experience and Kelly's, because you both had intimate encounters with a tall, pale, long-haired being that smelled vaguely of lavender.
Chelsea ve Kelly'nin deneyiminin arasındaki benzerlikleri görmekten kendimi alamıyorum ama. Çünkü ikiniz de uzun boylu, soluk tenli, uzun saçlı ve hafiften lavanta kokulu bir türle yakın temasa geçmişsiniz.
Because as your loyal best friend, it is my duty to remind you of what you've got there.
Senin sadık bir dostun olarak, sana burada, bu evde neye sahip olduğunu hatırlatmak görevim.
You cut it for you because you are sick and tired of looking at the man in the mirror.
Aynada sürekli gördüğün adamdan bıkıp usandığın için kestin.
We published a curve where there's this long-term cooling trend and then all of a sudden this abrupt warming that has no precedent as far back as you can go and it got named the hockey stick because it looks like the blade of a hockey stick.
Bir tablo paylaştık. Uzun vadeli soğumaya dair bir yönelim gösteriyordu ama sonrasında daha önce hiç görülmemiş ani bir ısınma mevcuttu. Tablo, hokey sopasının ucuna benzediği için ona "hokey sopası" adı verildi.
You violated someone's privacy because of a pathetic schoolboy crush.
İçler acısı liseli aşkından, birinin mahremiyetini ihlal ettin.
Look, I'm telling you this because time is of the essence and I need to get out of here as soon as possible.
Bakın, zamanın şu durumda... çok önemli olduğunu söylüyorum size. Mümkün olan en kısa sürede buradan çıkmam lazım.
I can't think of who I'd remind you of because there's only one of me.
Sana birini hatırlattığımı sanmıyorum çünkü benden bir tane var.
Unfortunately, all of you could be right, because...
Maalesef hepiniz haklı olabilirsiniz çünkü...
I had her testify in mock court so that she would blow here and not in the real trial, because if Mary accused you of sleeping with Ken in the actual court, true or not, the plaintiffs would argue that you were distracted
Onu bilerek buraya kurmaca duruşmaya getirdim. Gerçek duruşmayı mahvetmemesi için. Eğer Mary seni Ken ile yatmakla suçlarsa gerçek mahkemede, gerçek olsun veya olmasın bu sefer dikkatini dağılmış olabileceği tartışmaları doğar.
That's what made me think of you... Because we both love astronomy.
O yüzden sen aklıma geldin çünkü ikimiz de astronomiyi seviyoruz.
This may be too soon, but, um... I came here because I was wondering if you could tell me anything about that night, anything you can remember, something that looked out of place or didn't add up.
Bu çok erken olabilir ama o geceyle alakalı söyleyebileceğiniz, hatırladığınız bir şey garip ya da mantıksız bir şey var mıydı diye merak ediyordum da.
Because it was... it was a big night for Kat, and you sort of...
Çünkü Kat için önemli bir geceydi ve sen de biraz- -
Do you retain any of your training, or did you block it all out because it ended in scandal?
Hala idmanlı mısınız yoksa mesleğiniz bir skandalla sona erince onu aklınızdan çıkardınız mı?
Millions of people will live because of the choice you made, the goodness in you, Juliana.
Milyonlarca insan, senin yaptığın seçim sayesinde yaşayacak, iyilik senin içinde, Juliana.
I've come down here because I wanted to thank each and every one of you for the work that you're doing here and let you know that America mourns.
Buraya, yaptıklarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı eşekkür etmek ve Amerika'nın yasta olduğunu sizlere söylemek için geldim.
So, you're gonna hire another expert because of this.
Yani siz de bu yüzden başka bir uzman tutacaksınız.
Because you've been through trauma, and you have a lot of work to do, and you should be free to do it.
Çünkü bir travma geçirdin ve yapman gereken bir sürü işin var. O yüzden biraz yalnız kalmanda fayda var.
Why? Is it because you come from a planet of partyers?
Particilerle dolu bir gezegenden olduğum için mi?
No, because you come from a planet of snobs.
Hayır, sen züppelerle dolu bir gezegenden olduğun için.
So, whether you're saying no because of custom, or history, or your own personal reasons, none of that matters right now.
Hangi töre ya da tarihi şey ya da kişisel sebepler bunu söylüyorsa şu anda hiçbirisinin önemi yok.
Because I'm seeing two of you and it's really cool.
- Çünkü şu anda senden iki tane görüyorum ve çok güzel bu.
The only reason you are dying is because of my family.
Bunun tek sorumlusu benim ailem.
She is. Yeah, because of what you told Ellen Huff.
Evet, Ellen Huff'a söylediklerinden ötürü.
My sister is gone, disappeared because of something you did to the "Hindenburg."
Kızkardeşim gitti, ortadan kayboldu... "Hindenburg" da yaptığın birşey yüzünden.
Dad, I gave them the rest of the pizza money for a tip, because I didn't know where you were.
Nerede olduğunu bilmediğimden pizza parasının kalanını bahşiş niyetine ustalara verdim, baba.
Don't you understand? Because of me!
Anlamıyor musun Benim yüzümden!
I pity you, Gutierrez, because you're just a bit player in a cheap piece of amateur theatricals organized by your Pope.
Size acıyorum, Gutierrez. Çünkü Papa'nın düzenlediği ucuz ve amatör bir oyunda basit bir figüransınız.
Because only you and I saw it, out of the whole world.
Çünkü koca dünyada sadece sen ve ben izledik onu.
I will go away from you and you will go away from me, but it doesn't matter, because all that we left on this earth is the scent of goodness.
Ben sizden gideceğim, siz benden gideceksiniz. Ama önemli değil. Çünkü bu dünyada sadece iyilik kokusunu bırakıyoruz.
You asked me why I care about keeping your family together. It's because I once had the chance of having my own.
Aileni bir arada tutmayı neden bu kadar önemsediğimi sormuştun çünkü bir zamanlar kendiminkine sahip olma şansım vardı.
You can't just stop in the middle and go back to pick up the spare you missed because some jerk shouted out during the middle of your roll.
Sırf puştun teki bağırıp dengeni bozdu diye iş ortasında durup kaçırdığın atışı tekrarlayamazsın.
I know you're taking care of yourself because you already love that child.
O çocuğu şimdiden sevdiğin için kendine iyi baktığını biliyorum.
Because right in the middle of a semester, you bottomed out, and I had to come down to Florida
Dönemin tam ortasında dibe vurmuştun.
And I'm here today because she asked me to come and tell you and Ed to get the hell out of this city... because she still cares about you.
Bugün buradayım, çünkü benden gelip sana ve Ed'e bu şehirden gitmenizi söylememi istedi çünkü hala sizi umursuyor.
I'd hate for you to be unresponsive to my pleasuring while you're driving because of intoxication.
Araba sürerken, sorumsuzca kafayı bulup, beni zevke getirmenden nefret ediyorum.
because of him 83
because of me 317
because of the 20
because of what 18
because of that 94
because of this 111
because of them 17
because of us 39
because of 64
because of her 59
because of me 317
because of the 20
because of what 18
because of that 94
because of this 111
because of them 17
because of us 39
because of 64
because of her 59
of you 197
of yours 40
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
of yours 40
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16