But you know that traducir turco
19,873 traducción paralela
But you know that he can sustain a relationship about as long as he can probably hold a boombox over his head.
Ama biliyorsun ki, bir ilişkiyi sürdürebilme süresi..... kafasında "boombox" taşıma süresiyle aynı.
But you know that.
Ama bunu biliyorsun.
Earlier, you accused me of not ever caring for anyone, but you know that's not true.
Sabah beni kimseyi önemsememekle suçlamıştın ama bunun doğru olmadığını biliyorsun.
I'm aware of that. But you don't know my father.
Bunu biliyorum ama babamı tanımıyorsun.
I know you don't want to hear this, but as a soldier, I have to tell you that it would be dangerous and reckless to send men to die in a war that will only end in retreat.
Bunu duymak istemediğinizi biliyorum ama bir asker olarak söylemeliyim ki adamlarınızı ancak geri çekilmeyle sonuçlanabilecek bir savaşa ölmeye göndermek son derece tehlikeli ve sorumsuzca.
And I know that's not okay, not anymore. But I have to talk to you.
Bunun doğru olmadığını biliyorum ama seninle konuşmam lazım.
but you know what that means.
Bu ne demek biliyorsunuz.
Listen, I know that becoming a real human being is a scary thing, but I'll help you.
Dinle beni, biliyorum gerçek bir insan olmak korkutucu bir şey ama sana yardım edeceğim.
I know it's not a lot to go on, but I'm hoping we can put together enough so that you guys can prove your effectiveness.
Biliyorum devam edebilmek için çok az bir bilgi ama beraberce bir şeyler.. yapabilir ve siz de bu sayede ne kadar.. efektif olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.
But you and I both know that's not what really happened.
Ama ikimiz de aslında olanın bu olmadığını biliyoruz..
You know, everyone said that I was obsessed and that I wouldn't let it go, but you know what it reminded me of?
Herkes takıntılı olduğumu ve peşini bırakmadığımı söylüyor ama bu bana neyi hatırlatıyor biliyor musun?
Bonnie, I know you don't have much time left, but I'm hoping you'll reconsider now that I have something in my possession you might be willing to fight for.
Bonnie, fazla zamanın kalmadığını biliyorum ama sanırım kararını tekrar gözden geçirmen için elimde bazı kozlarım var.
Listen, I know that you've been locked up in a coffin for the last three years of actual civilization, but that is legitimately terrible advice.
Bak 3 yıldır bir kabutta kaldığını ve medeni yaşamdan uzak kaldığını biliyorum ama bu gerçekten de çok kötü bir tavsiye.
Not only can I see you... but I can sense what you're feeling, which is how I know deep down, there's a part of you that meant what you said to me on Elena's porch.
Seni sadece görmüyor... hissettiklerini de hissediyorum. Bu yüzden de verandada Elena için, bana söylediklerinde ne kadar ciddi olduğunu da anlayabiliyorum.
I don't know how you did that, but thank you.
Nasıl yaptığını anlamadım ama teşekkürler.
W-We all know that you are God, um, but... maybe could you be a-a little less... Lordly?
Hepimiz tanrı olduğunu biliyoruz ama biraz daha az tanrı gibi davranabilir misin?
But I do believe that one of these days you're gonna wake up and know exactly who you are.
Ama inanıyorum ki, bir gün... uyanacaksın ve kim olduğunu biliyor olacaksın.
But, Dad, you know what, I'm gonna go check on that gate on Colt's behalf.
Ama baba, Colt'un yerine gidip kapıya bakacağım.
But that's gonna cost you money... and I know you for being a cheap bastard.
Ama masraflı olur. Ne kadar cimri olduğun da malum.
Anyway, you know, I thought that I had been, uh, pretty clear with my intentions, but I, I guess not, and that's, uh, that's on me, of course.
Neyse, hislerimi belirtirken gayet açık olduğumu sanıyordum fakat değilmişim galiba.
We didn't get a chance to resolve that, uh, but, uh, you know, thank God you're, you're here now.
