Everyone is here traducir turco
1,157 traducción paralela
Everyone is here so they can feel good about themselves and act like they aren't the ones responsible for the rainforest's peril.
Herkes kendini iyi hissedebilmek için geldi buraya. Böylelikle yağmur ormanlarının bu durumundan sorumlu değilmiş gibi davranabilirler.
Everyone is here.
Herkes burada.
Everyone is here of their own free will.
Herkes özgür iradesi ile burada.
Everyone is here.
Herkes gelmiş.
Okay, well, looks like everyone is here. Let's play the video, shall we?
Eee, herkes burada olduğuna göre, videoyu açalım mı?
Just in case you haven't noticed, everyone is here to see you. You need to make an impression, not phone calls.
- Belki farketmemişsindir, buradaki herkes seni görmeye geldi.
I'm afraid everyone up here is behaving rather strangely.
Korkarım buradaki herkes garip davranıyor.
Is everyone around here as friendly as you two?
Herkes sizin kadar dost canlısı mı?
You just dumped me right here where I work, in front of everyone I wait on?
Hayır. İş yerimde mi? Hizmet ettiğim herkesin önünde.
Everyone who lives here is kicking in $ 100 as a kind of a thank you.
Buradaki çalışmalarına teşekkür babında herkes 100'er dolar veriyor.
Everyone here is gay, gay, gay.
Buradaki herkes eşcinsel.
What is Marklar? Here on Marklar, everyone and everything is referred to as marklar.
Siz, biz, herşey Markler'da Markler olarak adlandırılır.
Not everyone here is going to be happy to see you.
Takip rotası. Ateş etmeye devam.
Everyone is so considerate here... Taking care of my horse... And And you're what?
Buradaki herkes... atıma göz kulak olmakta... çok düşünceli... ve... sen ne yapıyorsun?
Everyone is quiet here, Tom!
Burada herkes çok sessiz Tom.
The GNR is coming here to arrest everyone.
Milli Muhafızlar hepinizi tutuklamak için buraya geliyor.
Everyone here is so nice.
Buradaki herkes dost canlısı.
We expect everyone here to treat their coworkers... with a certain level of respect.
Burada herkesin iş arkadaşlarına karşı saygılı davranmalarını bekliyoruz.
Here, we're nice to everyone... except soldiers who want to fuck for free.
Herkese karşı naziğizdir bedavaya iş görmek isteyen askerler hariç elbette.
In a day and age where everyone seems to have public relations handlers it's hard to imagine a corporate brain trust that is more direct and less image conscious than the group here at Sunset Farms.
Halkla İlişkiler'in her şeyden önemli olduğu çağımızda Sunset Şirketi'nden daha direkt ve imaj kaygısı olmayan bir şirketin olabileceğine inanmak güç doğrusu.
I am supposed to be working here and besides this is... your boyfriends party so I am sure you know everyone here.
Ben, buraya çalışmak için geldim ve ayrıca... Erkek arkadaşının partisi, ve sen herkesi tanıyorsundur.
Everyone is here!
Herkes burada!
Everyone here is from the building, right?
Buradaki herkes apartmandan, değil mi?
Everyone here is waiting for bread. What we want is work.
İşçilerin pek söz hakkı yok.
So if everyone who lives here is a lawyer,
Eğer burada yaşayan herkes avukatsa...
Ask him if he's aware that the charge against me is a lie, and that everyone here knows it.
Ona sor benim hakkımdaki suçlamanın bir yalan olduğunu biliyor mu? Ve herkesin bunu bildiğini...
If I just came here to enjoy watching your father be humiliated when this asinine spectacle of his is ridiculed by everyone in town what kind of person would I be?
Babanızın bu aptalca gösteriyi sergilerken bütün kasabanın alay konusu olup küçük düştüğünü görmek için gelsem nasıl bir insan olduğum düşünülürdü?
I hear everyone is dumping their obsolete equipment in here.
Duyduğuma göre herkes işe yaramaz malzemelerini buraya atıyormuş.
" Everyone here is proud of you.
Herkes seninle gurur duyuyor.
You see, everyone is rude here.
Görüyorsun, burada herkes kaba.
Everyone here is eating steak but your boy, he's the chickenshit.
Herkes biftek yer fakat senin çocuk o bir tavuk pisliği.
You'd never suspect everyone here is a professional dancer.
Burada herkesin profesyonel bir dansçı olduğu hiç aklına gelmez.
Everyone here is kind but you are the kindest of all Because you've married me
Buradaki herkes çok iyi, fakat siz hepsinden daha iyi bir insansınız çünkü benimle evlendiniz.
Now, your brother, and, of course, I'm sorry he's gone, was a cheat. That doesn't mean everyone else around here is a cheat.
Kardeşin, bu arada başın sağ olsun, bir dolandırıcıydı diye buradaki herkesin öyle olması gerekmez.
Everyone here is all about me, me, me.
Kapıdan giren herkesin düşündüğü ben, ben, ben.
is everyone here very stoned?
Herkesin kafası iyi galiba!
- I've made my peace with the fact... that everyone who calls here is a notch above brain dead.
Artık durumu kabullendim. Burayı arayan herkes beyin ölümü safhasına gelmiş kişiler.
'See, everyone here is not straight out of a Fellini film'kind of an evening.
"Bak gördün mü? Buradaki hiç kimse Fellini filminden fırlamış değil." gibi bir mesaj veririz.
Look, the point here is that if the team is focused on its objectives, and those of the individual members, it's easier for everyone to achieve their goals.
Burada anlatılmak istenen, takım eğer hedefine odaklanırsa, Ve bireylerin de hedeflerine, Herkesin amacına ulaşması daha kolay olur.
I don't know, Mom, I'm just feeling lost. Everyone here is so busy, and I guess I'm just kind of lonely.
Bilmiyorum anne, kendimi kaybolmuş hissediyorum buradaki herkes o kadar meşgul ki, sanırım ben biraz yalnız kaldım.
Everyone here is quite impressed.
Buradaki herkes çok etkilendi.
I'm pretty sure everyone's gonna know who the dill-hole is here.
Eminim ki herkes burada kimin embesil olduğunu bilecektir.
Back to work, everyone. She's not here.
Herkes iş başına millet, o burada değil.
Heed well my words, Thomas, for as everyone here is aware, it's in the contrary nature of the young to be drawn to the very thing from which they are warned,
Thomas için iyi sözcükler kullanabilirim. buradaki herkesin de bildiği gibi ölmek için çok gençti. ... boğularak öldürülmek için fazla gençti.
Unfortunately, everyone else is here for the same reason.
Ama üzücü olan, burdaki herkes aynı sebepten buradaydılar.
My guess is you know almost everyone here.
Sanırım burdaki herkesi tanıyorsunuz.
Ladies and gentlemen, I want everyone to know than President Muephu here is a very big man.
Bayanlar ve baylar, herkesin bilmesini isterim ki başkan Muephu burada çok büyük bir adamdır.
Is everyone here?
Burada kimse var mı?
- Is everyone here crazy or is it just a bunch of old men strolling in the fields and riding in freezer trucks? - No, no, no...
- Buralarda herkes kafayı mı yemiş yoksa tarlalarda gezinip kamyonlara binen yüzlerce yaşlı adam mı var?
Look, everyone else is here.
Bak, Herkes burada.
Everyone here is completely under its spell.
Buradaki herkes onun büyüsü altında.
everyone is 41
is here 159
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
is here 159
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545