But we're here traducir turco
2,610 traducción paralela
I know things are difficult right now, but we're all safe here.
Şimdi işlerin biraz karışık olduğunu biliyorum ama hepimiz güvendeyiz.
Right now, you're passed out in the basement, and I'm eating vomit off your shirt, but while we're here, try to learn something.
Şu anda bodrumda baygın şekilde yatıyorsun ben de kusmuklarını yiyorum ama hazır gelmişken bir şeyler öğren.
We'll be ready for showings soon, but if you're not authorized to be here...
Yakında gösterime açık olacağız ama yetkili değilseniz- - MDPD.
That's solid, but that's not why we're here.
Güzeldi, ama buraya bunun için gelmedik.
You may not realize we're back here, but we've been waiting, too!
Burada olduğumuzu farketmemiş olabilirsin ama, biz de bekliyoruz burada!
Look, I'm really happy that you're here for Bay and my mom... But we don't have to be friends.
Bak, burada olduğun için Bay ve annem adına gerçekten mutluyum ama arkadaş olmak zorunda değiliz.
But we're dealing with a powerful guy here, and if he finds out that I'm snooping around his personal life with-with his own kids?
Ama burada güçlü bir adamla uğraşıyoruz eğer kendi çocuklarıyla beraber özel hayatına burnumu soktuğumu öğrenirse?
But they know we're here.
Bilmiyorum ama yerimizi biliyorlar.
But it's not like we're wanting for motive around here.
Burada bunun için bir motivasyon aramıyoruz.
I shall, but we're in a very tricky situation here.
Anlatacağım ama şu an ince bir durumdayız.
But we're still here.
- Ama biz hâlâ buradayız.
'In answer to your question, yes, but we call them knickers'over here and no, we're not allowed lace, but that's'for laundering reasons as much as anything.
'Soruna cevabım, evet ama burada biz ona...'... külot diyoruz ve hayır, dantel işlememize izin yok...''... ama bu her şeyden öte çamaşır yıkama gereğinden dolayı.
But, Walt, given our limited resources, we're dealing with a needle / haystack situation here.
- Ama, Walt, sınırlı kaynaklar göz önüne alındığında iğne - samanlık durumu ile uğraşıyoruz.
Well, I would love to stay and keep proving you wrong, but I've got an early forensics class, and my instructor here gets surly if we're late, so...
Kalmayı ve yanlış olanı ispatlamayı çok isterdim,... ancak erken saatte adli tıp dersim var,... eğer geç kalırsam eğitmenim suratını asıyor.
No disrespect, but I believe we all know why we're here.
Saygısızlık etmek istemem ama, hepimiz neden burada olduğumuzu biliyoruz.
But I'm still here, if we're lucky, we might make contact with them.
ama ben hala burdayım, eğer şanslıysak, onlarla iletişime geçeceğiz.
I don't know what you're here for, but if it's what I think it is, we only have 15 minutes.
Ne için buradasın bilmiyorum ama düşündüğüm şey içinse sadece 15 dakikamız var.
Look, Gray, I know we're not each other's biggest fans... but we got a serious problem here.
Bak Gray, birbirimizin hayranı olmadığımızı biliyorum ama burada çok ciddi bir sorunumuz var.
Look, you're the senior detective and I'm the rookie, but we've been here for hours and we've torn this place apart.
Bak, kıdemli olan sensin, bense çaylağım. Ama saatlerdir buradayız ve burayı didik didik ettik.
- I don't know if you saw anyone around here this evening, but we're looking for a man in his late 20s, about so high.
- Bu akşam burada herhangi birine rast geldiniz mi bilemiyorum fakat yirmi yaşlarında uzun boylu birisini arıyoruz.
I don't know what planet you're from, but here on Earth, we have a little expression for those who trespass, and it goes something like, "Get the hell off my planet or I'll blow your brains out."
Hangi gezegenden geldin bilmiyorum, Dünyaya izinsiz girenler için bir lafımız vardır. "Gezegenimden defol yoksa beynini patlatırım."
I don't know what planet you're from, but here on Earth, we have a little expression for trespassers.
Hangi gezegenden geldin bilmiyorum, Dünyaya izinsiz girenler için bir lafımız vardır.
Paula Paul here, calling live from What's On Paula's Windowsill? , ready to wish you a happy birthday, but since you're not home yet, we'll go to commercial and call you right back.
Ben Paula'nın pencere eşiğinde ne var adlı programdan Paula Paul sana nice yaşlara demek için arıyorum fakat daha evde olmadığına göre reklama girip döndüğümüzde seni tekrardan arayacağız.
But we're here to ask if you have an idea for a couch gag.
Ama sizlere kanepe şakaları için fikrinizin olup olmadığını sormak istiyoruz.
We're not here to rise against the King but to bring down an imposter.
İsyan eden askerler olarak gelmedik. Buraya sahte kralı tahttan indirmeye geldik.
Anyway, we're doing this for everyone Who's not here, but particularly, of Course, for Syd.
Her neyse, bunu burada bulunmayan herkes için yapıyoruz, fakat özel olarak tabi ki Syd için.
So we're not allowed to watch a movie here, but we can watch one outside?
Evde film izlememize izin yok ama dışarıda izleyebilir miyiz?