Bu sorunu çözmek için zamanımız pek olmadı. Ama çok şükür ki artık buradasın.
But, you know, maybe you like that.
Belki de bu hoşuna gidiyordur.
- Is it? 'Cause, you know, sometimes I wish that he would leave me a voice-mail, but, right, he's dead.
Bilirsin çünkü, bazen ben de onun bana sesli mesaj bırakmasını isterdim.
Look, I know that my current state makes me a liability, but I'm wondering if there's anything that you can do for me.
Bak, şu anki durumum beni buraya bağlı kılıyor biliyorum, fakat benim için yapabileceğin bir şey var mı merak ediyorum.
You say that so easily, but this shit determines whether I get to stay home or, uh, you know, come back here.
Bunu basit bir şey gibi söylüyorsun ama bu meret benim evde kalmamı veya buraya dönmemi belirliyor.
And I know I'm a little weird and unorthodox and I'm sorry if that unnerves you, but...
Biraz tuhaf ve alışılmışın dışında davrandığımı biliyorum ve bu seni geriyorsa özür dilerim ama...
I know that my responsibility is to our mission, but I need to find a balance between being the leader of this team and being in love with you.
Sorumluluğumun görevimizi yapmak olduğunu biliyorum. Ama takımın lideri olmakla, sana aşık olmak arasında bir denge kurmam gerekiyor.
You find it weird that I hung posters in two places, but you know who helped me?
İki yere poster asmamı garip buluyorsun. Ama bana kimin yardım ettiğini biliyor musun?
You would've deleted my message and gone on with your life, but now you know that if you marry Jordan, you will spend every day thinking about me.
- Mesajımı siler ve hayatına devam ederdin ama şimdi Jordan'la evleneceğin zaman biliyorsun ki her gününü beni düşünerek geçireceksin.
You know, that Arax guy was a thief and a liar, but he said one thing that made a hell of a lot of sense.
Arax, hırsız ve yalancı biri. Ama söylediklerinde mantıklı olan tek bir şey vardı.
- I know you must think that I'm cowardly, and that I'm pathetic, but... I would have gone through anything to stop you from finding out.
Korkak ve acınası hâlde olduğumu düşünüyor olmalısın ama senin bunu öğrenmemen için elimden geleni yapacaktım ben.
Maybe not the poppies, but, you know, something like that.
Belki afyon değildir de onun gibi bir şeydir.
But you already know that- - it's the reason you and Nathan Resor started setting off bombs in Flushing a few weeks ago.
Ama sen bunu zaten biliyorsun. Bir kaç hafta önce Nathan Resor'la senin Flushing'te bomba patlamaya başlamanızın sebebi de bu.
But that doesn't stop all those hot young college guys from, you know... copying off my homework.
Ama yaşım, üniversitedeki genç delifişekleri ödevimi aşırmaktan alıkoymuyor.
Ah, but you know how that goes.
Ama nasıl olduğunu sen de bilirsin.
Look, I know you and your team think we're a group of irresponsible losers, but I know Ray Palmer, and he has a plan to get out of that bunker.
Hepimizi sorumsuz ezikler olarak gördüğünü biliyorum ama Ray Palmer'ı iyi tanırım ve o sığınaktan çıkmak için bir planı vardır.
I know you want vengeance for Laurel, but it's not that simple.
Laurel'ın intikamını almak istediğini biliyorum ama bu o kadar basit değil.
Look, I know you've been through a lot, but we really need to talk about the aberration that you caused.
Başından çok şey geçtiğini biliyorum ama şu sebep olduğun aberasyonu konuşmalıyız.
Look, I just, I know you guys aren't speaking to each other right now, but I was just thinking maybe we could talk about why that is for a minute. I... No.
Konuşmadığınızı biliyorum ama belki sebebini konuşabiliriz.
I know you want this more than anything, but you have to face the fact that it might not happen.
Bunu her şeyden çok istediğinin farkındayım ama hiç olmaması ihtimaline de kendini hazırlamalısın.
