Especially me traducir turco
1,241 traducción paralela
This is a very, very proud day for us - especially me.
Bu gün bizim özellikle de benim için çok ama çok gurur verici bir gün.
- Especially me.
- Özellikle ben.
Especially me, because I hate your job.
Özellikle ben. Çünkü işinden nefret ediyorum.
- Especially me.
- Özellikle beni.
Especially me Bender.
Özellikle de beni Bender'ı.
Mostly me. Especially me.
Özellikle de benimle.
Especially me.
Özellikle ben.
What did you mean when you said you didn't want to talk to anyone, especially me?
Özellikle benimle konuşmak istemediğini söylerken ne demek istedin?
No, seriously, what was the "especially me" part about?
Hayır, ciddiyim, neden özellikle ben?
Especially people who make me nervous. Especially people who make me nervous.
Özellikle beni tedirgin eden insanları.
Forgive me for saying so, but this appears to be a rather crude instrument, especially when we have such advanced equipment at our disposal.
Bunu söylediğim için bağışla ama hali hazırda daha gelişmiş aletlerimiz varken, bu alet epey bir ilkel görünüyor.
It is said that much talk brings much woe, but it seems to me that in your situation you have little to lose, especially as you're chatting to an old friend.
Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş ama bana öyle geliyor ki senin durumundaki birinin kaybedecek çok fazla şeyi yoktur özellikle de eski bir dostunla konuşuyorken.
It can't be shared, especially with anyone that cares for me.
Kimseyle paylaşılamaz. Özellikle de beni düşünen birisiyle.
Forget about what you think you know about life, friendship, and especially about you and me.
Hayat, dostluk ve özellikle ikimiz hakkında bildiğini sandığın her şeyi unut.
Me, especially, but my dad, of course.
Ben... Tabii özellikle de babam.
I do want another one of you in this world... especially if it's got a little bit of me mixed in it.
Bu dünyada senden bir tane daha istiyorum özellikle birazı da bendense.
Me especially.
Özellikle de benim.
Especially for me whose health is under constant watch...
Özellikle benim gibi sağIığı kontrol | altında birisi için...
And, believe me, I know what a selfish jerk I can be, especially with my time.
İnan bana bazen çekilmez biri olabiliyorum. Özellikle de işim söz konusu olduğunda.
They have been so kind to me, Roger especially.
Bana çok nazik davrandılar, özellikle Roger.
Why so especially of poor me?
Neden özellikle benden?
A person has to eat to maintain strength, especially in times of emotional crisis. Plus which, he'll come back to me.
İnsan dayanıklılığını korumak için yemelidir, özellikle de duygusal kriz zamanlarında.
I told Frasier I thought she was a big snooze, especially compared to the fun you and I have at the bar, but he stuck me with her again.
Frasier'a uykumu getirdiğini söyledim. Özellikle seninle barda ne kadar eğlendiğımız düşünülürse Ama onu yine başıma sardı.
Figuring something out on my own, especially if it's been eluding me a while.
Birşeyi kendim bulmam, eğer uzun zamandır beni oyalıyorsa.
Especially when the bait wants to kill me.
Özellikle de yem beni öldürmek istiyorsa?
Especially about me.
Özellikle de benim hakkımda.
Especially since Marna left me.
Marna terk ettikten sonra.
So, you know I'm not great at making speeches, especially when I haven't got you to write them for me.
Eh, iyi bir konuşmacı olmadığımı biliyorsun? Özellikle, onları benim için yazmadığın zaman.
Um, I deeply regret causing Cynthia pain... and it is especially saddening for me because... of how close we once were.
Cynthia'ya bu acıya neden olduğum için çok üzgünüm, bir zamanlar ne kadar yakın olduğumuzu düşününce benim içim daha da üzücü oluyor.
- I'm especially excited about this part- - they miss me somethin'awful!
Ve en çok bu kısmından etkilendim : Beni çok özlemişler.
When it came to say good-bye to the Cohens I realized for the first time, I think, consciously that they had loved me, especially Percy because he was in tears, and I'd never seen him cry I'd never seen him cry before.
Cohen'lere veda etme vakti geldiğinde sanırım ilk kez bilinçli olarak fark ettim ki onlar beni seviyordu, özellikle de Percy çünkü ağlıyordu ve onun ağladığını hiç görmemiştim ağladığını hiç görmemiştim.
Me and Bernie used to spend a lot of time looking at album covers, especially the Jamaican ones.
Bernie ve ben, albüm kapaklarına bakarak çok zaman geçirirdik.
Especially when you promised me that free spermicide underneath the table.
Özellikle de, bana masanın altından o bedava sperm öldürücüyü vermeyi vaat ettiğinde.
Those people especially know me.
Özellikle, o insanlar, beni iyi tanırlar.
Angel, you don't find me especially paranoid, do you?
Angel, beni fazla paranoyak bulmuyorsun değil mi?
let me know where he is especially when he's out after dark.
Nerde olduğunu merak ediyordum özellikle geceleri daha da endişeleniyorum.
Neither one of you and especially not me.
İkiniz de değmezsiniz. Özellikle de ben değmem.
Especially if you're a smartass like me.
Buna nasıl karşı koyabilirsin ki? Özellikle de benim gibi bir ukalaysan.
It's almost as if this world was created especially for me.
Bu dünya sanki az kalsın özellikle benim için yaratılacakmış.
And a good thing, too, as it was an especially good time for me to get out of England.
Ayrıca İngiltere'den ayrılmanın tam zamanıydı. Tanrım!
Which I made especially for you and me.
Özel olarak senin için yaptım. Birde kendim için.
Didn't I teach you to never let down you guard... especially around me.
Sana hiçbir zaman gardını düşürmemeyi öğretmedim mi ben? Özellikle benim etrafımda.
ESPECIALLY ON A SCHOOL NIGHT. WHY DON'T YOU COME HOME WITH ME, HMM?
Bilirim, aletini emdirmek yorucudur.
No one can know I'm here, especially not me that is, my younger self.
Kimse burada olduğumu bilmemeli, Özellikle ben. Yani genç halim.
You've never disappointed me especially today.
Beni asla hayal kırıklığına uğratmadın özellikle de bugün.
What did Monica mean : "I don't want to talk," especially with me?
Monica "Özellikle de seninle konuşmak istemiyorum" derken ne demek istedi?
Why not especially you and me?
Neden özellikle ikimizle değil de sadece benimle?
Second, don't do it anymore, especially the part about what he said to me.
İki, bunu bir daha yapma. Özellikle bana söylediği şeyi.
" It gets me through the day and especially the night.
" Onun sayesinde geçirebiliyorum günü, özellikle geceyi.
Mom didn't want me to come, especially to see Teri and Jeno. Now that I'm here, it's so hard.
Annem buraya gelmemi istemedi, özellikle Jeno ve Teri'yi görmemi istemedi.
You would've been especially nice to me?
Bana çok nazik mi davranırdın?