English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Four kids

Four kids traducir turco

504 traducción paralela
Four kids, huh?
Dört çocuk ha?
I have four kids.
Dört çocuğum vardı.
I have four kids.
Dört tane çocuğum var.
And, I have to see four kids on trial for first degree murder.
Dört çocuğu birinci derece cinayetten mahkemede görüyorum.
He's got four kids.
Dört tane çocuğu var.
I'd ask you to stay with me but it's a bit crowded with a wife... - and four kids and one on the way.
Bizde kal derdim ama karım ve dört çocukla ev yeteri kadar kalabalık zaten.
And four kids who probably scream with joy every time the old man pulls up in the family jalopy.
Ve dört çocuk, yaşlı adam külüstür arabasını her durduğunda neşe ile çığlık atan.
Well, he's got four kids.
Onun 4 tane çocuğu var.
Has four kids and gained 20 pounds.
Dört çocuğu var ve 10 kilo almış.
- I have four kids in this room.
- Odada dört velet var.
Yep, four kids in the family, all boys.
Ailede dört kardeşiz, hepsi erkek
- Four kids.
- Dört çocuk.
I got a wife and four kids to look out for.
Benim bakmam gereken bir karım ve dört çocuğum var. O ise sadece bir kuzen.
She's got these four kids her husband's got this bad back.
4 çocuğu var. Kocasının bel problemi var.
I got four kids.
Dört çocuğum var benim.
She talked about her four kids and her boyfriend, housework after her shift and housework before her shift.
O, dört çocuğundan ve erkek arkadaşından konuştu. Vardiya sonrası ev işinden ve ev işi öncesi vardiyasından.
And I'm a widow with four kids.
Ben dört çocuklu bir dulum.
Can you imagine, a mature woman with four kids installing a garage-door opener, he still refers to me as his "girl"?
Düşünebiliyor musun, kapı otomatiği kuran dört çocuklu bir kadınım, o hâlâ benden "kızı" imişim gibi söz ediyor.
Right now, with her four kids and husband in tow... she's waiting for a train at a seedy station!
şimdi, o dört çocuğu, kocası ve onun yedeği... bir tren istasyonunda tren bekliyorlardır!
I've got four kids and one bathroom.
Dört çocuğum ve bir banyom var.
I got four kids.
Bana bakma.
- My husband left me with four kids.
- Kocam dört çocuğumla beni terk etti.
- Four kids?
- Dört çocuk mu?
You know, you can talk, but I got four kids, and I've been raising them alone and it's been damned hard.
İstediğin kadar konuş ama dört çocuğu olan da, onları tek başına büyüten de benim. Hiç kolay değil ve buna daha fazla dayanamayacağım!
You know, as I got up this morning, and I was feeding my four - count them - four kids, I said to myself, " Carla, you are so lucky.
Bu sabah uyandım ve beslerken dördünü - saydım da - dört çocuğumu kendi kendime... "Carla, çok şanslısın..."
I wanted the four kids more than she did.
Dört çocuk yapmayı ondan fazla ben istemiştim.
I heard that Vern got married out of high school, had four kids and is now the forklift operator at the Arsenault Lumber Yard.
Duyduğuma göre, Vern liseden hemen sonra evlenmiş, dört çocuğu olmuş... ve şimdi Arsenault Kereste Deposunda hızar ustası olarak çalışıyormuş.
Christ, the man's got four kids!
Tanrım, dört tane çocuğu vardı!
We're on Columbia Parkway, four kids.
Columbia Bulvarı'nda geziyoruz, arabada dört çocuğuz.
what chance is there that Mother and I have four kids and we live on a farm in Cape May, New Jersey?
... New Jersey Cape May'de ben, annen ve dört çocukla küçük bir çiftlikte yaşama olasılığım nedir?
I don't have four kids there?
Orada dört çocuğum yok mu?
I got four kids to feed.
Besliyecek dört çocuğum var.
Yeah, see,'cause it's just that I want to give Linda a raise...'cause she has four kids... and the guy that she lives with doesn't work, either, so...
Evet, işte Linda'ya zam yapmak istiyorum... dört çocuğu var... birlikte yaşadığı adam da çalışmıyor...
And he has four kids?
Dört tane de çocuğu var üstelik.
I teach kids how to draw, four days a week.
Haftanın dört günü çocuklara resim dersi veriyorum.
That's odd it should have been kids three times out of four.
Dörtte üçünün çocuklara denk gelmesi garip.
And these kids - You ought to be ashamed to look at them, you two-bit, four-flushing gunslinger!
Ve çocuklar... Yüzlerine bakmaya utanmalısın. Seni ürkek haydut.
It took a war to make me understand or maybe it's just that I'm four years older but there hasn't been a day that you weren't with me or a night on patrol or ashore in town or pushing some kids through the jungles with a baby in my arms.
Anlayabilmem için bir savaş geçti ya da belki de 4 yıl daha yaşlandığım içindir ama seni düşünmediğim tek bir gün bile olmadı ne de gece denizde ya da karada şehirde ya da kucağımda bir bebekle bir avuç çocuğu ormana sürüklerken.
Four kids.
Dört çocuk.
There must have been four or five kids running around.
4 ya da 5 çocuk etrafta koşturuyordu.
If you have four hundred and fifty thousand kids and you've got two or three hundred they were selling these, these blue acid tablets which are bad, and they were selling them.
450 bin tane çocuğun birbirlerine... o mavi kötü acid tabletlerini sattığını düşünürsen durumu anlarsın.
Four of the kids got diphtheria.
Çocukların dördü difteri olmuş.
So they picked out four of the worst kids.
Bu yüzden en kötü dört çocuğu aldılar.
We'd go into hotel lobbies, there'd be three or four women holding up kids.
Turnuvalarda otel lobisine girdiğimizde kucağında çocukla bekleyen üç, dört kadın olurdu.
Four adults and two kids.
Dört tam, iki yarım.
He had an ugly wife... four ugly kids, and good coffee.
Çirkin bir karısı dört çirkin çocuğu ve iyi kahvesi vardı.
We're taking these kids to safety. Okay, there's a highway patrol substation about four miles down the highway.
Tamam, anayoldan 4 mil kadar ileride anayol karakolu var.
Wife, three kids, four shots.
Karısı, üç çocuk, dört fişek.
I have three kids to feed. I can't afford four.
Benim bakmak zorunda olduğum üç çocuğum var.
And so the four Chicago wonder kids arrived at Geneva for their summit with leader...
Chicago'nun harika çocukları Rus liderle yapacakları zirve için Cenevre'ye vardı.
That leaves four fights that aren't fixed... including two high school kids with headgear.
- Evet. İyi, oldu. O zaman ayarlanmayan dört boksör kalıyor ve bunların da ikisi başlık takan lise öğrencileri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]