Christmas eve traducir turco
1,648 traducción paralela
Please have your loved ones call me and we'll set up some kind of safe quarantine visit on Christmas Eve.
Lütfen sevdiklerinize beni aramalarını söyleyin ve böylece Noel arifesinde bir tür güvenli karantina ziyareti ayarlayabilelim.
Christmas Eve day.
Noel Arifesi günündeyiz.
You know, it being Christmas Eve and all, I'll hold.
Bilirsin, Noel arifesindeyiz, bekliyorum.
Russ found our presents in my parents'room and Christmas Eve, when I was asleep.
Russ Noel arifesinde hediyelerimizi anne babamın odasında görmüş, ben uyuyordum.
I realize it's Christmas Eve, but it's extremely important that I find Ms. Ivy Gillespie.
Noel arifesi olduğunun farkındayım, ancak bayan Ivy Gillespie'yi bulmam gerçekten çok önemli.
He snuck out on Christmas eve owing eight weeks'rent.
Noel gecesi 8 haftalık kirasını ödemeden sıvıştı.
It's Christmas Eve.
Noel arifesi.
And by Christmas Eve, she was this puddle of tears.
Ve Noel arifesine kadar da, göz yaşları seller olurdu.
It's Christmas Eve, we're not going anywhere!
Noel arifesindeyiz! Hiçbir yere gitmiyoruz!
I was just brooding. Christmas Eve.
Sadece derin derin Noel Arifesini düşünüyordum.
Nobody ever seems to get any sleep on Christmas Eve.
Kimse Noel Arifesi uyumuyor gibiydi.
It was Christmas Eve last year and, uh...
Geçen yıl Noel arifesinde
As a mother, I can tell you, if you're being invited to spend Christmas Eve at their house, you'd better make a good impression.
Anne olarak, şunu söyleyebilirim ; eğer Noel arifesi için davet edildiysen, iyi bir etki bırakmalısın.
I was calling to see what you were doing Christmas Eve.
Noel arefesinde ne yapıyorsun merak ettiğim için aradım.
I didn't think you'd be home on Christmas Eve.
Ben Noel arefesinde evde olacağını düşünmemiştim.
I was thinking... there are the first Christmas Eve alone without the kids in 18 years.
Düşünüyordum da... Bu çocuklar olmadan geçirdiğimiz ilk Noel arefesi.
December 24, 4 : 30 pm, Christmas Eve.
Aralığın 24'ü, saat 16 : 30, Noel arifesi.
My kitty died on Christmas Eve
Benim kedicik... Bayram arifesi öldü.
You're the one who always wants to wait until Christmas Eve to get it.
Her zaman noel arifesine kadar almak için bekleyen sensin.
But it is Christmas Eve. See?
Fakat noel arifesi, biliyorsun.
Well, the presents need to be delivered tonight, and the Teamsters are on strike. - On Christmas Eve.
Şey, hediyelerin bu gece ulaştırılması gerekiyordu ve kargo kamyonları noel arifesi grevde.
Why else would you be here Christmas Eve?
Yoksa neden noel arifesi burada olasın ki?
Well, it looks like, as usual, my family Christmas Eve will consist of me my brother, Harry, and a toast to the rest of the family who couldn't make it.
Görünen o ki, her zamanki gibi Noel gecesi ailem ; ben ve kardeşim Harry'den oluşuyor ve gelemeyen aile üyelerine kadeh kaldırmayla geçecek.
Next time I talk to you, you better have a good reason for standing me up on Christmas Eve.
Gelecek sefer konuştuğumuzda, beni Noel gecesi ekersen iyi bir sebebin olsun.
Nobody should be alone on Christmas Eve, not even our friend here.
Noel gecesinde kimse yalnız olmamalı. Buradakiler bile.
That's probably my brother with some lame excuse on why he bailed on me. They're spending Christmas Eve at the airport.
Görünüşe göre, Noel gecesini havaalanında geçirecekler.
No one wants to spend Christmas Eve in an airport.
Kimse Noel gecesini havaalanında geçirmek istemez.
- Honestly, this isn't something I want to spend Christmas Eve talking about.
Bunu, Noel gecesi konuşmak istemiyorum.
Saint Matthew's is always so crowded on Christmas Eve.
Saint Matthew, Noel gecesi hep çok kalabalıktır.
Or maybe I just didn't want to spend Christmas Eve by myself.
