English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Cause of me

Cause of me traducir turco

1,555 traducción paralela
You don't think she quit'cause of me, do you?
Benim yüzümden bıraktığını düşünmüyorsunuz, değil mi?
And here you got me worrying myself sick about you getting in trouble'cause of me.
Ben de burda oturmuş senin başını balaya soktum diye kara kara düşünüyorum.
Miss May did what she did'cause of me.
Bayan May ne yaptıysa benim yüzümden yaptı.
White cops wouldn't back us'cause of him and the black cops'cause of me.
Onun yüzünden beyaz polisler beni kollamazdı, benim yüzümden siyah polisler de onu.
And, Jackson, I'm really sorry for all the things you had to miss'cause of me.
Jackson, benim yüzümden kaçırdığın şeyler için gerçekten özür dilerim.
'Cause of me?
Benim için mi?
The only reason you're still breathing, is'cause of me.
Hala nefes alıyor olma nedenin benimle karşılaşmış olman.
I don't want anyone making'fun of the woman carrying my child. Look, no one's gonna say anything to me'cause...
Apartmanı boşaltıp kaçmışlar.
'Cause someone's gonna take advantage of you. Will you promise me?
Çünkü eğer Nate saklanmaya devam ederse, senin onu öldürmediğin kanıtlayamaz.
Then you better start convincing me- -'cause I just left the girl of my dreams.
O halde beni ikna etsen iyi olur çünkü hayallerimin kadınını bırakıp geldim.
Which kind of made me mad,'cause if anyone can afford a taco, it's Julia Roberts.
Biraz sinir etmişti beni, çünkü taco alabilen biri, Julia Roberts oluyor.
They don't think they're fighting in front of me'cause sometimes when I wear the headphones, I turn the music off.
Benim önümde kavga ettiklerini düşünmüyorlar çünkü bazenleri kulaklığı taktığımda müziği kapıyorum.
Well, you may expect from me no art of address, no sophistry or prevarication in such a cause.
Böyle bir durumda benden hitabet sanatı yanıltmak veya kaçamak cevaplar vermek gibi şeyler bekleyin.
This'cause somebody from my garage called one of those assholes, that doesn't make me an accessory of murder.
Benim garajımdan birinin o pislikleri sadece aramış olması beni bir cinayet suçlusu yapmaz.
Not just someone trying to off me, but bodies dropping in Charming'cause of us.
Sadece birinin beni öldürmesi değil bizim yüzümüzden Charming'de dökülen kanın artması da.
Snap out of it'cause I need for you to come home with me tonight and do some real acting for the wife, okay?
O zaman çabuk kurtulup, gerçek dünyaya dön çünkü karım için iyi bir oyunculuk çıkarman lâzım, tamam mı?
I thought the whole point of bailing me out was'cause you knew I needed to get home.
Kefaletimi ödemenizin tek sebebi eve gitmemin gerektiğiydi. Geç kaldım.
I can't walk out of here'cause the director is sitting right behind me.
Buradan çıkamam çünkü filmin yönetmeni tam arkamda oturuyor.
Which is odd'cause, of course, he sure won't, you know, marry me.
Garip olansa kendisinin evlenmemesi. Yani benimle.
They fired me. 'cause of not answering that alarm call.
Şu alarma cevap vermediğim için beni işten attılar.
'Cause where the fuck were you when I needed you to take care of me?
Hiçbir doğum günüme gelmedin.
May I know the cause of your favouring me with this visit?
Bu ziyaretinizin nedenini biliyor muyum?
'Cause you remind me of myself 25 years ago.
Çünkü bana 25 yıl önceki halimi hatırlatıyorsun.
'Cause this is America, dude... and as long as I have my freedom of speech, no one's gonna shut me up.
Çünkü burası Amerika hacı... ve konuşma özgürlüğüm olduğu sürece kimse beni susturamayacak.
'Cause we're going to the jungle and I got some tough times ahead of me.
Çünkü ormana gidiyoruz ve zorlu anlar beni bekliyor.
Thank you for telling me your last name...'cause I have a short mental list of the men I've had sex with... and I would've hated just to have Joe.
Bana soyadını söylediğin için teşekkürler... çünkü seks yaptığım adamları hafızamda pek tutamam... ve sadece Joe olmasından nefret ederdim.
Look, whatever your opinion of me, my work or my government, it does your cause no good to take hostages.
