Following orders traducir turco
668 traducción paralela
You've never been very good at following orders, have you?
Usullere göre hareket eden biri değilsindir sen.
I'm sorry, madam, we're only following orders.
Üzgünüm, madam, ama emirlere uymak zorundayız.
- I was merely following orders- - - You're at attention, Mr. Cohill.
- Dinleyin, Bay Cohill.
- I'm just following orders.
- Ben sadece söyleneni yapıyorum.
I'm just following orders.
Ben sadece emirleri uyguluyorum.
- Following orders.
- Emirleri uyguluyorum.
We are following orders.
Emirleri uyguluyoruz.
We're following orders.
Kesin emirlerimiz var.
It wasn't wise to use force, but he was only following orders to increase production.
Okazaki'nin kuvvet kullanması akılsızcaydı ama bunu üretimi artırma hırsıyla yaptı.
She's following orders.
Emirleri uyguluyor.
- He's been following orders so far.
- Şimdiye kadar emirleri aynen izledi.
He's just following orders.
Sadece emirleri yerine getirmiş.
So we're just here following orders from our superiors.
Yani bizler burada üstlerimizin verdiği emirleri yerine getirmek için bulunuyoruz.
- Just following orders.
- Sadece emirlere uyuyorum.
We're following orders.
Emirlere uyuyoruz.
I know that you were only following orders, so there is no reason why we cannot be friends, is there?
Sadece verilen emirleri uyguladığını biliyorum, bu yüzden arkadaş olmamamız için bir sebep yok, değil mi?
We're following orders and nobody will be killed!
Emirlerimize uyarsanız kimse ölmeyecek!
Demonstrate your capabilities by following orders.
Yeteneklerini emirlere uyarak göster.
- He was only following orders.
- O, sadece emirleri uyguluyordu.
That's right. Just as Morant was following orders.
Tıpkı Morant'ın emirleri uyguladığı gibi.
Following orders, Commander?
Emirleri uygulayın, komutan?
We were following orders... to deliver the gold to help victims of misfortune
Afetzedelere yardım için... Altını nakletmekle görevlendirilmiştik
You know we're innocent but it doesn't matter to you lt doesn't matter because you're just following orders
Masum olduğumuzu biliyorsunuz! Ama bunun sizler için bir önemi yok. Bir önemi yok ; zira sizler emirlere uyuyorsunuz verilmiş emirlere!
I was only following orders.
- Ben sadece emirlere uyuyordum
- No, you fool, we're following orders
- Hayır, aptal, emirlere uyuyoruz.
I can't get used to following orders.
Emir almaya hiç alışamadım.
I'm just following orders.
Sadece bana söyleneni yapıyorum.
However, the claim, "I was only following orders," has been used to justify too many tragedies in our history.
Fakat, "Sadece emirlere itaat ediyordum" iddiası geçmişimizdeki birçok trajedide haklı çıkabilmek için kullanıldı.
I was following orders to take this ambassador to a location near the Neutral Zone.
Büyükelçiyi... Tarafsız Bölge'nin yakınlarında bir yere götürmek üzere aldığım emri uyguluyordum.
- They were following orders.
- Emirlere uyuyorlardı, Sam.
I was just following orders!
Sadece emirleri uyguluyordum!
Here comes the speech about how he's just doing his job by following orders.
Şimdi de söz sırası ; bu adamın öylece emirleri uygulamasında.
You were just following orders.
Sadece emirlere uyuyordun.
I'm just following the big boss's orders.
Ben büyük patronun emirlerine uyuyorum sadece.
Cole was following out your orders of driving Parrish out of the valley.
Cole sadece Parrish'in vadiden atılması için verdiğin emri uyguladı.
I was just following doctor's orders.
Ben sadece doktorun emirlerini yerine getiriyordum.
And you're following orders by going for a walk?
Bu emirleri yürüyüşe çıkarak mı yerine getiriyorsun?
- Just following doctor's orders.
- Sadece doktor tavsiyesine uyuyorum.
Moriyama and I were just following Iwabuchi's orders -
Moriyama ve ben sadece Iwabuchi'nin emirlerini yerine getirdik...
Major Herren was following your orders to the letter.
Binbaşı Herren, mektuptaki emirlerinizi uyguladı.
It was my impression he was following your orders, sir.
Benim izlenimimdaha çok sizin emirlerinizi uyguladığı yönünde, efendim.
It was by her order that someone stole your ax and tried to kill the chief. The horde of wolves and the rats were also following her orders to wipe out all human beings on the face of the Earth!
Kaybolan baltan, Şef'e yapılan saldırı, fareler ve kurtlar bunların hepsine, insanoğlunu yok etmek için Hilda neden oldu.
I'm following your orders.
Emirlerinize uyuyorum.
He's admitted to the worst crimes, following your orders.
Senin direktiflerinle suçların en büyüğünü işlediği için kendini suçluyor.
Following the orders of Chamberlain Sugito are three first-class swordsmen known as the "Oyamada Three."
Vali Sugito'nun emirlerini takip eden "Oyamada Üçlüsü" olarak bilinen en iyisinden 3 kılıç ustası var.
You were following my orders, you had no choice.
Emirlerimi uyguladın, seçeneğin yoktu.
Mr. Rechampot is following my orders in an attempt to ensure your safety.
Mösyö Rechampot sizin güvenliğiniz için benim emirlerime uyuyor.
How can we be accused of violating orders when Cain isn't following them himself?
Kendisi emirlere uymayan bir adamın emrine karşı gelmekle nasıl suçlanabiliriz ki?
But they were following Morant's orders.
Ama onlar Morant'ın emirlerini uyguluyordu. Bu doğru.
W-W-We were only following'orders!
B-B-Biz sadece emirleri uyguluyorduk!
Still following your Dad's orders?
Hala babanin emirlerini mi uyguluyorsun?
orders 163
orders are orders 26
follow 201
following 32
followed 19
followers 63
follow me 2942
follow your heart 43
follow my lead 178
follow the money 43
orders are orders 26
follow 201
following 32
followed 19
followers 63
follow me 2942
follow your heart 43
follow my lead 178
follow the money 43
follow it 35
follow us 80
follow the light 18
following me 22
follow up 18
follow her 57
follow you 16
followed by 20
follow them 77
following you 29
follow us 80
follow the light 18
following me 22
follow up 18
follow her 57
follow you 16
followed by 20
follow them 77
following you 29