Because of her traducir turco
6,045 traducción paralela
My son, Ethen was killed because of her.
Oğlum Ethen onun yüzünden öldürüldü.
Because of her boyfriend?
Erkek arkadaşı yüzünden mi?
- Wasn't because of her.
- Onun suçu yoktu.
So if the fate of my machine is predetermined, it has to be because of her that the dahlia goes through.
Eğer makinemin kaderi önceden belirlendiyse onun sayesinde yıldız çiçeğinin gitmiş olması gerekiyor.
- It's because of her, isn't it?
O kadın için bunlar değil mi? Oha ya.
Because of her.
Onun için.
It's because of her eyes.
Çünkü gözlerinin olduğunu.
~ You took the job earmarked for me because of her. ~ Get over the bloody job!
- Benim için olması gereken bir işi onun için mi aldın? - Şu iş işini bir aş artık.
Oh and tonight she was prepared to end her life because of what you did to her.
Bu gece ona yaptıkların yüzünden hayatına son vermek üzereydi.
According to Einstein, each particle of red light carries very little energy because red light has a low frequency.
Einstein'a göre her bir kırmızı ışık parçacığı kırmızı ışığın çok düşük bir frekansa sahip olmasından dolayı çok düşük enerjiye sahiptir.
Then she'd have been the one listening to this instead of me... which would have been a good thing, because she was always... the calmer one.
Ve benim yerime burada oturup bunları o dinliyor olurdu ve bu daha iyi olurdu aslında çünkü o her zaman... -... içimizdeki daha sakin olandı.
You see, that's the difference between you and me, and I ain't saying I'm proud of that, because I'm not, but when I'm focused on something, everything else around me dies.
Seninle benim aramdaki fark da bu, gurur duyduğumu söylemiyorum çünkü duymuyorum. Ama ben bir şeye odaklandığımda etrafımdaki her şey bir anda ölür.
Only one road you can go down because otherwise all of it, everything, is gone.
Gidebileceğin tek yol vardır yoksa her şey yok olacaktır.
These fucking assholes from Cambridge, they will do anything to bring Billy down because they can't stand power in the hands of a Mick from Southie.
Cambridge'li o şerefsiz herifler, Billy'yi yerinden etmek için her şeyi yapar çünkü bu gücün Boston doğumlu bir İrlandalı'nın elinde olmasına katlanamıyorlar.
And a lot of the situations we go into, it's always nice to go in as teams, because you're going into situations where you get caught up in the moment with the camera, and you'll actually photograph it, and
Dahil olduğumuz her durumda takım halinde hareket etmemiz güzel. Çünkü gerçekten çekim yaptığın bir an kamerayla yakalandığın durumlar oluyor ve sırtını başka kollayan kimse olmuyor.
I used to tease Laurel about her integrity, her ideals, because I'm one of those cynical hard ass cops who likes to say he doesn't believe in the system, or justice. But Laurel does.
Laurel doğruluk ve hayat görüşünden bahsedecek olursak ben sisteme ya da adalete inanmayan kliniklik zor polislerden olsam da Laurel buna rağmen inanırdı.
Guys, are you really telling'me you think I should've stayed away from her because of him?
Çocuklar bu herif yüzünden ondan uzak durmam gerektiğini mi söyleyeceksiniz?
I believe that's not how you remember, because you have a convenient way of remembering things.
Bence böyle hatırlamıyorsun çünkü her şeyi işine geldiği gibi hatırlıyorsun.
It really is a giver of life, and we must protect it, because things are changing way too fast.
Bize gerçekten hayat veriyor... ve biz bunu korumalıyız... çünkü her şey çok hızlı değişiyor.
Because I don't need a half-hour of chit-chat every time I pull into my house.
Çünkü buraya her uğradığında yarım saat konuşmamıza gerek yok.
Because in every Portuguese beats the devout heart of a national hero.
Çünkü her Portekizlide bir ulusal kahramanın sadık kalbi çarpar.
Because what reasonable human being wouldn't be galvanized by the potential destruction of everything they have ever known or loved?
Çünkü hangi mantıklı insan, bildiği ve sevdiği her şeyin... potansiyel yok oluşu karşısında harekete geçmez?
And Edison forced us all to have a monthly power bill because he was envious of a profound idea.
Edison ise bizi her ay elektrik faturası ödemeye zorladı çünkü çok önemli bir ideali kıskanıyordu.
But she need her mother to sign the letter, because minors cannot travel without consent of the parents.
Sadece annesine bir evrak imzalatmalı. Reşit olmadığı için ailesinden izin almadan seyahat edemez.
Because I pissed away all of this on one man.
Bir erkek yüzünden her şeyi heba ettim.
Because every last one of you up in here is a queen and don't you ever forget it!
Çünkü her biriniz kraliçesiniz ve bunu sakın unutmayın!
It was as If I had lived an entire life in that moment because I worshipped every second of it.
Sanki tüm hayatımı işte o anın içinde yaşamış gibiydim. Çünkü yaşadığım o her saniyeye, adeta tapıyordum.
You had her killed because she found some Polaroids of you getting a blow job from a woman that wasn't your wife.
Karın olmayan bir kadınla sevişirken çekilmiş fotoğraflarını bulduğu için öldürttün.
