But thanks for asking traducir turco
61 traducción paralela
No, I got it, but thanks for asking.
Ama sorduğun için teşekkürler.
But thanks for asking anyway.
Ama yine de sorduğun için teşekkürler.
I'm not pregnant, but thanks for asking.
Hamile değilim, ama sorduğun için teşekkürler. "
No, but thanks for asking.
Hayır, fakat ilginiz için teşekkürler.
But thanks for asking.
Yine de sorduğun için teşekkürler.
- I'm in denial, but thanks for asking.
- İnkardayım ama sorduğun için sağ ol.
Actually, Emily's a bit under the weather, but thanks for asking.
- Aslında Emily'nin canı biraz sıkkın. Sorduğun için teşekkür ederim.
BUT THANKS FOR ASKING.
Ama sorduğu için teşekkür ederim.
Hell, no, but thanks for asking.
Lanet olsun hayır! Sorduğun için sağol.
No, no, but thanks for asking.
Hayır, hayır ama sorduğun için sağ ol.
But thanks for asking. What have you got?
Ama sorduğun için teşekkürler.
But thanks for asking.
Ama sorduğun için sağol.
I'm not sure if I got a home to go, still, but thanks for asking.
Gidecek bir evim olduğundan emin değilim ama yine de teşekkürler.
No, but thanks for asking.
Hayır ama sağ ol.
But thanks for asking. You know what?
Bir de annem bize yemek yapmak zorunda.
But thanks for asking.
Ama sorduğun için sağ ol.
"Oh, you know, husband, my day really sucked but thanks for asking."
"Oh bilirsin işte, kocacığım. Berbattı... ama sorduğun için teşekkürler."
It's not a conversation I ever wanted to have with my daughter, but thanks for asking, sweetie.
Kızımla bu tarz bir konuşma yapacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama sorduğun için sag ol, bebeğim.
- But thanks for asking. Come on in.
Ama sorduğun için sağ ol.
But thanks for asking.
Ama sorduğun için sağol
But thanks for asking.
Hiç iyi sayılmam.
Feels like I gave birth to a mayonnaise jar, but thanks for asking.
Doğum yapmış gibiyim, sorduğun için teşekkürler.
But thanks for asking, no man ever asked if I minded before.
Sorduğun için teşekkürler. Daha önce hiçbir erkek ister miyim diye sormadı.
I've got things to do, but thanks for asking.
Yapılacak işlerim var, ama sorduğun için teşekkürler.
No, but thanks for asking.
Hayır, ama sorduğunuz için teşekkürler.
Oh. No, not really. But thanks for asking.
Hayır, ama sorduğun için teşekkürler.
So my dumb trial is over, but thanks for asking.
Yani aptal duruşmam bitti. Sorduğun için teşekkürler.
It's atrocious, but thanks for asking.
Çok fena, ama sorduğun için teşekkürler.
I can't tonight, but thanks for asking.
Bu akşam olmaz, ama sorduğun için teşekkürler.
No. But thanks for asking, Carol.
Hayır ama sorduğun için teşekkürler Carol.
But thanks for asking.
Ama sorduğun için teşekkürler.
But thanks for asking.
Sorduğun için sağ ol.
But thanks for asking, Dan.
Ama sorduğun için sağ ol Dan.
Nearly stoned to death yesterday, but thanks for asking.
Dün neredeyse taşlanarak öldürülüyordum, sorduğun için teşekkürler.
But thanks for asking.
Ama sorduğun için yine de sağ ol.
No, I'm my own salesman, so no need of a real estate agent, but thanks for asking, Sylvie.
Hayır, kendi satışımı kendim yaparım ; o yüzden emlakçıya ihtiyacım yok fakat sorduğun için sağ ol, Sylvie.
Thanks for asking, but I don't think so.
Sorduğun için teşekkürler, ama sanmıyorum.
I'm not asking for thanks, but don't do this to me, you ingrate.
Teşekkür istemiyorum, ama bana bunu yapma, nankör.
- But I'm OK, thanks for asking.
Ama iyiyim, sorduğun için sağol.
Thanks for saying that, but asking him to go back to the thing that was the cause of so many problems...
Bunu söylediğin için sağ ol ama bu kadar sorun yaratan bir şeye dönmesini istemek...
I mean, thanks for asking, but no, it wasn't a success.
Sorduğun için teşekkürler ama pek de başarılı değildi.
I did have one before I came out, thanks for asking, but I'm a very sexual being if you must know,
- Çıkmadan evvelde yaptım. Ben çok cinsel bir varlığım. İnanılmaz fazla şey üretirim.
I don't think so, but thanks for asking.
Ben o kadar kolay pes etmem.
Thanks for asking, but there is no "us".
Böyle düşündüğünüz için teşekkürler ama öyle bir düşüncemiz yok.
I'm fine. Thanks so much for asking. But we've got a bit of a problem.
İyiyim, sorduğunuz için teşekkürler ama ufak bir sorunumuz var.
Thanks for asking, but I can't.
- Davet ettiğin için sağ ol, ama gelemem.
Anyway, thanks for asking me, but I can't stay.
Davetiniz için teşekkürler ama kalamam.
Thanks ever so much for asking, but I can't.
Israrınız için teşekkürler ama kalamam.
Thanks for asking, but no thanks
Sorduğun için sağ ol ama olmaz.
I'm fine, thanks for asking, but Gadreel is wounded, - and tyrus... - R.I.P.
Sorduğun için teşekkürler ben iyiyim ama Gadreel yaralandı ve Tyrus, huzur içinde yatsın.
Thanks for asking, but I think this is something
Sorduğun için teşekkürler ama bence bu bir şey.
but thanks anyway 40
but thanks 292
but thanks to you 39
but thanks for the offer 16
thanks for asking 294
but today 329
but that's not you 16
but thank you 574
but tell me 152
but that's beside the point 34
but thanks 292
but thanks to you 39
but thanks for the offer 16
thanks for asking 294
but today 329
but that's not you 16
but thank you 574
but tell me 152
but that's beside the point 34
but that's not why i'm here 50
but that's okay 199
but that's not the problem 16
but that's not true 78
but that's not me 25
but that's normal 26
but that's it 276
but that's the way it is 43
but that's not all 68
but that's not the point 136
but that's okay 199
but that's not the problem 16
but that's not true 78
but that's not me 25
but that's normal 26
but that's it 276
but that's the way it is 43
but that's not all 68
but that's not the point 136