Get down there traducir turco
2,687 traducción paralela
Tell them to get down there.
Oraya gitmelerini söyle.
I'll try to get down there tomorrow.
Yarın oraya gelmeye çalışacağım.
I'm-I'm gonna get down there, and it's gonna be you.
Oraya gideceğim ve karşıma sen çıkacaksın.
Hmm. Looks like we can use this vertical access aft to get down there.
Bu dikey geçiş boşluğunu kullanabiliriz gibi.
Hey, I bet I can get down there.
Aşağı inebilirim kesin.
I'd better get down there.
Oraya gitsem iyi olacak.
You gotta get down there and tell Guerrero.
Gidip, Guerrero'ya söylemelisin.
But we have to get down there before the tide comes in.
Ama akıntı gelmeden oraya inmemiz lazım.
How are you even gonna get down there?
Birak getirmeyi oraya nasil ineceksin?
You know I'm gonna need to get down there at some point, if we're going to conceive a child.
Bir noktada aşağıya inmem gerekecek, çocuk yapmayı düşünüyorsak.
Can't wait for him, we need to get down there and see what we're dealing with.
Onu bekleyemeyiz, aşağıya inip neyle uğraşacağımıza bir bakalım.
Get down there and take a panel off the ceiling.
Aşağı git, tavandan bir paneli çıkart.
We needed to get down there.
Aşağıya inmemiz gerekiyordu.
Get down there, you arsehole.
Aşağı in, seni dallama.
Too late... that looks like an impromptu press conference ; that's going out live. We need to get down there.
Çok geç... bu hazırlıksız yapılan bir basın konferansı gibi bu canlı yayınlanıyor.
Let's get down there.
- Bizi oraya götür.
But I gotta get down there.
Ama önce oraya gitmeliyim.
I-I gotta get down there.
Oraya gitmek zorundayım.
And I have to take tomorrow off, get a flight down there and deal.
Yarın izin kullanmak zorundayım. Uçağa atlayıp, oraya gidip sorunu halletmeliyim.
We gonna start our next set soon as I get back down there by the boom boom room.
Bir sonraki setimize, ben Boom Boom Room'a döner dönmez başlıyoruz.
They know that once they get there... they can relax and let their guard down a little... which makes it a perfect place to send the cops after them.
Oraya vardıkları vakit gevşeyip tetikte beklemelerine gerek olmayacağını bilirler. Bu polisleri peşlerine salmak için mükemmel bir yer oldukları anlamına gelir. Dizlerinin üstüne çök!
Get down! From there she moved into undercover work, which led to the biggest cocaine bust in Chicago's history.
Sonra da Chicago tarihinin en büyük kokain çetesini çökertti.
Get lost. I hear there's a dodgeball game down the street.
Caddenin aşağısında yakar top oynuyorlardı.
I mean, you think I sent them hitters, you gotta figure, when you get down here, there's a chance I might wanna O.K. Corral it.
Eğer suikastçıları benim gönderdiğimi düşünüyorsan, buraya geldiğinde seni köşeye sıkıştırmalarına izin verebileceğimi unutma.
Then I'd say there's still no way to get down off this mountain without getting caught.
O zaman bile bu dağ yolundan yakalanmadan geçmenin imkanı yok derdim.
What if there's a way not only you not get caught, but get treated like a hero? Like one of those miners down in Chile?
Peki, ya yakalanmamak bir yana kahraman muamelesi de görmenin bir yolu varsa aynı Şili'deki madencilere davrandıkları gibi.
Well, I'd say there's still no way to get down off this mountain without getting caught.
O zaman bile bu dağ yolundan yakalanmadan geçmenin imkanı yok derdim.
Get somebody down there now.
Bölgeye birilerini gönderin.
Deeper, the air has to get all the way down there.
Daha derinden, hava her yerinde dolaşmalı.
Uh, her car broke down, and she needed to borrow mine to get there.
Arabası bozulmuş da oraya gidebilmek için benimkini ödünç alması gerekti.
And get down from there right now, you... horrid boy.
Derhal gözümün önünden kaybol, seni... kabus çocuk.
Get the team down there.
Ekibi oraya sevk edin.
Well? Get the team down there.
Ekibi oraya sevk edin.
I'll let you get down the bottom there we'll have a longer chat later on.
Peki daha sonra aşağıda uzun konuşuruz
Once I get cleaned up, I'll go down there.
Üstümü başımı temizleyeyim de gideceğim.
I'm gonna get in there, seduce Sharon Old Norse style, bed her down, and Adam will never want a piece of her again.
Adam bir daha onu görmek istemeyecek.
Well, it's gonna get a hell of a lot worse down there if you don't, uh, get the situation under control and get Meredith enrolled, do you understand that?
Meredith'i kaydedip olayları kontrol altına almazsanız işler olduğunda çok daha kötü bir hâl alacak, anlıyor musunuz?
Do you want me to go down there and get him out?
Oraya inip çıkarmamı istiyor musunuz?
Well, apparently you don't get good cellphone coverage down there.
Buralarda iyi çeken cep telefonu bulmak baya zor diyoruz.
- Get him down from there.
- İndirin şunu oradan.
The first time I turned off the light and stood there, I thought we're gonna have to keep the light on and stay across where we are'cause otherwise it's going to be pretty easy to get lost down there.
Işığı açık tutmalıyız ve olduğumuz yerde durmalıyız. Çünkü aksi halde burada kaybolmak çok kolay olacak.
It wasn't really difficult to get great-looking shots down there, you know,'cause you're really just painting stuff with your light and whatever you saw there just was...
Orada iyi çekimler yapmak zor değildi. Çünkü ışığınla çekeceklerini boyuyordun ve orada ne görürsen gör, gerçekten güzel görünüyordu.
Hey, Nat, I'll get a shot of you going down there, actually.
Hey, Nat. Seni oradayken çekebilirim.
A localized pulse could obliterate them all if we could get it down there.
Eğer biz oraya inebilirsek bölgesel vuruş hepsini bozacaktır.
Gotta get somebody down there tonight.
Bu gece oraya birini göndermeliyim.
There's a hope that when you sit down in a theater to watch the movie, you will see and understand the flip-side of everything we did to get you there because you would have been involved with it in some capacity.
Bir filmi izlemek için sinemada koltuğa oturduğunuzda, sizi oraya getirmek için yaptığımız şeylerin diğer yüzünü görüp anlayacağınızı umut ediyoruz, çünkü bir ölçüde size de katkıda bulunmuş olacaksınız.
I can't let you get in there, Tillman. Ray, stand down!
- O arabaya binmene izin veremem Tillman.
Get down from there.
İn oradan aşağıya.
We have to shut the club down and get Mike out of there or he's a dead man.
Kulübü kapatmalı ve Mike'ı oradan çıkarmalıyız yoksa ölü bir adam olur.
But there's a Miss Sally Cooper down in Children's Casting and they was concerned I was going to get her post.
Ama aşağıda çocuk bölümünde bir Bayan Sally Cooper var ve onun yerine geçeceğim hakkında endişeleniyordu.
I mean, there's gotta be a way we can take him down and get her out of Global Tech as fast as we can.
Yani demek istediğim, onu alt etmenin ve Steph'in mümkün olduğunca Global Tech'ten almanın bir yolu olmalı.
get down 3626
get down here 146
get down on the floor 57
get down on your knees 102
get down on the ground 192
get down from there 94
get downstairs 19
get down on the ground now 27
get down now 64
down there 402
get down here 146
get down on the floor 57
get down on your knees 102
get down on the ground 192
get down from there 94
get downstairs 19
get down on the ground now 27
get down now 64
down there 402
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48