You didn't say you wanted her killed because she saw some photos of you getting your pecker polished!
Aletine cila atılan fotoğrafları gördü diye ölmesi gerektiğini söylemedin.
Our maid went into my mother's wardrobe and took out the clothes, and she said to her, "Don't think of going to the police, because they'll be here anyway."
Hizmetçimiz, annemin dolabından kıyafetleri çıkardı ve anneme dedi ki, "Polise gitmeyi düşünmeyin."
Also the fear of that my parents had because it's New York anything can happen.
Ayrıca annemle babamda, "Burası New York, her şey olabilir." korkusu vardı.
It'll be coke, or booze, or fucking every girl you meet, because you're addicted to the way you feel every second of the day.
Çünkü sen gününün her saniyesini bu şekilde geçirmeye bağımlısın.
Because each slice of potato for pommes Anna has to be exactly two millimeters thick.
Çünkü Anna'nın kullanması gereken her patates dilimi, tam olarak 2 milimetre kalınlığında olmalıydı.
It's a tragedy for the whole school, for the whole community because this is a... um, just a wonderful young lady who, uh, had a bright future, uh, ahead of her.
Okulu, buradaki ortamı tamamen etkileyen bir trajedi. Önünde parlak bir geleceği olan genç bir hanım kız.
It's because I'm too fat. " Um, I attribute her not making that team to the psycho coach that she had, who was, um, giving her a lot of attitude about the way that she treated other kids on the team and chose not
Bana göre ekibe seçilmeme nedeni ise ona karşı tavır almış manyak koçuydu.
Now I'm giving you a chance here with your parents here to tell us your side of this because I know there's always two sides to every story...
Annen ve baban da buradayken kendi bakış açını anlatman için bir şans veriyorum çünkü her olayın iki yüzü vardır.
Obviously, that didn't really work out so well, so... it just kind of sucks right now because I feel like everything's falling apart slowly.
Haliyle fazla işe yaramadı. Şu an çok kötü hissediyorum çünkü her şey yavaştan dağılıyor gibi.
Yeah, but I can't indulge myself, or indulge them because I have already got one and I think the absolute world of her.
Ama kimsenin olmayacak hayaller peşinde koşmasına izin veremem zira benim bir biriciğim var ve ondan başkasını gözüm görmez.
- I lost everything because of you!
Senin yüzünden her şeyimi kaybettim.
We don't blame you for what happened to Patricia and we're not retaliating because you kept Katie away from us after we took care of her for a year in your absence.
Patricia'ya olanlar için seni suçlamıyoruz. Yokluğunda Katie'ye 1 sene baktıktan sonra onu bizden ayırdığın için misilleme de yapmıyoruz.
Someone else in your family is dead because of whatever this shit is!
Bu bok her neyse, onun yüzünden ailenden birisi öldü!
But because she was such a huge star ..and there was all of these different pressures ..she had to keep performing'Back To Black'.
Büyük bir yıldız olduğundan ve her taraftan baskı geldiğinden "Back to Black" albümünü okumaya devam etti.
You don't need to feel that to know that, no matter what twisted, dark shit gets dropped on either one of you, you'll be there to bail each other out because you're best fucking friends.
Bunu anlayabilmek için yaşamış olman gerekmiyor. Her ne kadar herhangi biriniz yanlış, ters bir şeyler yapmış olsa bile yardım edebilmek için hemen oraya koşarsın çünkü birbirinizin dostusunuz.
I tried to pull her out of the car... and I couldn't because she was... stuck.
Onu arabadan çıkarmaya çalıştım ama bir türlü başaramadım çünkü, takılmıştı.
Out of context, that's... I must have watched this 1 5 times now... because what the fuck?
- Bildiğin sıradan şeyler bunlar. - Neredeyse 15 kez izledim. Oha anasını satayım dedim her seferinde.
Because a lot of times, we'll see movies that are brilliantly clone, the CG gets better and better all the time, but a lot of people enjoy a taste of the real way.
Çoğu zaman dahice yapılmış filmler görüyoruz. Bilgisayar efektleri her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Ama pek çok insan gerçek efektlerin verdiği tadı seviyor.
Because if it was cans of tuna, the equivalent would be like every third can had a human finger in it.
Çünkü film denen şey bir kutu ton balığı olsaydı, her üç kutunun birinden parmak çıkardı.
Well, because you've always dated dummies you weren't at risk of actually liking.
Çünkü her zaman aptallarla çıktın ve birinden hoşlanma riskin yoktu.
Victims, because each of us felt compelled to say or do things that we otherwise would not.
"Kurbanlar" diyorum çünkü her birimiz normal şartlarda söylemeyeceğimiz yapmayacağımız şeylere zorlandık.
Each of you choose this field because...
Her biriniz bu alanı nedeniyle seçin.
Because, like Alanis and Carole, you can look at every situation from two different points of view, you know? It's about combining...
Çünkü Alanis ve Carole gibi her duruma iki farklı açıdan bakabilirsiniz.
because of you 630
because of him 83
because of me 317
because of the 20
because of that 94
because of what 18
because of this 111
because of them 17
because of us 39
because of 64
because of him 83
because of me 317
because of the 20
because of that 94
because of what 18
because of this 111
because of them 17
because of us 39
because of 64
of her 26
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313