Betrayed me traducir turco
1,321 traducción paralela
You betrayed me and took her away from me
Bana ihanet ettin. Ve onu benden çaldın.
They betrayed me.
Bana ihanet ettiler.
- You betrayed me!
- Bana ihanet ettin!
Everybody betrayed me!
Herkes bana ihanet etti!
Everybody betrayed me.
Herkes bana ihanet etti.
- "That girl has betrayed me", he says "
- Kız bana yalan söyledi.
David betrayed me.
David bana ihanet etti.
You betrayed Hector and Ramón, betrayed me.
Hector ve Ramon'a ihanet ettin ve bana.
You never should have betrayed me.
Bana ihanet etmemeliydin!
And if the Scarrans had not betrayed me, I'd have stood by it.
Ve eğer Skarralıların ihanetine uğramasaydım, şartlarını da yerine getirecektim.
You see, if my neural clone has returned, it is only because... you have betrayed me.
Görüyorsun, eğer sinir klonum döndüyse, bunun tek nedeni... bana ihanet etmiş olmandır.
At every turn, Waller and Hamilton abused and betrayed you just as they betrayed me.
Oysa diğer yandan, Waller ve Hamilton seni kullandılar.. ve ihanet ettiler, tıpkı bana yaptıkları gibi.
I'm doing this because you betrayed me.
Bunu yapıyorum çünkü bana ihânet ettiniz.
You betrayed me, Mariella, after everything I did for you.
Bana ihanet ettin, Mariella, senin için yaptığım bunca şeyden sonra.
- You betrayed me.
- Bana ihanet ettin.
.... betrayed me
.... bana ihanet etti.
denied me and betrayed me...
Beni inkar ettin, bana ihanet ettin.
You betrayed me.
Bana ihanet ettin.
betrayed me so I arrived at Rome was the security personnel of the tour guest
Buraya Roma'ya paketlediler ve turist kızları katillerden koruma görevi bana kaldı.
From where you betrayed me to Antonio.
Antonio konusunda bana ihanet etmenden başla.
You betrayed me.
Bana ihanet ettiniz.
She has betrayed me because of you.
Beni senin yüzünden aldattı.
And finally betrayed, as he betrayed me.
Sonunda bana ihanet ettiği gibi kralına da ihanet etti.
That rotten dog betrayed me!
Çürümüş köpek bana ihanet etti.
You betrayed me because you didn't believe me, put me in a coffin because you didn't believe me, almost killed me because you didn't believe me.
Bana inanmadığın için bana ihanet ettin bana inanmadığın için beni bir tabuta koydun bana inanmadığın için neredeyse beni öldürüyordun.
So, who betrayed me?
Öyleyse kim bana ihanet etti?
- You betrayed me.
- Sen beni aldattın.
Set him down there. You betrayed me, Jack.
Onu şuraya oturt.
My wife betrayed me.
Yeter. Karım bana ihanet etti.
I only got flowers when somebody betrayed me.
Birisi bana sadece ihanet ettiğinde çiçek verirdi.
But you betrayed me.
Ama bana ihanet ettin.
No, you betrayed me.
Hayır, sen bana ihanet ettin.
Because you betrayed me?
Bana ihanet ettiğin için mi?
- You betrayed me, your own father.
- Bana ihanet ettin, öz babana.
I'm... sorry that you couldn't foresee the consequences of your actions when you betrayed me.
Bana ihanet ettiğin zaman, hareketlerinin sonucunu öngöremediğin için.
You betrayed me!
Bana ihanet ettin!
Tell me how the man who betrayed us is now our friend.
Alış-veriş yaptığımız herkese bu adamın bizim dostumuz olmadığını söyle.
When Marcus first told me about SD-6, I felt so betrayed.
Marcus bana SD-6'yı anlattığında ihanete uğradığımı düşündüm.
This is bigger than SD-6, than the CIA... than you being deceived by me, than me being betrayed by you.
Bu SD-6'dan daha büyük. CIA'den de. Ben seni aldatmamış, sen bana ihanet etmemiş olsaydın...
You've betrayed him with me, haven't you?
Ona, benimle olarak ihanet ettin, değil mi?
YOU BETRAYED ME.
Sen kendine ihanet ettin.
What they wanted you to Skinner betrayed me
Skinner bana ihanet etti.
I felt sorry for you and you betrayed me.
Senin için üzülmüştüm, ama bana ihanet ettin!
I have never betrayed you, and now you turn on me.
Sana hiç ihanet etmedim. Sense şimdi bana sırtını döndün.
I can understand but not forgive it, if you betrayed him for me.
Fakat eğer ona benim yüzümden ihanet ettiysen, bunu affetmem.
I cared for you, and you rejected me for David Crestwood who you just betrayed for a fucking piece of ass.
Senden hoşlanıyordum ama bir serseriyle aldattığın David Crestwood'u bana tercih ettin.
Imagine you kill me, thinking I betrayed someone with my book, and later it turns out it's about Belgian carrots.
Diyelim ki beni kitabımla hainlik ettiğim için öldürdün fakat okuduğunda, içinden Belçika havuçlarıyla ilgili şeyler çıktı.
You betrayed everybody you know, including me.
Tanıdığın herkese ihanet ettin, ben dahil.
You betrayed me too.
Sorun yok, Amador, sen de bana ihanet ettin.
Tell me how the man who betrayed us is now our friend.
Bize ihanet eden bir adamın nasıl oluyor da şimdi dostumuz olduğunu söyle.
He betrayed me.
Bana ihanet etti.