English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Eight ball

Eight ball traducir turco

335 traducción paralela
- Hey, Eight Ball!
- Hey, Eight Ball!
So long, Eight Ball.
Hoşça kal, Eight Ball.
A bird that figures that way always ends up behind the eight ball.
İnsan öyle davranırsa, başına hep kötü şeyler gelir.
And you're not gonna let those grafters shove you behind the eight ball.
Ve rüşvet vermelerine izin ver, seni sekiz numaralı topun arkasına iterler.
I'll tell you where, right behind the eight ball.
Ben söyleyeyim, en zor durumda olan benim.
- Put your eight ball on the corner.
- Sekiz numara köşede.
My dear young lady, I haven't been behind anything... but what they call the eight ball. I haven't been all day.
Sevgili genç bayan, bütün gün, nasıl derler uğursuzluktan başka bir şeyim peşinden koşmadım.
Now, ladies and gentlemen... the President of the New York and Western Railroad... will cut the tape, drive the spike... and bank the eight ball in the corner pocket.
Şimdi bayanlar baylar... New York Batı Demiryolları başkanı... kurdeleyi kesip temel atacak... ve taşı gediğine koyacak.
We're behind the eight ball, it ain't transparent.
Bir sorunla karşı karşıyayız. Durum belli değil.
I don't have to tell you that we're behind that well-known eight ball.
Planlarımızın gerisinde olduğumuzu söylememe gerek yok.
He's certainly behind the well-known eight ball.
Kesinlikle sınırı geçti.
You try and you try, and you're still behind the eight ball.
Çabalarsın da çabalarsın ama hâlâ bataklığa saplısındır.
But you can still get action on prizefighting, hockey and the eight ball in the side pocket.
Fakat hala ödüllü dövüşerde hokeyde ve bilardoda değerlendirme yapabilirsiniz.
Does that put old stupid behind the eight ball or don't it?
Bu, o yaşlı keçiyi küplere bindirecek.
THIS IS NO ASTEROID. IT'S AN EIGHT BALL.
Daha önce hiç görmediğin kadar sıcak.
Eight ball.
Üç numara.
Eight ball, five dollars a game.
- Sekiz top, oyun başı beş dolar.
Eight ball, corner pocket.
Sekizinci top, köşeye.
- You want eight ball or straight pool?
- 8 top mu yoksa Amerikan mı istiyorsun?
What an eight ball this guy is.
Andavallının teki işte.
" Guys versus gals eight ball shootout Friday night at The Brick.
Cuma günü bilardo turnuvasında erkeklerle kızlar karşı karşıya.
To those who doubt the Magic Eight Ball's power
... Sihirli 8 numaralı topun gücünden kim şüphe eder ki..
I bet the eight ball didn't see that one coming.
Sanırım 8 numara bundan sonra birşey gösteremeyecek.
We're playing eight ball.
- Sekiz top oynuyoruz.
You're playin'eight ball, right?
- Sekiz top mu oynuyorsunuz? - Evet.
You're playin'eight ball.
- Sekiz top oynuyorsunuz.
Back off, back off, you eight ball!
Çek elini.
You had Slater in front of the eight ball before, but you always screwed it up.
Slater'ı daha önce de 8 topun önüne almış ama hep çuvallamıştın.
It's behind the eight ball, you moron.
8 topun arkasına denir. Embesil.
What do you think, eight ball?
Sence ne teşkilatı, hıyarağası?
Looks like you're behind the old eight ball, Gambit, and I'm about to sink it.
Geride kaldın gibi görünüyor, Gambit bense son atışı yapacağım.
I can't claim to understand it - eight ball in far corner - even today.
Hala anladığımı iddia edemem. Sekiz numara uzak köşeye. Bugün bile.
I'll be Cue Ball, Skinner can be Eight Ball...
Ben, Beyaz top olurum. Skinner, Şekiz top olur.
Got the eight ball, corner pocket.
8 numaralı top, köşe delik.
Eight ball, corner pocket.
8 numaralı top, köşe delik.
I figured I'd crawled behind another eight-ball.
Başka bir muammanın içine düştüğümü anladım.
That eight-ball never left the states.
Hiç Amerika'dan çıkmadı.
Let's take an hour. The ball game doesn't start till eight o'clock.
Bir saat geçirelim. beysbol oyunu sekize kadar başlamayacak.
Eight ball.
Sekiz numara.
See, if I serve him a gopher ball, we're five games out of first place with eight to play.
Attığım topla sayı turu yaparsa zaten oyunu kaybettik demekti.
Eight-ball's the game.
Sekiz top oynayalım.
You do know how to play eight-ball, don't you, Bill?
Nasıl oynanacağını biliyorsun, değil mi?
I take one ball... a number eight.
Bir top aldı ben... sekiz numara.
Thumbprint came off the oldest kid's left eye. It stood out against an eight-ball hemorrhage from the gunshot wound.
Parmak izini en büyük çocuğun gözünde buldum.
Ball four. Ball eight.
4. top 8. top
Bundy picks up his ball, knowing all he needs is two strikes and eight little pins and a certain pork pie's record is history.
İki "strike" yapar ve sekiz lobut devirirse malum bir domuzumsunun rekorunun tarihe karışacağını biliyor.
Yo, Bear, give me eight ball, babe.
Biraz kokain versene.
So I'm playing eight-ball with this feed lot manager, and I swear I could feel someone behind me watching me.
Yani sekiz top oynuyordum. Bu yerin yöneticisi ile. Yemin ederim ki birinin arkamda beni izlediğini hissediyordum.
"... and Cinderella had... the most beautiful gown at the ball... with eight satin petticoats... each more delicate than the last. "
"... ve Sinderella... o çok güzel elbisedeki yuvarlağa... herbiri bir öncekinden narin... 8 tane saten içlik dikti. "
I can see the frapping eight-ball!
Dengeleyici göstergesi önümde!
I'm sitting at this big banquet table and all the victims of all the murders I ever worked are there and they're staring at me with these black eyeballs because they got eight-ball hemorrhages from the head wounds.
Büyük bir şölen masasında oturuyorum. Üzerinde çalıştığım bütün cinayetlerin kurbanları da orada. Bana boş göz çukurlarıyla bakıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]