English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Everywhere i look

Everywhere i look traducir turco

214 traducción paralela
That means that officially we no longer exist as an armed body, yet everywhere I look here today I see armed men... wearing uniforms and flying the battle flag.
- Bu da demektir ki artık ordunun bir parçası olarak resmen varlığımızı sürdüremeyiz, ama burada nereye baksam her yerde silahlı adamlar görüyorum. - Üzerlerinde üniforma ve ellerinde savaş flamaları var!
And everywhere I look, I find a school of sharks.
Her kaldırdığım taşın altından köpekbalıkları çıkıyor.
Everywhere I look, I can't recognize a thing.
Nereye baksam, hiçbirşeyi tanıyamıyorum.
Everywhere I look's a big nothing!
Heryere baktım, sonuç koca bir hiç!
Ladies and gentlemen, everywhere I look, soldiers are fighting sailors, sailors are fighting marines.
Bayanlar ve baylar her tarafta askerler denizcilerle, denizciler denizcilerle kavga ediyor.
Everywhere I look, everywhere, pure pandemonium.
Gördüğüm heryerde ama heryerde tam bir curcuna var.
Everywhere I look, something reminds me of her.
Nereye baksam, bir şeyler bana onu hatırlatıyor.
Everywhere I look, it seems everything is sold-out.
Nereye baksam, herşey satılmış gibi.
I mean, everywhere I look... it seems like someone's getting butt-surfed by the system.
Yani, nereye baksam... sistem birilerinin kıçına tekmeyi basıyor gibi.
Everywhere I look I see the repulsive sight of hundreds thousands of revolting little children.
Hangi yöne baksam iğrenç manzarayı görüyorum yüzlerce binlerce küçük iğrenç çocuklar görüyorum.
Everywhere I look, I see his smiling face.
O heryerde, Sürekli o gülümseyen suratı.
Everywhere I look, Larry Levy is in my face.
Baktığım her yerde, Larry Levy suratımda.
Your ways, your scent everywhere I look, I see only you
Yolunu, kokunu her yerde ben görüyorum, bak sadece
Everywhere I look, I see him.
Nereye baksam onu gOrüyorum.
Seems like everywhere I look... people are enjoying knives.
Nereye baksam bıçaklarını seven insanlar göreceğim galiba.
Everywhere I look, it's like I see a part of him.
Nereye baksam ondan bir parça görüyorum.
Everywhere I look, someone is breaking the law.
Nereye baksam birileri kanunları çiğniyor.
All week long, everywhere I look, there's you.
Bütün hafta nereye baksam seni gördüm.
I can't stand it! I'm losing my mind! Everywhere I look are heads!
Burada kalamam, aklımı kaçıracağım, Nereye baksam kafa!
Everywhere I look, nothing but undeveloped, unevolved barely conscious pond scum totally convinced of their own superiority as they scurry about their short pointless lives.
Nereye baksam, gelişmemiş, ilkel bilinçsiz, kendi üstünlüğüne,... inanmış, ama kısa, anlamsız hayatının telaşına düşmüş pislikler görüyorum.
Nothing. lt's just... lt's everywhere I look now.
Yok bir sey ama... Her yerde buna rastliyorum.
Everywhere I look there's another woman I want to get to know better.
- Biliyorum. Her köşede, yakından tanımak istediğim bir başka kadın var.
Everywhere I look there's a pair of glasses.
Nereye baksam bir gözlük görürdüm.
Everywhere I look here, I see holes.
Burada her baktığım yerde takılacak şeyler görüyorum.
Everywhere I look she's like...
Nereye baksam şöyle...
Everywhere I look now it's sex, sex, sex.
Şuan heryerde gördüğüm, seks, seks, seks.
" Everywhere I look.
"Heryerde bana bak.."
" Everywhere I look.
"Heryere bakıyorum.."
Everywhere I look, Hansel, Hansel, Hansel.
Nereye baksam Hansel, Hansel, Hansel.
lncompetence everywhere I look all the way down to the frigging interns.
Ne beceriksizlik! Nereye baksam orada! Stajyere kadar herkes beceriksiz.
- Everywhere I look.
Baktığım her yerden.
I will definitely make you pay the price for making the injured look for you everywhere!
Yaralı birine kendini aratmak ne demek ödeteceğim sana!
I'll be everywhere wherever you can look.
Her yerde olacağım. Baktığın her yerde.
I've look everywhere for you.
Her yerde seni arıyordum. Buraya geleceğine emindim.
- I'll look everywhere.
- Her yere bakacağım.
" I don't know where to look further, cousin, I looked everywhere.
Daha başka nereye bakacağımı bilmiyorum, sevgili kuzen.
Look, I'm bleeding everywhere.
Bak, her yerim kanıyor.
Kings, Queens, knights everywhere you look, and I'm the only pawn.
Krallar, kraliçeler, baktığın her yerde şövalyeler var, rehine konan da benim.
# I look, stare everywhere #
# Bakarım, her yere bakakalırım #
I mean, uh, I'm trying to protect myself... because, really, there are these abrasive beatings to be avoided everywhere you look.
Kendimi korumaya çalışıyorum çünkü etrafında nereye baksan kaçınman gereken bu yıpratıcı etkenleri görüyorsun.
I'll look everywhere, every hotel, restaurant, cheap dive.
Her yere bakacağım. Her otele, her restorana, her ucuz bara.
I look everywhere for you.
Her yerde seni aradım.
Look, I carry these around everywhere with me, but they don't help.
Bunları hep yanımda taşıyorum. Ama işe yaramıyor.
Cops look the same everywhere, I guess.
Polisler her yerde birbirlerine benziyor.
Everywhere you look, I'm
# Nereye baksanız
This is pure poetry here tonight with some of the most beautiful jewels I've ever seen glittering everywhere you look, especially on the lovely throat of Isabella de la Fontaine.
Bu gece tam bir şiirsellik yaşanıyor. Baktığım her yerde hayatımda gördüğüm en güzel mücevherleri görüyorum. Özellikle de Isabella de la Fontaine'in güzel boynunda.
I've been trying to wait until marriage but everywhere you look is sex, sex, sex.
Ben evliliğe kadar beklemeyi deniyorum ama nereye baksam tek gördüğüm seks, seks, seks.
Yes I will, amplify the researches look everywhere!
Bulurum, araştırmalarınızı genişletin her yeri arayın!
Look, I've been everywhere.
Bak, görmediğim yer kalmadı.
I look for medically useful organisms everywhere, even in scum ponds,
Her yerde tıbbi açıdan işe yarayabilecek organizmaları arıyorum. Pis su birikintilerin de bile.
I look for her everywhere, the girl I have never found
Her yerde onu arıyorum ama hala bulamadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]