Better still traducir turco
1,354 traducción paralela
No, better still, take a look at these.
Daha iyisi, şunlara bir bak.
Or better still, some of that old Apache shit.
Ya da bazılarına şu meşhur Apaçi bokunu uygulamalı...
Better still, get yourself one of them little Jewish hats and sew it to your visor.
Daha iyisi, bir tane şu yahudi şapklarından alın ve gölgeliğinize takın.
- l am thinking... Should I encash it or have some fun? Better still to have fun and then cash it in.
- Bunu nakde mi çevirmeli... yoksa biraz eğlenmeli miyim diye düşünüyorum önce biraz eğlenir, sonra nakde çeviririm.
Better still, you get in free if you escort me.
Benimle gelirsen bedava girersin.
Better still, please tell him to call me on my cell phone.
Daha da iyisi... lütfen kendisine beni cep telefonumdan aramasını söyleyin.
Oh, I'm still working on that but I think this is a better story.
Üzerinde çalışıyorum. Bu daha iyi bir hikâye.
People still hate each other... but they just know how to hide it better.
İnsanlar hâlâ birbirlerinden nefret ediyorlar ama bunu nasıl saklayabileceklerini daha iyi biliyorlar.
It's still your idea, just better.
Hâlâ senin fikrin ama daha iyi.
You better hope he's still alive.
Umalım ki, henüz sağ olsun.
Still, won't it make you feel better to actually say it?
Şehirdeki yarım milyon kadın gibi ben de seyrettim.
- I'll still be better-looking, right?
- Ama ben daha iyi görüneceğim değil mi?
so blue still and calm so calm with a calm which even though intermittent is better than nothing but not so fast and considering what is more that as a result of the labors left unfinished crowned by the Acacacacademy of Anthropopopometry
bulutlar öylesine sakindir ki seyrek görülse de insana yine de hoş gelir ama acele etmeyelim ve daha dikkatli bakılırsa öte yandan henüz tamamlanmamış ama yine de Çokbilmişler Antropopopometri Akakakademisince ödüllendirilen insanı araştırma konusu yapan
We can still part, if you think it would be better.
İstersen ayrılabiliriz ; bunun bizim için daha iyi olacağına inanıyorsan.
Even if I perform better, I will still lose.
Performansım daha iyi bile olsa, yine de kaybederim.
- And it is so much better up close. - Yeah, but still, Jen, I mean thank you.
- Yakından da çok daha güzeldir.
Well, it's still better than the loneliness of the no-distance relationship.
Yine de bu mesafesiz ilişkilerin verdiği yalnızlıkta iyidir.
We're still doing V / Qs because they keep promising us a better scanner.
Hayır. VQ yapmaya devam ediyoruz çünkü bize daha iyi bir tarayıcı verme vaadini sürdürüyorlar.
Honey, you know I still care for your father very much, and if this girl is what he needs to feel better about himself, to feel younger,
Babana hâlâ çok değer veriyorum canım. Ve bu kız ona kendisini daha iyi, daha genç hissettirecekse, onun adına sevinirim, tamam mı?
Still, with more missiles being dismantled every day most of us will sleep better knowing that Superman is watching over us.
Yine de, her gün daha da füze parçalandıkça çoğumuz Süperman'in bize göz kulak olduğunu bilerek daha rahat uyuyacağız.
SAYING "BLOW JOBS, 10 CENTS" AND YOU'D STILL HAVE IT BETTER THAN ANY WOMAN OR PERSON OF COLOUR
"Oral 25 kuruş" ve emin ol bunu bu ülkedeki her kadın veya her renkten insandan daha iyi yaparsın.
Well, isn't it comforting to know that being miserable is still better than being an idiot?
Mutsuz olmanın, aptal olmaktan daha iyi olduğunu bilmek huzur verici değil mi?
Well, you'd better be, because if you're not that means you still love me.
Öyle olsan iyi edersin. Eğer öyle değilse beni hala seviyorsun demektir.
You've been dead for six months, and you still look better than me.
Altı ay ölü yattın ve hala benden daha iyi görünüyorsun.
While the baby issue's still stuck in everyone's craw... Roy said that if he had to drop 2 grand at a sperm bank to buy some stranger's seed, he thought it seemed better to get it from his best friend.
