For your information traducir turco
1,093 traducción paralela
May I remind you, for your information, sir,
Sana hatırlatabilir miyim, bilgin olsun diye söylüyorum
For your information, he works real hard.
Bilgin olsun ; çok çalışıyor.
- For your information, I got a job.
- Haberin olsun, bir iş buldum.
For your information, I was at Woodstock.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben de bir zamanlar Woodstock'taydım.
For your information, Spencer Barnes was here and he just left.
Bilginiz olsun Spencer Barnes buradaydı ve az önce gitti.
For your information, he's still here'cause I'm Spencer Barnes.
Bilginiz olsun Spencer Barnes hâlâ burada çünkü o benim.
For your information, I'm about to read a tale by Edgar Allan Poe.
Bilgin olsun diye söylüyorum, Edgar Allan Poe'nun klasik bir Korku hikayesini okuyorum.
For your information,
Bilmeniz için söylüyorum.
- For your information, I'm at 150 feet.
- Bilginize, 150 feet teyim.
For your information, a lot of people think I'm very funny.
Bilginiz için, birçok insan çok komik olduğumu düşünüyorum.
FOR YOUR INFORMATION, I KNOW THEY AREN'T COTTON.
Ayrıca onlar pamuk değil. Sammy Perkins!
I'M NOT INTERESTED, FOR YOUR INFORMATION, MISS PRISSY.
Dedikoduların da beni ilgilendirmiyor bayan meraklı.
But, for your information - you skeptical, rational, empirical know-it-all - the dog was Rick.
Ama, bilgin olsun diye söylüyorum, seni skeptik, rasyonel, empirik, ukala o köpek Rick'ti.
For your information, Fleischman, the fat and blubber found in Arctic fish and maritime mammals... is completely chemically different than that found in hamburgers, potato chips and Jewish mayo.
Bilgin olsun, Fleischman, Arktik balıklarda ve deniz memelilerinde bulunan yağ hamburgerlerde, patates cipsinde ve Yahudi mayonezinde bulunan yağdan kimyasal olarak tamamen farklıdır.
But just for your information,
Sadece bilgin olsun diye...
Fleischman, for your information, there was a steady stream of Russians to Alaska by 1800.
Fleischman, bilgin olsun, 1800'e kadar Alaska'ya sabit bir Rus akımı vardı.
For your information, I got that statue in a pawnshop.
Bilgin olsun, o heykeli rehinciden satın aldım.
For your information... I just made a cool $ 25 playing the market.
Bilgine sunarım ki borsada oynayarak 25 dolar yaptım.
For your information... he married you to be near me, but he didn't love you.
Bilgin olsun diye söylüyorum... o seninle benim yanımda olabilmek için evlendi, ama seni hiç sevmedi.
For your information :
Bilgin olsun diye söylüyorum :
For your information, I can take care of my- -
Bilginiz olsun diye söylüyorum ki, Tüm dikkatimle- -
For your information, Hairdo, a major network is interested in me.
Belki bilmek istersin, önemli bir kanal benimle ilgileniyor.
For your information, he's a Little Leaguer.
Bilginiz olsun, sporcudur kendisi.
For your information, Ramon performs equally well.
Bilgin olsun, Ramon'un performansı da oldukça iyi.
And for your information, we started with 400 men.
Al, koleksiyonun için. 400 kişiyle yola çıkmıştık.
For your information, he is a successful media consultant.
Bilgin olsun, bu çocuk çok başarılı bir basın danışmanı.
For your information, I'm his father.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Ben onun babasıyım.
For your information, Mark, Tom told me everything.
Bilesin diye söylüyorum, Mark ; Tom bana her şeyi anlattı.
For your information, I was only gonna blow his brains out on your account.
Bilgin olsun, onun beynini yalnızca senin faydan için havaya uçuracaktım.
For your information, I walked here, too.
Bil diye söylüyorum, buraya da yürüyerek geldim.
- I'm retaining'water for your information.