But we're here to talk about what you're going to lose.
Ama burada sizin kaybedecekleriniz hakkında konuşacağız.
But we're done here for now.
- Ama şimdilik burasıyla işimiz bitti.
But looking around here tonight, it's clear that we're more than just an industry.
Ancak, bu akşam çevrenize bakının biraz. Açıkçası, bizler bir endüstriden çok daha fazlasıyız.
Yeah, I know what the Magna Carta is, but since it has nothing to do with dioxide sensors or anything we're doing here, for that matter, guess what, you're fired.
Magna Carta'nın ne olduğunu biliyorum ama bunun dioksit sensörleriyle veya burada yaptığımız şeyle bir alakası olmadığından kovuldun.
The staff doesn't know we're here, but we've managed to replace all the customers with our people, and we have more coming in, as you requested.
Personel burada olduğumuzu bilmiyor ama tüm müşteriler bizim adamımız. Daha da gelen var, sizin isteğiniz üzerine.
Looks like we're clear for now, but we can't stay here too long.
Şimdilik kurtulduk ama burada fazla kalamayız.
Jake, look, I know you wanted me to come here, but we're not helping anybody, so please, just get back inside.
Jake, bak, oraya gelmemi istediğini biliyorum ama kimseye yardımımız dokunmuyor o yüzden lütfen içeri gel.
You're part of a team here, and you may not like to believe it, but we have your back.
Sen burada bir ekibin parçasısın, buna inanmak hoşuna gitmeyebilir, ama biz senin arkandayız.
Okay, but we did all this, we came all the way down here, and we're five minutes away from getting married, and we're just gonna bail on it?
İyi de bunca şey için uğraştık, buraya geldik evlenmekten beş dakika uzağız ve bu şekilde iptal mi edeceğiz?
But what really happens is that? All the time that we're sitting here, my mind is on someone else.
Ama işin aslı burada oturduğumuz tüm bu zaman boyunca aklım hep başka birinde.
But at least we're all on the same page here.
Ama en azından aynı noktada buluştuk.
And I hate to say it, but if he's not ready to come in here and do the work, we're gonna have to draft a new wide receiver.
Bunu söylemekten nefret ediyorum. Ama buraya gelip çalışmaya hazır değilse onun yerine başka bir oyuncu bulmak zorunda kalabiliriz.
But we're all just boarders here!
Ama hepimiz burda sadece kiracıyız!
But we're staring something in the face here.
- Ama olacak en kötü şeyi bekliyoruz.
But until that blasted Book of Omens decides to point anywhere but straight up, we're stuck here.
Ama lanet olası Kehanetler Kitabı yukarıyı gösterdikçe buraya takılıp kaldık demektir.
That's why we're meeting here, but I'd like you to take the battery out of your cell phone.
Bu yüzden burada buluştuk. Ama ben yine de cep telefonunuzun pilini çıkarmanızı isteyeceğim.
But anyway, this is why we're all here.
Bunları bir kenara bırakırsak burada olmamızın asıl sebebi bu.
And I'm sorry if we disturbed other guests in the middle of their lily-white, non-molesty lives, but we are working on our shit in here, together, and we're staying, right, guys?
Diğer misafirlerin o kar beyazı rahatsızlığa gelemeyen hayatlarını bozduysak üzgünüm ama biz de burada kendi derdimizle cebelleşiyoruz ve gitmiyoruz bir yere, değil mi çocuklar?
But... what if Sarah walks through that door and we're not here?
- Ama... Ya Sarah bu kapıdan içeri girer ve bizi bulamazsa?
Perhaps, but you haven't even managed to defeat us yet, and we will continue to bleed you every single day that you're here.
Belki de ama daha bizi alt etmeyi bile başaramadınız ve burada olduğunuz her gün kanınızı akıtmaya devam edeceğiz.
Bry... We're here to recapture our youth, but no matter how fast we chase after it... We're never gonna catch it.
Bry gençliğimizi yeniden yakalamak için buradayız ama arkasından ne kadar hızlı kovalasak da onu asla yakalayamayacağız.
But we're here to help you find a link.
Bir bağlantı bulmanıza yardım edeceğiz.
No. Not that you have any reason to sense this, but we're not here for a reading.
Geliş sebebimizi anlamaman çok normal ama fal için gelmedik.
But when we get here, the parking lot's all packed out, and we're S.O.O.L.
neyse buraya her geldiğimizde park alanlarının çoğu kapılmış olacak, ve biz a.m.k.caz.
but we're friends 22
but we're okay 18
but we're good 22
but we're running out of time 36
but we're not 95
but we're fine 24
but we're 61
we're here 1469
we're here for you 118
we're here to help you 127
but we're okay 18
but we're good 22
but we're running out of time 36
but we're not 95
but we're fine 24
but we're 61
we're here 1469
we're here for you 118
we're here to help you 127
we're here to help 116
we're here to rescue you 16
we're here to 16
we're here to protect you 16
we're here now 105
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
we're here to rescue you 16
we're here to 16
we're here to protect you 16
we're here now 105
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here it is 2313
here we are 2264
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's the thing 1106
here's my number 71
here comes the bride 39
here it comes 620
here it is 2313
here we are 2264
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's the thing 1106
here's my number 71