Bakın. Benimle, işimle veya hükümetimle ilgili düşünceleriniz ne olursa olsun tüm bunlar, beni rehine tutmanız için size iyi bir sebep vermiyor.
The rest of you disgust me as well'cause you covered up for them.
Bunun yanısıra senden artakalan beni iğrendiriyor. Çünkü onların tümünü gizliyorsun.
It's kind of a small world,'cause the guy who raised me out here?
Adeta küçük bir dünya, beni yetiştiren adam mı?
I've given all I can cause you got the best of me
Elimden geleni yaptım.. çünkü elimdeki en iyi şey sendin.
Cause me, I wanna be a girl knight. And that time you were hanging from the tips of your teeth.
Sen bir ejderi dişlerinle yenmişsin, bunu nasıl yaptın?
Don't you ever threaten him in front of me again,'cause he's one of ours.
Benim önümde onu bir daha tehdit etme zira o bizden biri.
Oh, and by the way, Laura, I would've said the same thing if you'd have met me with a whole lot of Cylons,'cause I don't trust anyone right now.
Ve bu arada, Laura, beni bir sürü Saylon ile karşılasaydınız da aynı şeyleri söylerdim çünkü şu an kimseye güvenmiyorum.
Whatever his name is, there's a part of me that doesn't want to believe he works for them...'cause he's the man I loved, the man who went to prison for me, the man who was going to take me to my first trip to paris.
İsmi ne olursa olsun, benim bir yanım onlar için çalışmadığına inanıyor. Çünkü o sevdiğim adam. Benim için hapse giren adam.
There's a part of me that doesn't want to believe he works for them'cause he's the man I loved, the man who was going to take me to mparis.
Bir yanım, onlar için çalışmadığına inanıyor. Çünkü o sevdiğim adam. Beni Paris'e götürecekti.
'Cause you took advantage of me
# Çünkü benden faydalandın
To convert me to the cause of love.
Büyük aşka inanıyor, beni de ikna etmeye çalışıyor.
Don't like flowers in the house,'cause they remind me of funerals.
Evde çiçek görmekten hoşlanmam, çünkü bana cenazeleri anımsatıyor.
I'm the key to this. The aliens, they want me'cause of my site.
Sitem yüzünden uzaylılar beni haklamak istiyor.
'Cause I couldn't for the life of me wrap my mind around the fact that... you were never coming back.
Çünkü ne yaptıysam aklımı o gerçeğe inandıramadım senin bir daha dönmeyeceğin gerçeğine.
Your father's mad at me'cause I can't take care of his fucking dog.
Lanet itine bakamıyorum diye baban bana parlıyor.
But I thought you wanted to give it to me'cause of the loan stuff.
Ama kredi şeyi yüzünden bunu bana vermek istediğini samnıştım.
Let me just get this out of the way'cause I just want to make it-say it out loud, ok?
Yok, tamam. Peki. Şunu aradan çıkarayım çünkü halletmek istiyorum.
You know, it's funny you would mention that,'cause that tree reminds me of him.
Elbette.
That kind of thing would have bothered me before - that you had sex with Cindi - but not now,'cause I had a relationship with her.
Bu çeşit şeyler eskiden beni rahatsız ederdi. Cindi ile yatma filan. Artık etmiyor çünkü onunla bir ilişkim var.
My mama died when I was three. My daddy beat the hell out of me'cause he didn't know no better way to raise me.
Annem ben üç yaşımdayken öldü, babam canıma okudu, çünkü çocuk nasıl yetiştirilir bilmiyordu.
Allowing me to cause the sensation of incredible pain without any physical contact whatsoever.
Fiziksel temas yada buna benzer birşey olmadan inanılmaz acının hissedilmesine sebep olmamı sağlıyor.
'Cause it kind of feels like you came home early to catch me at something, but catch me at what?
Çünkü bana daha ziyade eve erkenden dönüp beni yakalamak istermişsin gibi geldi. Ama neyi yakaladın?
'Cause after you fuck my roommate that kind of ends it with me!
Gerçekten mi? Çünkü ev arkadaşımla sikiştikten sonra benimle olan ilişkin bitmiştir!
It's'cause of the way you sprang it on me.
Bunu sebebi pat diye söylemendir.
I've never been stalked before, so if you can give me, like, an idea of how long this might take,'cause I only have 40 minutes for lunch.
Daha önce hiç takip edilmedim bu yüzden bana bu işin ne kadar zaman alacağını söylemen gerekiyor çünkü 40 dakika sonra yemeğe çıkacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]