- Fazla sıvılarımı boşaltıyorum.
And for your information, registration closed days ago.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, başvuru süresi günler önce doldu.
Well, for your information, ladies this country was founded on the power of protest.
Tamam, bilginiz olsun hanımlar bu ülke protestoların üzerine kurulmuştur.
For your information, Bernice Winchester is now Crystal Brooks.
Bernice Winchester şimdi Crystal Brooks, haberin var mı?
Just for your information, that wasn't a lie.
Ayrıca bilgin olsun ; yalan söylemiyordum.
Mr. Van Doren, for your information, that blood we found did check out.
Bay Van Doren, haberiniz olsun, bulduğumuz kan örneği kızınkiyle uyuşuyor.
Just for your information.
- Yanlışlığı düzelteyim istedim.
For your information, I'm seeing him so I can put those feelings behind me.
Öğrenmek istiyorsan, duygularımı yenmek için gidip onunla görüşeceğim.
I don't know where you get your information from, but I can tell you for certain the deal stands as it is.
Bilgileri nereden aldığını bilmiyorum ama... anlaşmanın esaslarının bunlar olduğunu söyleyebilirim.
He was a kind man, but he had his own ideas. When your mother and I started going steady, he asked for information from Rome about me and my family... through the police force.
İyi bir adamdı ama bildiğinden şaşmazdı Roma'dan ben ve ailem hakkında polis vasıtası ile bilgi istedi.
You see, Picard, after we dissect your Enterprise for every precious bit of information I intend to display its broken hull in the center of the Romulan capitol as a symbol of our victory.
Atılgan'ınınızı parçalara ayırdıktan, içindeki kıymetli bilgileri aldıktan sonra, onun parçalanmış gövdesini, başkentte zaferimizin bir sembolü olarak sergileyeceğim.
For your prurient information, not that it is any of your business, no I didn't.
Bilgilerini fesatlık için kullanıyorsun. Hayır. Yapmadım.
Is it unethical for me to ask just how you got your information?
Bu bilgiyi nereden bulduğunu sormam ahlaka aykırı mı olur?
During your tour, the appropriate information will be automatically selected and displayed for you.
Tur boyunca gerekli bilgiler... otomatik olarak seçlip size iletilecek.
Not that you'd put financial gain above your country's national security but there is a reward for information leading to the arrest of this man.
Finansal kazancı ülkenizin ulusal güvenliğinden üstün tutacağınızdan değil ama bu adamı tutuklamamıza yardım edecek bilgi için küçük bir ödül var.
I do want that information, Commander and I would be willing to return your wayward ship but someone has to pay for what's happened here and I don't want that someone to be me.
O bilgileri gerçekten istiyorum, Komutan. Geminizi geri vermeye de razıyım. Fakat birisi olanların cezasını çekmeli ve bu birisinin ben olmasını istemiyorum.
I'm using it to get the final information for your programme. lt cost me dearly.
Programa lazım olan son bilgileri elde etmek için kullanıyorum. Pahalıya mal oldu.
Look, the point is that you didn't include this information in your application for citizenship.
Bakın, mesele şu, vatandaşlık başvurunuzda bu bilgileri yazmamışsınız.
If it hadn't been for your help in providing the police... with the information leading to the conviction of Joseph Kasdan... my sister might not be here today.
Eğer polise Joseph Kasdan'ın yakalanmasına yardım edecek... yardımlarınız olmasaydı... Kız kardeşim bugün burada olamayabilirdi.
This message is from the Ministry for Public Information and your local Psi Corps Recruitment Office.
Bu reklâm, Kamu Bilinçlendirme Hizmetleri ve Psişik Birliği Kayıt Bürosu'nun katkılarıyla yayınlanmıştır.
Stand by. Preparing personalized edition of Universe Today your best source for information on events shaping the universe around us.
Evrende meydana gelen olaylarla ilgili vazgeçilmez bilgi kaynağınız Evrende Bugün'e kişisel tercihleriniz yükleniyor.
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20