Deaths traducir turco
3,447 traducción paralela
There have been many deaths due to Fugu.
Fugu nedeniyle birçok ölüm olmuştur.
91 % of malaria deaths are in Africa.
Sıtma ölümlerinin % 91'i Afrika'da.
Doomed couples jumping to their deaths in Victorian times.
Victoria döneminde kader mahkûmu çiftler ölümlerine atlarlarmış.
And as I said, these civilian deaths are a result of my department's powers being scaled back.
Dediğim gibi, bu sivil ölümler departmanımın yetkilerinin geri alınmasının bir sonucu.
And I appreciate your concern, but two deaths are nowhere near enough to warrant a U-turn.
Endişelerinizi anlıyorum,... fakat iki ölüm her şeyi tersine çevirmek için yeterli değil.
All those deaths have been for nothing.
Bütün o ölümler boşunaydı.
Anyone else think that these deaths might be some sort of freaky animal attack?
Başka kimse bu ölümlerin bir çeşit ucubik hayvan saldırısı olduğunu düşünüyor mu?
Were the independent murder enquiries conducted into the deaths of Fiona Gallagher and Alice Monroe adequate, in your view?
Sizin görüşünüze göre, bu bağımsız cinayetin yürütülen Fiona Gallagher ve Alice Monroe'nun ölümleri üzerine yeteri kadar eş noktası var mı?
'If the person responsible for the deaths of Fiona Gallagher, 'Alice Monroe, Sarah Kay and Joseph Brawley contacts the incident room'and is able to prove beyond a doubt that he is who he says he is,'then he will be able to have a one-to-one conversation with me.'
Fiona Gallagher, Alice Monroe, Sarah Kay ve Joseph Brawley cinayetlerinden sorumluysanız olay odasıyla irtibata geçin ve katil olduğunuza dair testi geçin.
It's well known these people conduct research into recent deaths.
Bu insanlar yeni ölenler hakkında araştırma yapıyorlar.
Well, after presiding over so many pointless deaths you must be a big hit amongst your colleagues.
Bu kadar gereksiz ölüme sebep olduktan sonra meslektaşlarının takdirini kazanmışsındır herhalde.
The event that led to those deaths was Leeds playing a shell game at the anomaly so he could deliver a baby terror bird to you.
Bu ölümlere neden olan Leeds'in sana terör kuşunu verebilmek için oynadığı ikili oyun.
If those two deaths weighed heavily on you, then imagine having the chance to save billions of lives.
Eğer ki bu iki kişinin ölümü size ağır geliyorsa kurtarabileceğimiz milyonları hayal edin.
Already caused 40 deaths in the Caribbean was classed as tropical storm, but still a major threat for America
Karayipler'de şimdiden 40 kişinin ölümüne yol açtı. Tropik bir fırtına sınıfındayken... Amerika için halen ciddi bir tehdit oluşturuyor.
How many deaths like this have you worked?
- Bunun gibi kaç ölüm üzerine çalıştın?
Their deaths are flowing through me.
Ölümleri beni geçip gidiyor.
Sir, I hold you personally responsible for the deaths that occurred here today.
Efendim, bugün buradan olan ölümlerden bireysel olarak sizi sorumlu tutuyorum.
Wrongful deaths. There are at least eight other bodies that are grave robbings from across West Virginia.
Batı Virginia'nın genelinden yakın zamanda yapılmış mezar hırsızlıklarından en az 8 ceset var.
Accidental deaths.
Kazara ölümler.
"Officers investigating the mass deaths of birds unusual in many countries"
"Yetkililer, çeşitli devletlerdeki sıradışı toplu kuş ölümlerini araştırıyor."
There's no scientific equivalent for the word "haunted," so we'll just say this object is responsible for at least 45 deaths in the four centuries of its recorded existence...
"Lanetli" kelimesi için bilimsel alanda eşdeğer bir kelime yoktur bu yüzden sadece, bu objenin 400 yıl boyunca 45 ölümden sorumlu olduğunu söylemek...
Three deaths. Bare minimum report.
En basit rapor.
It's like two fucking deaths.
Bu sanki iki ölüm gibi.
People die here... every day... ugly, brutal, dramatic deaths... every day.
İnsanlar burada ölüyor. Her gün. Çirkin, acımasız, dramatik ölümler.
We'll work on finding a bacteria that unites these deaths. Tell us what we fight against.
Bakteriyi bulmaya çalışacağız ki ölümlere bir sebep bulalım, ve neyle savaştığımızı bilelim.
Had I not bowed to pressure to keep those bodies secret, the public knowledge of those deaths might have been enough to sate his madness.
