English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do you mean it

Do you mean it traducir turco

3,300 traducción paralela
Wait, what do you mean it "went dead"?
- Bir dakika, sinyal kayboldu derken?
What do you mean it's over?
Ne demek bitti?
What do you mean it's not like that?
Öyle değil de ne demek?
What do you mean it's disappeared?
- Ne demek kayboldu? - Buradaydı.
What do you mean it's you?
Benim derken?
What do you mean it doesn't mean anything?
Ne demek hiçbir anlama gelmiyor?
What do you mean it's not my problem?
Ne demek bizi ilgilendirmez?
What do you mean it doesn't?
Ne demek ona ait değil?
What do you think it would mean for Muslim girls to turn on Glee every week and see a modern girl who is not a stereotype?
Müslüman bir kız olarak Glee'de bambaşka birini oynamaya nasıl yaklaşıyorsun?
I mean, what really matters is what you do with it.
Kadınlar onu nasıl kullanabildiğinize bakar. Benim oyum Stuart'a.
"It's good." What do you mean?
"İyi olacak" derken ne demek istiyorsunuz?
What do you mean, made it?
Ne demek "girebildi mi"?
How--what do you mean, "how do we do it?" Do what? - "Pow pow!" - Pow pow!
Nasıl yani?
What do you mean, "got it online"?
"Online yapmak"'la nedemek istiyorsun?
What do you mean, it's gone?
Gitti de ne demek?
Then just tell me, what is it you do mean?
O zaman söyle bana, ne anlamı var?
If you don't do this, I mean, what was it all for?
Eğer bunu yapmayacaksan, ne içindi tüm uğraşın?
I mean, in group, you tell us to let go of our anger and you do it.
Yani, grupta bize öfkemizi bırakmamızı söylüyorsun ve sen bunu yapıyorsun.
I mean, isn't that why you do it?
Yani, öyle değil mi? Sen neden yapıyorsun?
I mean, how could you think he could do it?
Onun yapmış olabileceğini nasıl düşünürsün ki?
I mean you actually cannot do it.
- Hayır, hayır, gerçekten yapamazsın.
What do you mean "it's not ma mystère."
Bu, Ma Mystére degil de ne demek?
No, no, I mean, what do you call it?
Demek istediğim sen ona ne diyorsun?
Well, yeah, I mean Janie dragged me kicking and screaming into a great life and it sound like Wyatt is gonna do that for you.
- Janie beni patırtılı ve gürültülü harika bir yaşama çekmişti ve belli ki Wyatt da sana aynısını yapacak gibi.
What do you mean, it's over?
Ne demek bitti?
And what do you mean by "it happened overnight"?
Ve, ne demeye çalışıyorsun, "bir gecede oldu" derken?
I mean, I could ask you to change, or I could try to change myself for you, but I've made that mistake, and somebody always winds up unhappy, and I don't want to do it again, all right?
Senden değişmeni isteyebilirim, ya da kendimi değiştirmeye kalkabilirim. Ama o hatayı yaptım ve mutlaka biri mutsuz oldu. Aynını yapmak istemiyorum, tamam mı?
Wait. What do you mean, they're not gonna... they said they were gonna do it.
Ne demek yapmayacaklar...
Neither do I. I mean, when I saw you with Karissa today, it took everything in my tiny body not to slap the crunchy curl out of her hair and send her back to whatever monster truck backseat she was born in.
Ben de öyle. Bugün seni Karissa'yla görünce, minicik vücudumdaki bütün hücrelerimle kıvırcık kafasını kopartıp doğduğu dev kamyonete geri göndermemek için kendimi zor tuttum.
What do you mean you're working on it?
Ne demek düşünüyorum?
Good- - what do you mean, good? Oh, Ben, honey. You can't begin to understand the kind of sacrifice it takes to be a parent.
Baba olmanın gerektirdiği fedakarlığı anlayamazsın sen.
I mean, you guys aren't gonna get blamed when the pig can't do it ; she is.
Domuz istenileni yapmayınca siz değil Sarah Louis suçlanacak.
- What do you mean, "pop it"? I can't pop it!
- Ne demek "yerine oturtmak?" Ben yapamam!
What do you mean, someone's gonna use a gun in a shooting and turn around and hand it over to the police?
Ama o bir deli olmalı. Ne yani, adam silahla birini vuracak sonrada gidip polise mi verecek?
Do you really mean it?
Gerçekten memnun oldun mu?
I mean, unless you guys want me to fill out a report... I can do it.
Yani siz benden yazılı şikayet isterseniz onu da yapabilirim ama...
I don't know, Frank, why don't you sex it up a little? What do you mean?
Bilemedim ki Frank, sen neden biraz seksileştirmiyorsun?
What do you mean, it's personal?
Ne demek kişisel?
There's nothing there. I mean, how do you explain it?
Bunu nasıl açıklarsın?
I mean, if you had to do it five days a week, that would be brutal.
Yani, eğer haftanın beş günü gelseydin, asıl o zaman zor olurdu.
Okay, what do you mean by "it"?
O derken neyi kastediyorsun?
I mean, this... This tiny little screen doesn't. Really do it justice, but, uh, i could show you some on my.
Bu ufacık ekranda düzgün görünmez ama bilgisayarımda bir kaç tane gösterebilirim.
Do you really mean it?
Gerçekten bunu mu demek istedin?
I know you know this, but... you know, anything you need, anything. I mean, you need me to stay at the house, you need us to take Lucas, we can do it.
Bildiğini biliyorum ama bak eğer bir şeye ihtiyacın olursa yani yalnız kalmak istersen, Lucas'ı almamızı istersen, alabiliriz.
What do you mean, it wasn't him?
Ne diyorsun, o değilmiş?
I mean, it's probably a whole lot better for me and Avery, and, well, you can just let me know if I need to do anything...
Yani, muhtemelen Avery ve benim için çok daha iyi olacaktır yapmam gereken bir şey olursa bana haber verirsin...
Do you think we can get all the way out there safely? We'd need to avoid checkpoints. I mean, it's a long way to go, considering we don't know what we're looking for.
Ne aradığımızı bilmediğimizi düşünürsek yolumuz uzun.
Do you really mean it?
- Ciddi misin?
You mean "do it again," don't you?
Bir kez daha demek istedin herhalde değil mi?
What do you mean "It just happened"?
Oldu işte mi. Ne demek istiyorsun?
I don't mean to belabor it, but how do you even get out of bed in the morning?
Ya bu konuyu uzatmak istemiyorum, ama sen sabahlari yatak'tan bile nasil kalkiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]