Beer me traducir turco
1,611 traducción paralela
- I don't, I don't know where he, he just... he went to get me a beer.
Bilmiyorum, nerede olduğunu bilmiyorum, o sadece... bana bira getirmeye gitti.
Okay, please tell me you are not drinking beer in my class.
Lütfen bana sınıfımda bira içmediğini söyle.
'Probably stopped fancying me now the sedatives have kicked in'and she's lost the beer goggles.
Yatıştırıcılar etkisini gösterdiği ve artık içmediği için beni çekici bulmuyordur.
Cold beer and a nice fucking smoke, don't let me stop ya.
Soğuk bira ve esrarlı sigara, sana engel olmayayım.
You just ma'amed your way out of me buying you beer again.
Az önce sana bir daha bira ısmarlamamı "bayanlamış" oldun.
Now give me a beer.
Şimdi bir bira içerim.
You gotta help me what finir pitcher of beer.
Bu bira sürahisini bitirmeme yardım etmelisin.
Let me buy you a beer, huh?
Sana bira ısmarlayayım, huh?
50 bucks buys me beer for a week.
50 dolar bir haftalık birama yeter.
Let me make it up to you... by offering you this different, not-old root beer.
Haklısın. Sana şunu teklif ederek, bunu telafi etmeme izin ver. farklı, eski olmayan kök birası.
My wife won't let me keep beer in the house.
Karım evde biraz bulundurmama izin vermiyor.
Mom, I do not want to create Dad problems, but... it left me drinking a beer!
Anne, babamın başını derde sokmak istemem ama az önce bira içmeme izin verdi!
Beer makes me vomit.
Bira midemi bulandırıyor.
Oh yeah.. allow me to pour you another mug of beer!
Evet. Sana bir bardak daha bira koymama izin verirsen!
Someone get me a beer while I " m here.
Hazır buradayken bir bira verin.
If you would like to go out for a beer, let me know.
Canın bira içmek isterse haber ver.
You should have seen me with the beer bong.
Beni bira şişesiyle görecektin.
Will you bring me another beer?
- Bana bir bira verir misin?
Let me get you a beer.
Sana bir bira ikram edeyim.
Go get me a beer.
Boşver.
Lucy, would you mind getting me another beer?
Bana bir bira daha verir misin lütfen Lucy?
He's paying me back for that crumpled beer can sitting in my garage.
Garajımdaki hurda yığınının bedelini ödüyor.
"Hey, jerk-off, you spilled your beer on me."
"Hey serseri, biranı üstüme döktün."
Hey, maybe you can get me a beer.
Bana bira getir misin?
Looks like you owe me first beer of the day.
Bana günün ilk birasını borçlandın.
When you come back, you bring me some beer?
Gelirken bana birkaç bira getirir misin?
Grab a beer for me. Bitch!
O koca kıçını tezgaha doğru yollandır ve bana bir bira getir.
Today is Friday, I get off at ten... why don't you come by and pick me up... for a beer?
Bugün cuma, 10'da çıkacağım... Niye beni alıp bira içmeye götürmüyorsun?
Will y'all get me a beer?
Bana bir bira getirir misiniz?
And you made me waste my beer.
Ve biramı ziyan ettiniz.
Get me a beer.
Bana bir bira alın.
You want to ask me again in about an hour over a beer?
Ama bir saat sonra benimle bira içerken tekrar sorabilirsin.
I'm concerned it might be taken as provocation... me serving his whiskey before you getting your beer,
Sana biranı vermeden ona viski vermem, veya bunun tersini yapmam! ..
And then you offer me a beer and turn out the lights.
Sonra bana bira verdin ve ışıkları söndürdün.
Lenny, bring me a beer and your deepest chamber pot.
Lenny, bana bira ve en derin lazımlığını getir.
Sold me on the idea of 50-cent beer night -
Ucuz bira gecesi yaptırdı.
- You owe me a beer.
- Bana bir bira borclusun.
Grab your beer, gentlemen. Come with me.
Malzemenizi toplayın.
Aw, Shucks, you got a beer for me?
A-w Shucks, bana bira yok mu?
My mom busted me getting beer out of the fridge.
Annem beni dolaptan bira aşırırken yakaladı.
Point me in the direction of a cold beer, a jukebox full of Motown, I'm good to go.
Soğuk bira alınacak yeri ve müzik kutusunu gösterirsen, rahat olurum.
You can grab me a beer back home.
Eve dönünce bir bira ısmarlarsın.
Molly, get me a beer.
Molly, bana bir bira ver.
Bring me another beer.
Bana bir bira daha getir.
But these are family festivities and at night most men will have a shot of tequila, some beer and maybe some cigarettes this looks like two women to me.
Bu günlerde aile şenlikleri var geceleri erkekler tekila, bira ve sigara içerler iki kadın birlikteymiş gibi görünüyor.
Draft beer for me!
Bana da fıçı bira!
Whenever I'm struggling with something like this, I think about beer commercials... that have had an impact on me, because there's usually a message in there.
Ne zaman karar veremez durumda olsam, üzerimde etkisi olan bira reklamlarını düşünürüm, çünkü her zaman içinde bir mesaj vardır.
Hey, uh, Dr. Cox, can you get me a beer?
Bana bir bira alabilir misiniz Dr. Cox?
Go get me a beer, bitch!
Bana bir bira getir orospu!
Give me a beer.
- Otur T.J. Bana bir bira ver.
Beer breath and bloodshot eyes... - are not things to subsidize! - Let me handle this.
Alkollü ağız ve kan çanağı gözler ödeneğe layık şeyler değil!