Comfort food traducir turco
135 traducción paralela
It's Thai-infused comfort food.
Tayland içerikli yiyecekler satan bir yer.
He calls it "comfort food."
O, buna "rahat yemek" diyor.
Hey. Late-night comfort food - bad habit.
Sadece gece yarısı atıştırması.
I mean, we could definitely use a little comfort food.
Birkaç güzel yemek yemek de hoş olur.
Kicking ass is comfort food.
Sakinleşmek için birini pataklayabiliyorsun.
- We brought you some comfort food.
- Rahatlaman için yemek getirdik.
- It's comfort food.
- Evet, bu konforlu bir yemek.
Um, Dad is not feeling well so I thought I'd bring him some comfort food.
Babam kendini iyi hissetmiyor da, onu rahatlatacak bir şeyler götürüyorum.
I'm gonna go home eat some comfort food have a good cry, crawl under my big, fluffy- -
Eve gideceğim ve güzel bir yemek yiyeceğim. Size iyi sızlanmalar, ben gidip büyük, yumuşacık...
is your need for comfort food because of- -?
Yiyeceklerde teselli aramanın nedeni...
Oh, dear, comfort food.
Aman tanrım, "kendini teselli" siparişi.
Long enough to know you got some serious eighties dance moves... so I guess you don't need comfort food.
Bazı ciddi seksenli dans hareketleri var bilmek yeterli Uzun... Bu yüzden konfor gıda gerek yoktur sanırım.
You know, chocolate is a universal comfort food.
Emin misin? Çikolata evrensel teselli yiyeceğidir.
So I brought you comfort food - Chunky Monkey.
O yüzden sana rahat bir yiyecek getirdim - Chunky Monkey.
Like... comfort food. - Comfort food? - Uh-huh.
Bu yemek onları rahatlatabilir.
Comfort food.
Geleneksel yemek.
Comfort food.
Mutlu eden yiyeceklerden.
Cooked or uncooked, the ultimate comfort food. Nice.
Pişmiş veya pişmemiş, harika bir teselli yiyeceğidir.
I need to make some comfort food.
Rahatlamak için biraz yemek yapmalıyım.
- We are in serious need of comfort food.
Ciddi şekilde yemeğe ihtiyacımız var da.
You went South of the Border, sampled the menu, liked it... but now you're back to your comfort food.
Sen kuzey sınırına gittin, menü hazırladın, bundan hoşlandın... fakat, yine buraya, kendi yemeğine geri döndün.
you deserve a little comfort food.
Bunu hak ettin.
Sandwiches are comfort food.
Sandviç teselli yiyeceğidir.
YOU KNOW WHAT? TONIGHT, I SAY WE GET US SOME COMFORT FOOD.
Bak, biliyor musun bence bu gece bizi rahat ettirecek bir şeyler yiyelim.
Comfort food.
Hafif yemek.
You've heard the term comfort food.
Hiç ev yapımı diye bir şey duydun mu?
"I'm like comfort food for your penis."
"Ben penisinin duygusal gıdasıyım."
I've got to get home early. Make some comfort food. Get some sleep.
Eve erken dönüp, bir şeyler yiyip, uyumalı ve yarına iyileşip kalkmalıyım.
Leo burns, the new comfort food cook-off coordinator, lover of all things foody.
Leo Burns, "Comfort Food Yemek Yarışması" yeni koordinatörü. Yemekle ilgili her şeyi seviyorum.
Oh, and I just love that all foods are welcome at this year's comfort food cook-off.
Ben de bu seneki yarışmada tüm yiyeceklerin davet edilmesini seviyorum.
When Leo burns tootles up on his scooter and sees how many rules you have broken, Your dreams of comfort-food glory are kaput. You saw our oven.
Le Burns scooter'ı ile buraya gelip, ne kadar kural ihlali yaptığınızı gördüğünde, "Comfort Food Yemek Yarışması" zaferi hayalleriniz suya düşecek.