Um... So, I know that you think that I shouldn't use my powers, and it's not that I'm nothing without them, but they are a part of me now, you know?
Güçlerimi kullanmamam gerektiğini düşündüğünü biliyorum tüm kişiliğimi onların oluşturmadığını da ama sonuçta benim bir parçam onlar.
I know you want this more than anything, but you have to face the fact that it might not happen.
- Bunu çok istediğini biliyorum. ... ama hiç olmayabileceğini de göz önünde bulundurmalısın.
Julian... man, I know that you think that getting powers is this binary game, that you're either good or evil, but life isn't like that, even for metas.
- Julian güçlerin olunca tek seçeneklerin iyi veya kötü olmak olduğunu düşündüğünü biliyorum ama dünya böyle dönmüyor. Metalar için bile.
Listen, H.R., I know that you're trying to figure out how you add value to the team, I get it, but this...
Dinle, HR. Takıma nasıl katkıda bulunabileceğini çözmeye çalıştını biliyorum, anlıyorum ama...
We're very sorry about what happened to Mr. Wender, but I would like you to know that I've assigned the anti-crime unit to his case and I've asked them to make catching whoever did this their top priority.
Bay Wender'in başına gelenlerden dolayı üzgünüz.. ... fakat bilmenizi isterim ki adli suç birimimizi bu olayla görevlendirdim ve onlardan bu işi yapan kişiyi bulmanın ilk öncelikleri olduğunu söyledim.
Now, I know that none of you are ready for this, but now I'm not sure if you're ever going to be, because you are reckless, you're useless if you're not behind a computer,
Hiçbirinizin buna hazır olmadığını biliyorum. Ama artık hazır olacak mısınız buna da emin değilim. Çünkü, sen pervazsızsın.
Let's get that done. I know this is one of the last things you want to be dealing with right now, but the rezoning vote is in a few days. Look.
Hallet bunu.
Some American castaway will never understand, so you can say all the words that Anatoly feeds you, but you'll never be one of us, and you should know by now what we do to outsiders.
Amerikalı bir serseri hiçbir zaman anlamayacaktır. Yani Anatoly'nin sana öğrettiği tüm lafları söyleyebilirsin ama hiçbir zaman bizden biri olamayacaksın ve burada yabancılara ne yaptığımızı öğrenmişsindir.
You know, you said that I inspired this new wave of vigilantes, but I don't think that's true.
Kanunsuzun yeni dalgasına ilham olduğumu söyledin ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum.
I know you think that you have dealt with your grief on this, but...
Bunun ıstırabını çektiğini biliyorum, ama...
I know, and I'm... I'm sorry if this is confusing or if I'm scaring you, but the only thing in the world that makes sense to me right now is that I love you, and I'm gonna take that job at Queen Consolidated,
Biliyorum, eğer kafanı karıştırıyor ya da seni korkutuyorsam üzgünüm ama şu an tek umurumda olan şey seni sevdiğim.
but you 1775
but you can't hide 39
but you didn't 486
but you know what 1239
but you said 161
but you don't 308
but you and i 59
but you didn't listen 29
but you know 863
but you don't believe me 17
but you can't hide 39
but you didn't 486
but you know what 1239
but you said 161
but you don't 308
but you and i 59
but you didn't listen 29
but you know 863
but you don't believe me 17
but you were 65
but you didn't answer 24
but you don't understand 77
but you're married 17
but you don't care 28
but you haven't 45
but you never know 100
but you're different 28
but you did it 63
but you have 69
but you didn't answer 24
but you don't understand 77
but you're married 17
but you don't care 28
but you haven't 45
but you never know 100
but you're different 28
but you did it 63
but you have 69
but you see 277
but you're wrong 130
but you are 252
but you will 163
but you're not 377
but you did 316
but you can't fool me 19
but you do 339
but you did it anyway 18
but you know him 20
but you're wrong 130
but you are 252
but you will 163
but you're not 377
but you did 316
but you can't fool me 19
but you do 339
but you did it anyway 18
but you know him 20