Didn't find anything traducir turco
538 traducción paralela
We didn't find anything incriminating at Lionel Young's place, but I managed to get you this.
Lionel Young'ın evinde suçlayıcı bir şey bulamadık ama bunu alabildik.
You didn't happen to find anything in this brush, did you?
Bu fırçanın içinde bir şey bulmadınız, değil mi?
Don't tell me you didn't find out anything about her?
Onun hakkında hiçbir şey öğrenmediğini mi söylüyorsun?
- Didn't you find out anything about them?
- Ailesi hakkında bir şey bilmiyor musun?
They didn't find anything.
Hiçbir şey bulamadılar.
- You didn't find anything.
- Bir şey bulamamışsın.
He didn't find anything good to say about me, did he?
Hakkımda söyleyecek iyi bir şey bulamamıştır herhalde.
- I don't care. I'd be just as happy if you didn't find anything.
Bir şey bulmamanıza daha çok sevinirim.
I didn't find anything.
- Ben bir şey bulamadım.
We didn't find anything.
Bir şey bulamadık.
He looked all over the city, but didn't find anything.
Şehrin her tarafını aradıklarını ama bir şey bulamadıklarını söylüyor.
Didn't you find anything?
- Bir şey buldunuz mu?
Then again, didn't find anything to base a fact or suspicion on.
Ancak hiçbiri elle tutulur cinsten değildi.
Didn't you find out anything?
Hiç bir şey öğrenemedin mi?
- You didn't find anything?
- Bir şey bulamadın mı?
So we didn't find out anything.
Bir şey öğrenemediysek ne olmuş yani?
We thought it was part of a buried structure so we excavated out, but we didn't find anything else.
Gömülmüş bir yapının parçası olabilir mi acaba dedik ve çevresinde kazı yaptık, ama hiçbir şey bulamadık.
I've done some research, but didn't find anything.
Biraz araştırma yaptım ama hiçbir şey bulamadım.
Why didn't you ever find out anything from that girl?
O kızdan neden hiçbir şey öğrenmediniz?
I think you're going to be real sorry when you find out I didn't do anything.
Bence benim bir şey yapmadığımı anladığında gerçekten üzüleceksin.
You didn't happen to find a key that doesn't fit anything in this place?
Buradaki hiçbir şeye uymayan bir anahtar da bulmadınız?
I didn't find out anything.
Hiçbir şey öğrenmedim.
Find out why the man in Tower One didn't report anything.
Bir numaralı kuledekilerin... neden rapor vermediklerini öğren.
I didn't find anything aft, either.
Her yere baktım bir şey bulamadım.
We didn't find anything.
Hiçbir şey bulamadık.
- I didn't find anything.
- Bir şey bulmadım.
Well, I didn't find anything.
Ama, hiç bir şey bulamadım.
Anyway, I didn't find anything.
Herneyse, hiç bir şey bulamadım.
The county sent two investigators... they didn't find anything!
Araştırsınlar diye adam gönderdiler. Ancak onlar da hiçbir şey bulamadı.
Ray, I'm thinking the reason we didn't find anything in the backyard... is because they probably weren't burying anybody in the backyard. They were digging bodies up and they probably buried them in the basement.
Ray düşünüyorum da... bahçede bir şey bulamamamızın nedeni buraya gömmemeleri... onları evin bodrumuna... gömüyorlar.
- No, they didn't find anything but...
Hayır her hangi bir şey bulmadılar ama...
You didn't find anything serious, did you?
Ciddi bir şeye rastlamadınız, değil mi?
Didn't you find anything?
Sen bir şey bulabildin mi?
I didn't find anything wrong with her.
Onda da bir sorun bulamamıştım.
I checked the personals columns in every national newspaper on the list, and I didn't see anything that looked like a chess deal or find any mention of the name Windom Earle.
Listedeki bütün ulusal gazetelerin kişisel ilanlarını inceledim. Ama satranç hamlesine benzer bir şeye rastlamadım. Windom Earle'ün bahsinin geçtiği bir kısım da bulmadım.
We didn't find anything until we subjected it to a high-frequency warp field.
Onu yüksek frekanslı warp alanına maruz bırakana kadar... hiçbir şey bulamamıştık.
- l didn't find anything, either.
- Ben de hiç bir şey bulamadım.
I didn't find anything that would cause hallucinations or psychogenic reaction.
Halüsinasyon veya psikojenik tepkimeye yol açacak hiçbir şey bulamadım.
I didn't find anything.
Hiçbir şey bulamadım.
Nobody ever asked me to find anything they didn't want dead.
Kimse öldürülmesi istenmeyen bir şeyi benden bulmamı istemez.
I didn't find anything in the perp's room... but I sure found something in the room down the hall. Thanks, Mavis.
Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum.
I've been scanning the area around the station. I didn't find anything at first.
İstasyonun 2 km'lik çevresini tarıyordum. İlk başta bir şey bulamadım.
I didn't find anything much to go on, but we've got an address.
Elimizde çok bir şey yok ama bir adres var.
We didn't find anything else.
Başka birşey bulamadık.
They didn't find anything.
Herhangi bir şey bulamadılar.
You don't know if you didn't find anything?
Bir şey bulup bulmadığını mı bilmiyorsun?
I didn't find anything new.
Beck.
I didn't find anything to recommend... my further involvement in this case. No?
- Hayır mı?
I didn'do anything. Even if we evade the police, they'll find us. It isn't that.
- Abi, vallahi bir şey yapmadım.
I was up all night on the Internet, and I didn't find anything.
Bütün gece internetteydim, Ve hiç bir şey bulamadım.
She didn't do anything. Well, she said we were gonna find them and we did.
Tıpkı, italyan birinin gözlük tercihi gibi.
find anything 160
find anything interesting 20
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything can happen 91
anything you can do 21
anything you need 253
find anything interesting 20
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything can happen 91
anything you can do 21
anything you need 253
anything for you 105
anything else you need 38
anything you say 115
anything for me 24
anything goes 61
anything else i can get you 16
anything missing 28
anything at all 445
anything's possible 153
anything out of the ordinary 49
anything else you need 38
anything you say 115
anything for me 24
anything goes 61
anything else i can get you 16
anything missing 28
anything at all 445
anything's possible 153
anything out of the ordinary 49