Ya da belki, Noel gecesini yalnız geçirmek istemiyorumdur.
So I say you ditch the lab and you join me and my brother for Christmas Eve dinner.
Demek istediğim, laboratuarı boş ver ve Noel gecesi yemeğinde, kardeşimle bana katıl.
Maybe I just didn't want to spend Christmas Eve by myself.
Ya da belki, Noel gecesini yalnız geçirmek istemiyorumdur.
Okay, this doesn't mean that I've forgiven you and this changes absolutely nothing between us but I've always had this feeling that no one should be alone on Christmas Eve.
Bu seni affettiğimi göstermiyor. Ve bu, aramızdaki hiçbir şeyi değiştirmeyecek ama... Kimsenin, Noel gecesi yalnız olmaması gerektiğini düşünürüm.
So... We'd be spending Christmas Eve in an airport.
Sen olmasaydın, Noel gecesini havaalanında geçirecektik.
She went to get a honey-baked ham for Christmas Eve dinner.
- Noel arifesi akşamı için balla pişirilmiş jambon almaya gitti.
By christmas eve, our hopes of rescue were fading.
Noel arifesinde kurtarılma umutlarımız solmaya başlamıştı.
'cause christmas eve is here
Çünkü Noel arifesindeyiz.
It's all humbug I've jacked my prices up so high but there's no junk these saps won't buy last year's eggnog, a green hot dog...'cause Christmas eve is here!
Fiyatlarıma zam yaptım ama döküntü mallar yok burada, hangi sersem satın almaz ki geçen yıldan kalma bir yumurta likörü, yeşil bir sosisli sandviç çünkü Noel arifesindeyiz.
we'll get together for a while to shoot the breeze and eat chinese'cause christmas eve is here
Musevi geleneği olmamasına rağmen bir araya toplanır laflar ve Çin yemekleri yeriz çünkü Noel arifesindeyiz.
I told grampa we'd be away he's at the door, let's hit the floor'cause christmas eve is here fine.
Büyükbabaya burada olmayacağımızı söyledim... O kapıda yere yatın, çünkü Noel arifesindeyiz.
I'll spend christmas eve with the raccoons.
Öyle olsun. Ben de Noel arifesini rakunlarla geçiririm.
Christmas Eve in Kakuma camp people have to march around the streets, dancing and singing.
Kakuma Kampı'ndaki Noel arifesinde insanlar sokaklarda yürüyüş yapar dans eder ve şarkı söylerler.
Tomorrow's Christmas Eve, but we don't give a fuck... about holidays!
Yarın Noel. Ama tatiller.. .. sikimizde değil!
It's Christmas Eve
Bugün Noel
Tonight's Christmas Eve...
Bugün Noel
Christmas is going home to Michigan and heading into the woods with your brothers to cut a 12-foot Christmas tree, and you all decorate it together, brothers, sisters, nieces, nephews... 40 people who all love you and are happy to see you.
Noel Michigan'a eve gitmek demek ve kardeşlerinde koruluğa gidip Otuz santimlik bir Noel ağacı kesmek, ve onu beraberce süslemek demek, erkek ve kız kardeşler, kuzenler, yeğenler... seni seven ve seni gördüğüne mutlu olan kırk kişi ile aynı odada olmak demek.
Both an eve and a day, it's a Christmas miracle.
Hem arife, hem de gün, bu bir Noel mucizesi.
You know what? This isn't a very Christmas-Eve-type story.
Bu Noel arifesine yakışır bir hikaye değil.
We're not allowed to have a Christmas concert... because of the whole church and state thing, but eve year -
Din ve devlet ayrımı yüzünden Noel ayini bile düzenleyemiyoruz. Ama her yıl...
But when she came home Christmas, who had to buy her a pair of size-6 jeans because she couldn't get in the ones I got her?
Geçen Noel eve geldiğinde birlikte dışarı çıkıp 34 beden kot pantolon aldık. Çünkü geçen yaz aldığımın içine giremiyordu.
When I came home from school at Christmas... we saw each other, of course.
Noel'de okuldan eve döndüğümde görüştük elbette.
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
even 1030
ever 2888
everest 31
event 27
every 358
evening 1108
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
even 1030
ever 2888
everest 31
event 27
every 358
evening 1108
everywhere 595
events 37
evelyn 541
everyday 85
eventually 1458
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
events 37
evelyn 541
everyday 85
eventually 1458
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20