Leo volunteered as this year's comfort-food coordinator, Waiting for the Colonel to make his annual appearance, which would become his final appearance.
Bu senenin Comfort Food koordinatörü olmaya gönüllü olan Leo, onun yarışmaya son katılımı olacak, bu yılki katılımı için Albay'ı beklemeye başladı.
The blue-ribbon first prize in this year's annual comfort food cook-off goes to... The pie hole!
Geleneksel "Comfort Food Yemek Yarışması" Mavi Kurdele Birincilik Ödülü'nün bu yıl ki sahibi Pie Hole!
I wanted comfort food.
Teselli yemeği.
W-we're--we're doing comfort food.
Rahatlama yemeği * yapıyoruz.
It is comfort food and, quite frankly, much more fattening than most people realize.
O bir tatlı ve açıkçası içinde pek çok insanın düşündüğünden daha çok yağ var.
- Comfort food.
- Teselli yemeği.
Times like these in the midst of drama and tragedy, the only thing that can remind us of the preciousness of life is a little comfort food.
Drama ve trajedinin ortasındaki zamanlar gibi, amerikanın değerli yaşamını hatırlatan tek şey, güzel yiyecekler.
If you ate more comfort food, you wouldn't go around shooting people.
Belki daha iyi bir şeyler yeseydin etrafta... ... insanları vurmak zorunda kalmazdın.
Comfort food.
Hafif yemekler için yani.
It's comfort food, Ray.
Bunlar insanı rahatlatan yemekler Ray.
Comfort food... comfort footwear... and comfort music... chicken soup for my soul.
Rahatlatıcı bir yemek, rahat terlikler ve ruhumu beslemek için rahatlatıcı bir müzik.
Now, if I could bring comfort to the passengers, rest to the teams food and drink to the drivers, and water to all what would be wrong with that?
Şimdi eğer yolculara rahatlama fırsatı verirsem, takımlara dinlenme imkânı sürücülere yiyecek, içecek ve herkese su bunda yanlış olan ne olabilir?
A new house for your family food and comfort for the rest of their lives.
Ailen için yeni bir ev hayatlarının geri kalnında yemek ve rahat bir yaşam.
Adama has but to ask me and these people will have all the food and comfort they desire.
Adama benden isterse tüm bu insanlar istedikleri konfora ve yiyeceğe sahip olur.
You can live out your life in misery, held here, subject to my whims, or you can live in comfort with good food and warm clothing, women as you desire them, free to pursue your studies of philosophy and history.
Hayatının sonuna kadar acı içinde yaşayabilirsin, burada tutulup, isteklerime tabi olarak ; veya iyi yemek ve sıcak tutan giysilerle rahat bir hayat sürebilirsin. Arzu ettiğin gibi kadınlar, felsefe ve tarih çalışmalarını özgürce sürdürmek.
We bring food, comfort and such things to the poor of the continent.
Bu toprakların yoksulları için yiyecek, teselli ve bunun gibi şeyler getirdik.
Comfort, sex, shelter, food.
Refah, seks, barınma, beslenme.
Lord, we give thanks for this food and we ask you in his name to put an end to this war and to bring comfort and peace to all its many victims.
Tanrım, bu yemek için sana teşekkür ederiz ve senden bu savaşa son vermeni pek çok kurbanına huzur ve barış sağlamanı istiyoruz. Amen.
You knew his comfort was food!
Yemek yemenin onun tutkusu olduğunu biliyordun.
If it's someone who's been recently made homeless, He might have stolen food, comfort items, blankets, Toiletries...
Eğer sokaklarda yaşamaya yeni başlamışsa yiyecek, giyecek, battaniye, temizlik malzemesi çalmış olabilir.
food 894
food fight 20
food poisoning 42
food for thought 29
food's here 21
comfortable 174
comfort 64
comfort her 20
comforting 32
food fight 20
food poisoning 42
food for thought 29
food's here 21
comfortable 174
comfort 64
comfort her 20
comforting 32