English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do you want to

Do you want to traducir turco

64,141 traducción paralela
Do you want to speak to the doctor yourself?
Doktorla konuşmak ister misin?
Do you want to talk about it?
İstiyor musun Bu konuda konuşmak için mi? Yok hayır.
Do you want to jump into the tub with me?
- Sen atlamak ister misin? Benimle küvetin içine mi
Do you want to talk to her?
Konuşmak istiyor musun?
- To what degree do you want to know?
- Hangi derecede bilmek istiyorsun?
I mean, do you want to know everything, or you want to know the broad strokes, so to speak?
Yani, her şeyi bilmek ister misin? Ya da geniş vuruşları bilmek istersiniz, öyleyse konuşmak ister misiniz?
Do you want to become famous?
Ünlü olmak mı istiyorsun?
Do you want to eat pizza pockets for every meal for the rest of your life?
Hayatının geri kalanı boyunca her öğünde hazır çörek yemek ister misin?
How do you want to do this?
- Bunu nasıl yapmak istersin?
Do you want to get a drink? Uh... what?
- Bir şeyler içmek ister misin?
Do you want to?
- Sen söylemek ister misin?
So what do you want to do?
Ne yapmak istersin?
- Do you want to talk?
- Konuşmak ister misin?
What do you want me to say?
Ne diyeyim?
Why do you want me to be with Sam so much?
Sam'le olmamı neden bu kadar istiyorsun?
I would argue that you can then disregard it... and figure out what you actually want to do.
Ne yapmak istediğine kendin karar verebilirsin.
Do you want me to go with you?
Seninle gelmemi ister misin?
They want to ambush you and replace you with Big Head, but I had nothing to do with it.
Seni kovup yerine Big Head'i getirecekler ama ben hiçbir şey yapamadım.
Tell you what I want you to do.
Can kulağıyla dinleyin beni.
You let me live, you can do whatever the hell you want to them.
Sen ne yaparsan yap Cehennem onları istiyorsun.
I want you to find my daughter and tell her that when her mother died, I didn't know what to do.
Kızımı bulmanı ve ona söylemeni istiyorum Annesi öldüğünde, ne yapacağımı bilmiyordum.
So I said to myself, General, baby, what the fuck do you want with an airplane when you can have the bomb?
Kendime dedim, general, bebeğim, Ne bok istiyor musun Bir uçakla Bombaya ne zaman vereceksin?
They want to see his face and if you can't do that...
Eğer bunu yapamayacaksan...
What do you want me to say?
Ne dememi bekliyorsun?
Oh. If you want to do a cavity search on this slob, go ahead, be my guest.
Bu pasaklının üstünü aramak istiyorsan devam et, benim iznim var.
What do you want me to do?
Ne yapmamı istersin?
I want you to do that, Gabe.
Bunu yapmanı istiyorum, Gabe.
What do you want me to do?
Ne yapmamı istiyorsun?
Oh, you don't want to do that.
- Bunu yapmak istemezsiniz.
So what do you want me to do?
- Peki benim ne yapmamı istiyorsunuz?
What do you want me to say?
- Ne dememi istiyorsun?
You do not want to do this.
Bunu yapmak istemiyorsun.
Caitlin, you do not want to do this.
Caitlin, bunu yapmak istemiyorsun.
What you want to do, it's not logical, not for someone as wise as you are.
Yapmak istediğin şey mantıklı değil senin kadar bilge biri için değil.
Being with you makes me want to do things like this.
Seninle birlikteyken böyle şeyler yapmak istiyorum.
Look, just go back to Earth-1 before someone sees you and I have to do something that I don't want to.
Biri seni görmeden ve ben yapmak istemediğim bir şey yapmak zorunda kalmadan Dünya 1'e dön.
You want to do something good.
İyi şeyler yapmak istiyorsun.
Is the reason you don't want to do this because... you don't want me to see it?
Bunu istememenin nedeni, benim görmemi istememen mi?
And you're sure you want to do that?
Bunu yapmak istediğine emin misin?
If you want Wally, all you need to do is go through those doors.
Wally'yi istiyorsan tek yapman gereken bu kapılardan geçmek.
If you ever want to get out of that cell, that's exactly what you're gonna do.
Eğer bu hücreden çıkmak istiyorsan aynen öyle yapacaksın.
Trust me, I want to find out who Savitar is just as badly as you do.
Emin ol, Savitar'ın kim olduğunu öğrenmeyi ben de en az senin kadar istiyorum.
- Do you want me to go out and get you more strawberry Jell-O?
- Gidip sana çilekli jöle almamı ister misin?
You do not want to hurt me, Caitlin.
Bana zarar vermek istemiyorsun Caitlin.
Wait, what? - You want to do this now?
- Bunu şu an mı yapmak istiyorsun?
If you want to fix this and help Barry, you are gonna do exactly as I say.
Bunu düzeltmek ve Barry'ye yardım etmek istiyorsanız dediklerimi harfiyen yapacaksınız.
Trying to be perfect for everyone when all you want to do is make a choice for yourself.
Kendin için bir karar vermektense herkese mükemmel olmaya çalışıyorsun.
Is that what you want to do, Caroline?
Bunu mu yapmak istiyorsun, Caroline?
But now even your sibling doesn't want anything to do with you.
Ama şimdi kardeşin bile seninle hiçbir şey yapmak istemiyor.
So how badly do you want me to go to hell?
Cehenneme gitmemi ne kadar istiyorsun?
There has to be something or... things you really want to do.
Bir şeyler olmalı gerçekten yapmak isteyebileceğin şeyler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]