But we gotta go traducir turco
173 traducción paralela
Yeah, I know, but we gotta go to the convention in New Orleans.
Peki, anladım ama bizim de New Orleans'da bir toplantıya yetişmemiz lazım.
I'm sorry, Marce, but we gotta go.
Üzgünüm Marce, gitmeliyiz.
We would like to wait for you, but we gotta go.
Beklemek isterdik ama gitmemiz gerekiyor.
This looks like the place, but we gotta go.
Burası harika bir yer, ama gitmeliyiz.
Okay, but we gotta go someplace safe.
Tamam, ama güvenli bir yere gitmemiz gerek.
In any case, I got the money but we gotta go on a little vacation.
Yine de parayı aldım ama küçük bir tatile çıkmamız gerekiyor.
But we gotta go.
Ama gitmeliyiz.
But we gotta go to the hardware store.
Ama nalbura gitmemiz gerek.
Well, I can make that happen, but we gotta go over some ground rules.
Bunun olmasını sağlayabilirim, ama bazı temel şartlarda anlaşmamız lazım.
Look, I'm sorry to interrupt your snack, but we gotta go.
Bak, planını böldüğüm için üzgünüm, ama gitmeliyiz.
I know we said the summer, but we gotta go now.
Yazın diye konuştuğumuzu biliyorum, ama şimdi gitmeliyiz.
I love you too, but we gotta go home.
Ben de seni seviyorum, ama gitmeliyiz.
But we gotta go to the aid of those boys. It's only right.
Fakat ne olursa olsun bu çocukların yardımına gitmeliyiz.
- This is awesome, but we gotta go.
Harikaydı ama gitmeliyiz.
I hate to break this up, I really do, but we gotta go.
Ben bu kadar, gerçekten kırmak istemem ama gitmeliyiz.
Well, I'll tell you... but we gotta go back, way back to the beginning.
Size anlatayım. Ama geri gitmemiz gerek. Başlangıca kadar geri.
But we gotta go catch the Heffalump.
Ama, Heffalump'u yakalamamız gerekiyor.
- We don't, but we gotta go look, - Right,
Bilmiyoruz, ama gidip bakacağız.
But we gotta go find the others, and we need to get out of here.
Diğerlerini bulalım ve çıkalım buradan.
Well, we'd like to stay and chat, but we gotta go.
Biraz kalıp konuşmak isterdik ama gitmeliyiz.
But we gotta go now.
Ama şimdi gitmemiz gerek.
But we gotta go now. So, maybe see you after work.
Şimdi gitmek zorundayız, belki işten sonra görüşürüz...
We've gotta go, Tommy, but it's gonna be all right.
Gitmeliyiz, ama her şey iyi olacak.
We may go up into the biggest ball of fire since the last sun exploded, but we've gotta take that 1 in 10,000 chance.
Dev bir ateş topuna dönebiliriz ama 10.000'de 1'lik şansı kullanmalıyız.
Son, I wish we could all go, but we gotta stay put right here.
Evlat, keşke hepimiz gidebilsek ama olduğumuz yerde kalmamız lazım.
We know you're sad, buddy, but you gotta go to school.
Bu defalık okula gitmelisin.
But before we go, there's something I gotta tell you.
Ama atlamadan önce, sana söylemem gereken bir şey var.
I'll explain everything. But we've gotta go now.
Her şeyi açıklayacağım, ama şimdi gitmeliyiz.
Dad, we'd love to hang around and share your proudest moment but anything just came up and we gotta go. Oh, wait.
Baba, burada kalıp en gururlu anını paylaşmak isterdik ama demin aklıma bir şey geldi, o yüzden gitmemiz gerek.
We gotta go inside, but I have some presents for you.
İçeri girmemiz gerek, çünkü sana bazı hediyelerim var.
We've been playing at Newman's for six hours, but he's gotta go.
Altı saattir Newman'da oynuyoruz ama gitmesi lazım.
But if we're gonna go at'em, we gotta go at'em now.
Ama saldıracaksak şimdi saldırmalıyız.
But right now we've gotta to go after Atyminius.
Ama şu anda Atyminius'ın arkasından gitmeliyiz.
I don't think we've ever met, but I gotta go.
Hiç karşılaştığımızı zannetmiyorum ama gitmeliyim.
But you gotta get her to confess everything, or else, when we catch Lester, she's gonna go down with him.
Ama herşeyi itiraf etmesini sağlamalısın, aksi halde, Lester'ı yakaladığımızda, kız da adamla birlikte biter.
I gotta go, but we'll stick a pin in it, all right?
Gitmem lazim, ama sonra bir şeyler yapabiliriz, tamam mi?
- But we've gotta go.
- Gitmemiz gerek.
But we gotta let this go.
Ama bunu yapamayız.
I will explain everything to you in the car, but we've gotta go now.
Arabada her şeyi açıklarım, ama şimdi gitmeliyiz.
But if we go side by side, If we join forces... I have no idea where that goes, but I gotta tell ya, it makes me curious.
Ama yan yana devam edersek, güçlerimizi birleştirirsek işin nereye varacağını bilmiyorum ama itiraf etmeliyim ki, merak ediyorum.
Sir. I don't know how many times we gotta go over this, but I've been telling you -
Bunu daha kaç kez konuşacağız bilmiyorum ama -
And that was the first time I ever tasted chocolate That s a great story, man but, uh, it s like 2 in the morning so we gotta go to sleep
ve o benim çikolatayı ilk defa tattığım zamandı bu harika bir hikaye, dostum ama, uh, saat sabahın ikisi gibi, yani uyumamız gerek ama okyanus sesleri olan kasetimi unuttum
But we've all gotta go sometime, this sort of thing, you know...
Neredesiniz şu an, Bay Proek?
- Any other night, I'd go after him, but I really gotta go. Don't worry. We'll get him!
Başka bir gece onun peşine düşerim ama şimdi gitmeliyim.
I gotta go back and play, but could we have lunch, you know, or dinner?
Geri dönüp, çalmalıyım ; ama bir öğle ya da akşam yemeği yiyebilir miyiz?
Ramón, I'm sorry to interrupt, but if you want this deal to happen, we gotta go now.
Kestiğim için üzgünüm, ama bu anlaşmanın gerçekleşmesini istiyorsanız gitmeliyiz.
Look, I really like these chats we have, Uncle Tommy, but I gotta go to class.
Bak, bu muhabbetlerimiz hoşuma gidiyor, Tommy Dayı ama derse gitmem gerekiyor.
That's really sweet, but we've gotta go.
Çok tatlısın ama gerçekten gitmemiz gerekiyor.
I've gotta go, but we're not done talking about this.
Benim gitmem gerek. Ama bu konuda konuşmamız henüz bitmedi.
I gotta go, but maybe we could have dinner.
Gitmeliyim, ama daha sonra yemek yeriz.
Uh, the rule we go by in medicine is if it's a critter of any heft, you gotta go in after it, but if it's a fish, you just let it float downstream.
Tıpta kural şudur ; eğer ciddi belirtiler varsa, icabına bakılır fakat bir balıksa, bırakın boşaltım sisteminiz halletsin.
but we haven't 20
but we're friends 22
but we're okay 18
but we can't 95
but we do 80
but we will 86
but we're good 22
but we 242
but well 40
but we won't 29
but we're friends 22
but we're okay 18
but we can't 95
but we do 80
but we will 86
but we're good 22
but we 242
but well 40
but we won't 29