Did he do it traducir turco
991 traducción paralela
- Did he do it?
- Başardı mı?
Did he do it?
Bu adam mı yaptı?
Everybody knows that story, Mr. Leland, but why did he do it?
Bu hikayeyi herkes biliyor Bay Leland. İyi ama niye öyle yaptı?
- How did he do it?
Bunu nasıl yapmış?
Did he do it?
Katil o muymuş?
Did he do it?
O mu yaptı?
Did he do it, do you think?
O mu yapmış?
Did he do it wrong?
Yanlış mı yapmış?
Then why did he do it?
Öyleyse bunu niye yaptı?
Did he do it?
O mu?
Why did he do it, Ilunga?
Neden yaptı, llunga?
- Jessie, why did he do it?
- Jessie, Neden geliyorsun?
Why did he do it?
Neden, neden bunu yaptı?
- Why did he do it?
Bunu niye yaptığını anlamıyorum.
- Why did he do it?
- Neden böyle bir şey yaptın?
Why did he do it?
Bunu neden yaptı?
- Did he do it?
- O mu yapmış? - Yapmadım diyor.
He had just as much to do with it as my Oliver did.
Oliver'ım ne kadar hata yaptıysa, O da o kadar hata yaptı.
If he didn't do it, who did?
O yapmadıysa, kim yaptı peki?
What did he do with it?
Doktor onunla ne yaptı?
Now, tell me, what did he do with it?
Şimdi, söyle, onunla ne yaptı?
They each knew that he didn't do it... therefore, each thought the other did it.
İkisi de kendisinin yapmadığını biliyordu fakat ikisi de birbirinin yaptığını düşünüyordu.
Your grandsire knew it, and if you would know it too... do as he did.
Dedeniz bunu biliyordu, ve siz de bilseydiniz... onun yaptığını yapardınız.
But why did he have to do it now... just when he got his first break?
Ama neden şimdi yaptı? Tam ilk çıkışını yapmışken.
He did do it, didn't he?
O yaptı değil mi?
- Did he see you do it?
- Seni gördü mü? - Bilmiyorum!
Confidentially, do you think he did it?
Aramızda kalsın, sence bunu o mu yaptı?
It's my son. What did he do?
Ne yaptı?
Sure. He says that guys who dress up like Santa Claus and give presents do it because when they was young they must have did something bad and they feel guilty.
Noel Baba gibi giyinip, hediyeler dağıtan kişilerin... bunu çocukken yaptıkları... kötü bir şey yüzünden... kendilerini suçlu hissettiklerinden... yaptıklarını söylüyor.
How did he do it?
Nasıl yaptı bunu?
Well, if he didn't do it, who did?
Peki, o yapmadıysa kim yaptı?
But Tony didn't have nothing to do with it. Did he, Monte? Oh, no.
- Ama Tony'nin bu işle bir ilgisi yok.
Do you intend to go on forever letting people think he did it?
Sonsuza kadar, insanların onun yaptığını sanmalarına izin mi vereceksin?
- What did he do with it?
- Onunla ne yapmış?
Webb, he'd do it, I know he would. Did you have those lights on?
Webb, yapar biliyorum bunu yapar.
"Ricco," he said to me... "It is a far, far better thing I do now... Than I ever did before."
"Ricco", şimdi bu yaptıklarım, ölmeden önce oldukça iyi şeyler dedi bana.
I knew what he was going to do before he did it.
Düşüncelerini bile okurdum onun.
That he didn't do it. I never said he did.
Onun yapmadığını.
- Did you tell him he could do it?
- Yapabileceğini mi söyledin?
It was like him to do what he did.
Bu onun gibi birinin yapabileceği bir şeydi.
It sometimes means that there was a man named Napoleon... but that any similarity between what he did in life... and what he's going to do in this movie is strictly miraculous.
"Napolyon adında biri vardı..." falan diye başlar bu sözler ama o kişinin yaşamda yaptığı şeyle bu filmde anlatılan şey arasındaki benzerlik tam anlamıyla hayret vericidir.
Oh, he doesn't know any more about it than I do, but he did say that the captain figured his estimate about 4 : 00 p.m. this afternoon.
Oh, o da benden daha fazlasını bilmiyor, fakat kaptanın tahmini yaklaşık öğleden sonra saat 4 : 00'te yaptığını söyledi. Bu öğleden sonra.
Did he leave any notes on how he wanted to do it?
Kitabı nasıl yapmak istediğine dair herhangi bir not bıraktı mı?
If he did it, tell him not to do it again.
Bunu o yaptıysa, bir daha yapmamalı.
If this is the only way of convincing Nicholas that he did not bury his wife alive then I say by all means - do it.
Eğer bu Nicholas'ı, karısını diri diri gömmediğine inandırmanın tek yolu ise, o zaman bırakalım yapsın.
I never heard tell it was against the law for any citizen... to do his utmost to prevent a crime from being committed... which is exactly what he did.
Bir yurttaşın suç işlenmesini önlemek için elinden geleni yapmasının... yasaya aykırı olduğunu ben hiç duymadım. Onun yaptığı tam da buydu.
Wanting someone to do something, and then wondering what it would be like if he did it?
Birinin birşey yapmasını istemek ve sonra onu yaparsa nasıl olurdu diye merak etmek.
But what did he do with it?
Onunla ne yaptı peki?
What did he have to do with it?
- Bunun vaizle ne ilgisi vardı ki?
He really did do it?
Gerçekten yaptı mı?
- Did he do a lot of it?
- Eskiden çok mu çalardı?
did he 1350
did he now 35
did he tell you 55
did he die 35
did he hit you 36
did he just say 44
did he tell you that 56
did he leave 22
did he touch you 28
did he really 22
did he now 35
did he tell you 55
did he die 35
did he hit you 36
did he just say 44
did he tell you that 56
did he leave 22
did he touch you 28
did he really 22