Baskıya boyun eğip o cesetleri gizli tutmasaydım halkın bu ölümler hakkında edindiği bilgiler belki de o adamın deliliğini ortaya çıkarmaya yeterdi.
The benighted souls who must make their lives in such places or meet their deaths there.
Böyle yerlerde yaşamaya ya da ölmeye çalışan zavallı ruhlar.
And yet news of calamity does not end with their deaths.
Lakin felaket haberleri ölümleriyle son bulmuyor.
This is the largest number of deaths I've heard of.
Ergot salgınından ölen bu kadar çok insanı daha önce hiç duymamıştım.
- The deaths is always in October.
Her yılın ekim ayında ölümlere dair belirli bir örüntü var.
You won't be laughing when two of you are picked and thrown into the arena for your most certain deaths.
Aranızdan iki kişi, ucunda büyük ihtimal ölüm olan arena için seçildiğinde böyle gülebilecek misiniz bakalım.
Their deaths have allowed me to continue living.
Onların ölümü yaşamama sağladı.
The space agency NASA has not yet confirmed the deaths of the schoolteacher and six other astronauts who were on board the shuttle Challenger when it exploded on take-off this morning in Florida.
Uzay ajansı NASA, bu sabah Florida'da kalkış esnasında patlayan Challenger mekiğindeki öğretmen ve diğer altı astronotun ölümlerini henüz doğrulamadı.
I personally doubt that they're touching the face of God, so I prefer to show my respect by finding the cause of their appalling deaths and not stand around looking sad.
Şahsen, onların Tanrı'nın yüzüne dokunduklarından şüpheliyim, bu nedenle etrafta üzgün durmaktansa onların korkunç ölümlerinin nedenini bularak saygı göstermeyi tercih ederim.
I told you, because I believe that you, and only you, can use what you have, you can use the science to cut through the bullshit, to ensure that the real reason for those deaths gets out.
Sana söyledim, çünkü sahip olduğu şeyi kullanabilecek kişinin, sadece sen olduğuna inanıyorum, bilimi kullanarak tüm bu saçmalıklara sona erdirebilir, bu ölümlerin gerçek nedeninin ortaya çıkmasını sağlayabilirsin.
The astronauts'families will be seeking clarity on what precisely caused the deaths of their loved ones.
Astronotların aileleri sevdiklerinin ölüm nedenini çok belirgin olarak araştıracaklar.
Failure meaning the loss of the vehicle, and the deaths of the entire crew.
Başarısızlığın anlamı aracın kaybı, ve tüm mürettebatın ölümü demek.
I can see people's deaths.
İnsanların ölümlerini görebiliyorum.
Uh, it's a rare phenomenon that sometimes occurs in violent deaths.
Şiddetli ölümlerden nadir olarak görülen bir durum.
We mourn the deaths of Dr. Wallace's victims.
Dr. Wallace'ın kurbanı olarak ölenler için yas tutuyoruz.
We think he's responsible for the deaths of at least five people.
En az beş kişinin ölümünden sorumlu olduğunu düşünüyoruz.
They're behind numerous civilian deaths.
birçok sivilin ölmesinin arkasında bunlar var.
I care about my people and I don't take their deaths lightly, and I know you don't either.
İnsanlarımı umursuyorum ve ölümlerini hafife almıyorum. Sen de almıyorsun biliyorum.
Several deaths have...
Birkaç kişi ölürken...
Stephen Morton, who is today responsible for more than ten deaths, and many more seriously injured.
Stephen Morton. Bugün on kişiden fazla insanın ölümüne ve daha fazlasının da yaralanmasına neden olan bu adam şu an bataklıkta.
He said that, "My soldiers were responsible for the deaths of these members of your family," and for that, he apologized.
Dedi ki : "Aile fertlerinizin ölümünde askerlerimin sorumluluğu var." bundan dolayı özür diledi.
Your actions have resulted in the deaths of millions of innocent people.
Hareketleriniz milyonlarca masum insanın ölümüyle sonuçlandı.
But while we're airborne, we can check bing to see how deep the hole is as we plummet to our deaths.
Ama ölümümüze düşerken internetten yarığın ne kadar derin olduğuna bakabiliriz.
If you do not let me provide them with their medicine, their deaths will be on your head.
Onlara ilaç götürmeme izin vermezseniz ölümlerinden siz sorumlu olacaksınız.
Three deaths.
Üç ölüm.
If there were deaths in Thailand or anywhere else connected to the Lyritrol tests and covered up,
- Ölüm Tayland veya başka yerde olsaydı
death 1004
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28