For yourself traducir turco
13,114 traducción paralela
Just... you know, listen to what they say... and then decide for yourself.
Sadece dediklerini dinle sonra da kendin karar ver.
Try it for yourself.
Kendin dene.
Read for yourself.
Kendin oku.
- Come and see for yourself.
- Gel sen de gör.
You made a life for yourself playing by the rules.
Kuralına göre oynayarak kendine bir hayat kurdun.
She left you out here to fend for yourself.
Kendini korumak için seni burada bıraktı.
If you don't take this opportunity for yourself, I guarantee you will regret it!
Eğer bu şansını değerlendirmezsen, emin ol çok pişman olacaksın.
Do you have anything to say for yourself?
Söyleyecek bir şeyin var mı?
- See for yourself.
- Kendin gör.
Speak for yourself.
Fikirlerini kendine sakla.
Find out for yourself.
Sen bul.
You find out for yourself.
Kendin öğren.
You have to figure it out for yourself.
Kendin çözmelisin.
And everything you do, you do for yourself!
Ama senin yaptığın her şey, kendin için!
Two more pints for us and one for yourself.
İki bardak da bize ve bir de kendine al.
Are you looking out for yourself?
Kendine dikkat ediyor musun?
- Are you pinching it for yourself?
- Kendine mi ayırıyorsun?
You're doing this for yourself.
- Bunu müşteriniz için yapmıyorsunuz. - Kendiniz için yapıyorsunuz.
Buy these for yourself?
- Bunları kendin mi aldın?
You have to experience it for yourself. Like being with a woman for the first time.
Kendin yaşamalısın ilk kez bir kadınla birlikte olmak gibi.
Actually, make your own rules for yourself, because I'm...
Bence kurallarını kendine sakla derim.
Can you just please not stand up for yourself today?
Bugünlük kendini savunmasan olmaz mı?
Live not for yourself, but for others.
Kendin için yaşamam başkaları için yaşa.
Anyway, you don't live just for yourself!
Her neyse, yalnızca kendin için yaşamıyorsun ki.
You needed to see it for yourself.
Gözlerinle görmen gerekiyordu.
You will try and claim the plane for yourself and we can't accept that.
Uçak kazasının sorumluluğunu üstüne almak isteyeceksin, bunu kabul edemeyiz.
You disappear for a year and a half... you show up here looking like... something out of the Bible, and all you got to say for yourself is "Hey, Sugar"?
1.5 sene ortadan kayboluyorsun sonra da İncil'den fırlamış gibi buraya geliyorsun ve tek söyleyeceğin şey "Selam, Sugar" mı?
You have no instinct towards earning for yourself a life more comfortable?
Kendin için daha iyi bir hayat yaşamaya dair hiçbir isteğin yok mu?
Is that for me or for yourself?
Bu benim için mi yoksa kendin için mi?
They say, for some, college is the time of your life... where you find yourself.
Bazıları üniversitenin insanın kendini bulduğu yer olduğunu söyler.
You'll experience it yourself but first you have to die for me like your father and son before you.
Kendin de tecrübe edeceksin ama önce benim için ölmen gerek tıpkı senden evvel baban ve oğlunun öldüğü gibi.
If you want to survive in this world, you need to start taking care of yourself, because no one's gonna do that for you.
Bu dünyada hayatta kalmak istiyorsan başının çaresine bakmaya başlaman lâzım. Çünkü kimse seni düşünmez.
- Nothing for you to concern yourself with.
- Merak etmene gerek yok.
If you stop thinking about yourself for a moment and think about your daughter, - You should be happy.
Eğer bir süre için kendinizi düşünmeyi bir kenara bırakıp,... kızınızı düşünürseniz, mutlu olmanız gerekir.
So, you've tarted yourself up for our guests, have you?
Misafirlerimiz için süslendin demek.
What are you going to do now, look for this Malone guy yourself?
Şimdi ne yapacaksın? Bu Malone denen adamı mı arayacaksın?
But for real, get yourself some good ear plugs, because I really downplayed how horrible those night screams are.
Ama gerçekten, kendine iyi kulak tıkaçları al, çünkü baya önemsiz gibi gösterdim o kabusları.
So, if you can alibi yourself for those, you're laughing.
O suçlar işlendiğinde başka yerde olduğunu kanıtladığın zaman gülmeye başlarsın.
Is she well? See for yourself.
Kendin bak.
Believe me, my dear Count, it is not for you to concern yourself.
İnanın bana sevgili kont, bunu dert etmesi gereken siz değilsiniz.
As you can see for yourself.
Kendiniz de bunu görebilirsiniz.
Ms. Snodgrass, I know that it's probably a very dramatic thing for a beautiful woman like yourself to witness such barbarianism, but please allow me to conduct the investigation, okay?
- Böyle bir barbarlığa tanık olmak sizin gibi güzel bir bayan için çok dramatik bir şey olmalı ama teftişi idare etmeme müsaade eder misiniz lütfen, Bayan Snodgrass?
Save yourself for another fight.
Kendinizi başka bir kavga için saklayın.
To become a Mason, you have to vow to purify yourself and dedicate yourself to building a better world - you have to live for your fellow man.
Bir mason olmak için kendini arındırmaya ant içmeli ve kendini daha iyi bir dünya kurmaya adamalısın yoldaşların için yaşamak zorundasın.
Well, you sacrificed yourself for your family.
Kendini ailen için feda ettin.
What if you're punishing yourself for no reason?
Ya kendini boş yere cezalandırıyorsan?
If they find you, hold out for a while, then give yourself up.
Yakalanırsan biraz oyala ve teslim ol, tamam mı? - Tamam.
It'd be so much better for you if you turn yourself in.
Eğer teslim olursan çok daha iyi olur.
And i do not believe for a moment That you are stupid enough To let yourself be buried beneath it
Ve hisar ele geçirildiğinde altında kalacak kadar salak olduğuna bir saniye bile olsa inanmıyorum.
You subject yourself to certain death for an island full of weaklings and ingrates?
Bir ada dolusu iradesiz ve nankör adam için kendini kesin bir ölüme mi götüreceksin?
Or yourself, for that matter.
Yada kendine fark etmez.
yourself 387
yourself included 25
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
yourself included 25
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31