English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Everyone is

Everyone is traducir turco

13,152 traducción paralela
Everyone is still cheering for Sultan, they're hoping for the best.
Herkes hala Sultan için bağırıyor, onun için umutlarını kaybetmiyorlar.
We both know not everyone is happy with the new world order.
Yeni dünya düzeninin herkesi mutlu etmediğini ikimiz de biliyoruz.
Everyone is forgetting everything...
Herkes her şeyi unutuyor...
Everyone is forgetting everything...
Herkes, her şeyi unutuyor.
Okay, now that everyone is here,
Tamam, şimdi herkes burada,
Because everyone is alone before God.
Çünkü Tanrı önünde herkes yalnızdır.
Everyone is afraid of you.
Herkes sizden korkuyor.
Everyone here is sworn to live and die at my command.
Buradaki herkes emrimle yaşayıp ölmeye yeminli!
Sultan, everyone thinks that a hero is someone who wins... but I believe a real hero is one who loses.
Sultan, herkes kazanan kişiye kahraman der ama bana göre gerçek kahraman kaybetmeyi bilendir.
Everyone from our team is on that plane.
Takımdaki herkes o uçaktaydı.
What I'm asking you to do, what I'm asking everyone in that room... all my geniuses... is to look beyond the numbers.
Senden ve odadaki tüm dahilerden... istediğim şey... sayıların ötesine bakmanız.
Where the hell is everyone?
Nerede be bu millet?
Okay, I'm glad everyone knows what it is.
- Tamam, bunu bilmenize sevindim.
Is everyone okay?
Herkes iyi mi?
But since everyone from the party is in danger, all we need to do is find a safe place to hide them until the storm passes.
Partideki herkes teklikede olduğundan, tek yapabileceğimiz, güvenli bir yer bulup fırtına geçene kadar onları saklamak.
Ok, but Darhk's wife is here at ground zero, so it doesn't really make sense- - unless Darhk's Demolition Team is gonna wipe everyone out except Ruvé.
Tamam da Darhk'ın eşi de burada, pek mantıklı gelmiyor bana. Darhk'ın İmha Ekibi Ruve'yi öldürmez olur biter.
But once Camelot dies, everyone will know my truth- - that love is a bullet to the brain.
Ama Camelot öldüğünde herkes acı gerçeği öğrenecek. Aşk beyne isabet eden mermi gibidir.
Unless everyone's a billionaire, walking again is a luxury item.
Herkes milyarder olmadığı sürece tekrar yürümek bir lüks olarak kalacak.
This is about you controlling everything and everyone around you.
Etrafındaki herkesi ve her şeyi kontrol edebilmek için yaptın.
Is everyone all right?
- Herkes iyi mi?
Everyone down here is.
Buradaki herkes öyle.
God, everyone here is so talented.
Buradaki herkes çok yetenekli ya.
Everyone, please finish your salads, because our main course tonight is... boiled rabbit.
Herkes lütfen salatasını bitirsin çünkü bu akşamın ana yemeği haşlanmış tavşancık.
Everyone saw what I did, and besides, I... I can't do anything else.
Herkes yaptığımı gördü hem bunun yanı sıra başka bir iş yapamam ki.
Everyone, you are all so kind to come tonight, and it is so nice to meet you, Dhiraj.
Millet, bu gece buraya gelerek ne iyi ettiniz ve seninle tanıştığıma çok sevindim Dhiraj.
Everyone in India knows who Sachin Tendulkar is.
Hindistan'daki herkes Sachin Tendulkar'in kim olduğunu bilir.
Maybe I'll surprise everyone, like when you find out a buttoned-up librarian is actually super sexy.
Sessiz bir kütüphanecinin aslında acayip seksi olduğunu fark etmek gibi.
Like, everyone involved is just so proud and excited to be a part of this.
Katılan herkes bunun bir parçası olacağı için gururlu ve heyecanlı.
Why is everyone whispering?
Niçin herkes fısıldıyorsun?
Why is everyone making this about themselves?
Neden herkes bunu kişiselleştiriyor ki?
Is everyone out? -
- Herkes çıktı mı?
Gentrification is everyone's problem, Fiona.
Burjuvalaştırma herkesin sorunudur Fiona.
Everyone here is your friend.
Buradaki herkes senin dostun.
The point is everyone's leaving me.
Demek istediğim herkes beni bırakıyor.
Everyone else is low card off suit.
Diğerlerinde pek bir şey yok.
Everyone knows who she is now.
Artık herkes onu tanıyor.
I'm just saying what everyone else in this town is just too polite to say out loud.
Ben sadece tüm şehrin söylemek istediğini yüksek sesle kibarca söylüyorum.
No one loves me, which is why I am prepared for every kind of vileness, from everyone.
Kimse sevmiyor beni. Bu yüzden hazırlıklıyım herhangi birinden gelecek her tür kötülüğe.
Everyone else is a guest.
Diğer herkes konuk sayılır.
In his convoluted logic this strategy is supposed to stimulate the world's curiosity and dedication, so that everyone will want to come back to discover the mystery.
Çapraşık mantığı içinde bu stratejiyle dünyanın merakını ve sadakatini tetikleyeceğini sanıyordu. Böylece herkes geri gelip gizemi keşfetmek isteyecekti.
- Is everyone okay?
- Herkes iyi mi?
I'm hoping to get up and running again, but everyone's telling me it's over, Gee, I wonder whose fault that is.
Umarım tekrar eski hâlimize dönebiliriz ama herkes bana artık bittiğini söylüyor.
Where is everyone else?
Millet nerede?
The money burning is a big part of why everyone wants the exclusive.
Para yakma olayı herkesin özel haberi istemesinin sebebi zaten. Bloomberg ikinci hatta.
Yes, because fags think everyone else is a fag.
Evet, çünkü ibneler başkalarının da ibne olduğunu düşünür.
Even if this Inoue is the devil everyone claims,
Bu Inoue denilen kişi söylenildiği kadar kötü olsa bile,
Is everyone done with their forms?
Herkes formunu doldurdu mu?
Rebirth is not for everyone.
Yeniden Doğuş herkese göre değildir.
I promise you, as we speak, everyone loyal to me is hitting the streets.
Seni temin ederim ki şu an bana sadık olan herkes sokaklardadır.
Geronimo's not the folk hero everyone thinks he is.
- Neden? Geronimo insanların düşündüğü gibi bir halk kahramanı değil.
You know, not that I was expecting a, uh, parade or anything, but why is everyone so eager for me to go?
Biliyorsun, bir tören ya da o tarz bir şey beklemiyordum ama neden herkes gitmem için bu kadar hevesli?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]