Bebek konusu herkesin aklını kurcalarken Roy, bir sperm bankasına iki bin dolar verip bir yabancının spermlerini almaktansa en iyi arkadaşınınkileri almayı tercih edeceğini söyledi.
Still, better than looking cleverer than you are... follow me please.
Hala senin olduğundan daha akıllısı bakmakta... Lütfen beni izle.
- We're still better than Leo the Lip.
- Yine de Dudak Leo'dan iyiyiz.
Angry is still better than sad.
Yine de sinirli olması üzgün olmasından iyidir.
When you crackers head back to Georgia, there better goddamn still be one.
Siz beyaz çiftçiler Georgia'a dönünce, hala bir tane kalmış olsa iyi olur.
Just'cause she's still a V, she thinks she's better than us!
Hala bakire olduğu için kendini bizden daha iyi sanıyor.
Still, it's better.
Daha iyi ya.
You still holding on to those OEX contracts? Yeah, you better believe it.
Elinde OEX hisse senedi var mı?
The Arab system's still better than the English one.
Arapların sistemi gene de İngilizlerinkinden iyi.
Look, Carol. I know last night weren't brilliant, but it still meant a lot to me and it'll get better, it will.
Bak, Carol. dün gecenin çok parlak geçmediğini biliyorum, fakat benim için hala değerli ve daha iyi olacak, olacak.
It's much better than before but still?
Eskisinden daha iyi. - Hala ağrıyor mu?
You still think i did it. Well, give me a better candidate.
Üç kişiyle görüşüyordu.
The deal is you'd better hope my wife and daughter are still alive.
Anlaşma karımla kızımın hâlâ hayatta olduğunu umman.
[announcer 2 ] They better make sure his head's not still in there. [ laughing]
Kafası hala yerinde olmasa iyi olur.
All right, I can't freeze any better and it's still coming for me.
Pekala en fazla bu kadar kıpırdamadan durabiliyorum ama hala geliyor.
Still, you know, better safe than sorry.
Yine de bilirsiniz... Üzülmektense güvende olmak iyidir.
Still better than a cosy evening with Spike.
Yine de Spike'la bir gece geçirmekten iyidir.
I'm still pretty dazed, but better.
Hâlâ sersem gibiyim ama iyiyim.
We're still looking for a better name.
Adsız Büyücüler. We're still looking for a better name.
But you still better be a good shot.
Umarım iyi bir nişancısındır.
No, actually, the sooner we get through to him, the better because last time I checked, kidnapping is still illegal.
Hayır, hatta ne kadar çabuk ona ulaşırsak o kadar iyi çünkü son baktığımda çocuk kaçırmak hala yasal değildi.
You'd better leave, too. While there's still time.
Sen de gitsen iyi olur... hala vakit varken.
Isn't it possible he could still get better?
İyileşme şansı hiç yok mu?
You better hope you can still intubate him.
Ona hâlâ tüp yutturabilmeyi ümit et.
But still, it's better than what it used to be.
Ama yine de eskisine göre oldukça iyi.
YOU'RE THE ONE... WHO KNOWS ME BETTER THAN ANYONE, AND STILL HASN'T RUN AWAY.
Kim olduğumu herkesten iyi bilip de benden kaçmayan tek kişisin.
But still, you might be better served, and this is a crazy notion, if you could stop worrying so much about who does and doesn't notice you.
Fakat hala, daha iyi hizmet edebilirsin ve bu çılgınca bir düşünce kim ne düşümüş düşünmemiş hakkında. bu kadar fazla endişelenmeyi bırakmazsan.
still 4121
stiller 42
still got it 62
still friends 19
still in bed 17
still nothing 186
still working 28
still alive 122
still here 218
still there 93
stiller 42
still got it 62
still friends 19
still in bed 17
still nothing 186
still working 28
still alive 122
still here 218
still there 93
still me 27
still the same 29
still awake 22
still sleeping 19
still waiting 37
still missing 18
still breathing 27
still hot 20
still no 38
still does 23
still the same 29
still awake 22
still sleeping 19
still waiting 37
still missing 18
still breathing 27
still hot 20
still no 38
still does 23
still working on it 47
still going 25
still looking 54
still no pulse 27
still am 36
still asleep 18
still warm 51
still are 18
still do 40
still no answer 37
still going 25
still looking 54
still no pulse 27
still am 36
still asleep 18
still warm 51
still are 18
still do 40
still no answer 37