Eat some traducir turco
1,643 traducción paralela
Girls, there's so much food. Eat some more!
Kızlar yemek çok istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.
If I eat some more I might be mistaken as one of your principal sponsors.
Eğer biraz daha fazla yemek yersem bazıları tarafından bu yanlış anlaşılacak.
I'll eat some of you, too, don't worry.
Senin bir kısmını ben de yiyeceğim, merak etme.
Have the... Have... Make sure you eat some of the sandwich.
Biraz da sandviçten yediğinden emin ol.
At some point, that horse is going to have to stop and eat some grain.
Bir noktada, o at duracak ve tahıl yiyecek.
Eat some pickles to kill your hangover.
Sen de biraz turşu ye de açlığın yatışsın.
Why don't you eat some food as well.
Neden biraz daha yemiyorsun?
Why don't you eat some?
Neden biraz yemiyorsun?
I'm gonna eat some ribs later.
Birazdan pirzola yiyeceğim.
Must eat, then poop, then eat some more, then eat while pooping.
Yedikten sonra gaz çıkar. Sonra biraz daha ye ve tekrar gaz çıkar.
I'll stay behind and write the script. Let's eat some sushi, have fun, and you can come back.
Biraz suşi yiyelim, eğlenelim, ve sonra dönersin.
I wish you'd eat some of these fries, save me from myself.
Keşke şu kızartmalardan biraz yesen de beni kendimden korusan.
Eat some pie.
Biraz tatlı ye.
Might even go to Paris, eat some Grand Marnier crepes and some of the best Bordeaux we can find.
Paris'e bile gidebiliriz. Grande Marnier krepi yeyip bulabileceğimiz en iyi Fransız şarabından da içebiliriz.
I could eat some food.
Biraz yemek yiyebilirim ama...
- Eat some breakfast.
- Kahvaltı et biraz.
I think you really want to eat some donuts.
Bence sen gerçekten donut yemek istiyorsun.
Jonathan, eat some more
Jonathan, biraz daha ye.
Hey, dog-face... why don't you go eat some dog food and eat your own throw-up...'cause you're a dog-face.
Hey, köpek surat... neden gidip biraz köpek maması yemiyorsun ve kendi kusmuğunu falan... çünkü sen köpek-suratsın.
Well, maybe you should eat some protein first, honey.
Belki de önce biraz protein almalısın tatlım.
SIT DOWN. WATCH THE TUBE. EAT SOME DOODLES WITH US.
Bizimle biraz televizyon izleyip bir şeyler ye.
Come eat some melon.
Gel sen de karpuz ye.
Eat some.
Ye biraz.
Let's get out of here and eat some pork.
Hadi buradan çıkıp biraz domuz eti yiyelim.
Eat some of this.
Biraz bunlardan ye.
MAYBE SOMEDAY WE'LL HAVE A CHANCE TO EAT SOME OF THEM.
Belki bir gün birazını yeme şansımız olur.
Honey I'm sorry. Go eat some cake or watch Youtube or something.
Özür dilerim tatlım. git pasta ye yada youtube yada başka birşeyler izle.
Watch a DVD, eat some pizza, fuck each other.
DVD izleyin, pizza yiyin, birbirinizi becerin.
Good girl, eat some more, you'll get better faster.
Güzel kızım, daha çok yersen, daha çabuk iyileşirsin.
You take the handle, put it at a 45-degree angle, lean it against the wall, and sit your ass down and eat some lunch.
Sapını alırsın, kırk beş derecelik bir açı yaratırsın, duvara yaslarsın ve oturup, öğlen yemeği yersin.
- Here, eat some turkey.
- Al biraz hindi ye.
I really feel, since I'm eating turkey, you should eat some turkey.
Bence ben hindi yediğime göre, sen de biraz hindi yemelisin.
I want to eat some guts...
Biraz bağırsak yemeliyim...
Let's eat some cake.
Biraz kek ye bak.
Eat some!
Hadi birşeyler ye!
I never did, but.. I made a loser eat some.
Hiç yemedim, ama birine yedirtmişliğim var.
You meet some stranger, you go, you have a couple of drinks, you make chit-chat about, I don't know, where you parked, why you don't eat bread, how come you didn't vote.
Biriyle tanışıyorsun, bir iki tek atmaya gidiyorsun "Arabanı nereye park ettin?" "Niye ekmek yemiyorsun?" "Nasıl olur da oy kullanmazsın?" gibi saçmalıklardan konuşuyorsun.
And I want to listen to some Skynyrd while I eat my crab cakes.
... ve onunla yengeç kekimi yerken Skynyrd dinleyeceğim.
This is why some species eat their young.
Bu yüzden bazı cins hayvanlar bebeklerini yerler.
Some people have nothing to eat!
Bazılarını yiyecek yemeği bile yok!
Mmm... what should I eat to lose some weight?
Kilo vermek için nasıl beslenmek gerek? Dikkat!
Lois, can you run inside and get me some oranges or whatever it is these things eat?
Lois, içeri gidip bana biraz portakal ya da bu şey... ne yiyorsa ondan getirebilir misin?
That shows you the misconceptions everyone has about sharks, that they think because sharks are resilient to some parasites, and they don't get sick as often as people do, that if you eat sharks that power's gonna transfer to you.
Bu bize, köpekbalıklarının bazı parazitlere karşı dayanıklı olmalarından ötürü insanlar kadar sık hasta olmamalarından ve eğer bunları yerlerse bu gücün nasıl kendilerine geçeceğini sandıklarından dolayı, insanların nasıl da yanlış kanılara vardıklarını gösteriyor.
You know, some people actually eat lunch during their lunch break.
Biliyorsun ki bazı insanlar öğle arasında öğle yemeklerini yerler.
Some people are trying to eat here, including me someday, so...
Bu kadarı yeter, ara sıra da olsa ben de dahil bazılarımız yemek yemeye çalışıyor...
I'll make you some tea and something to eat.
Sana çay ve yiyecek bir şeyler hazırlayacağım.
GLENN JUST SHOWED ME SOME MOVIE ABOUT HOW MEAT IS MADE, AND NOW I CAN'T EAT IT.
Glenn etin hazırlanışını anlatan bir film izletti, artık et yiyemiyorum.
Then bring us some of those eucalyptus things, extra mayo, miracle whip if you got it, and hurry up cause I want to eat before the nurse gets here with that shot.
O zaman bize şu okaliptüs şeylerinden getir, ektra mayonez, varsa da birazda miracle whip, ve acele et, hemşire iğneyle gelmeden yemek istiyorum.
Let's find some real food to eat.
Hadi yiyecek gerçek yemek bulalım.
I know you usually forget to eat, so... I picked up some chinese...
Genelde yemek yemeyi unutursun bu yüzden biraz Çin yemeği getirdim.
I heard some humans eat nails too
Bazı insanların da çivi yediğini duymuştum.
eat something 105
something went wrong 81
something 1990
some shit 16
some 940
somehow 1093
sometimes 3655
someone 794
someday 639
somebody 1065
something went wrong 81
something 1990
some shit 16
some 940
somehow 1093
sometimes 3655
someone 794
someday 639
somebody 1065
sometime 130
somewhere 622
somerset 28
someplace 20
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
someone like you 74
something's not right 271
somewhere 622
somerset 28
someplace 20
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
someone like you 74
something's not right 271