Go on up traducir turco
3,346 traducción paralela
You go on up ahead! God.
Siz devam edin.
Starting on my left with one, your number comes up, you go.
Solumdan bir ile başlıyorum, numarası gelen aşağı iner.
There was the time when the river froze and he woke you up at midnight to go skating, and the time you were sweeping up at his barbershop when he put on Louis Prima and pretended the electric razor was a microphone.
Buz tutmuş gölde seni gece yarısı uyandırıp göle kaymaya gittiğiniz zamanı hatırla. Berber dükkanını süpürürken onun Louis Prima kasetini koyup tıraş makinasını mikrofon yapıp taklit edişini hatırla.
I felt the hair on the back of my neck go up.
Ensemden yükselen tüyleri hissettim.
"Go on the longest train journey." It's never followed up with, "What?"
"Ne diyorsun sen?" " Böyle bir şeyi neden yapasın ki?
Okay, girls, now we can go on the computer and look up all the birds we saw.
Tamam kızlar, şimdi gördüğümüz tüm kuşları bilgisayardan araştırabiliriz.
So I go back to my room, and my roommate, Bobby, he's not there, but the mail had come, because there's a... card propped up on his nightstand.
Bende oda arkadaşım Bobby'nin yanına geldim, ama orada değildi. Postası gelmişti.
On the right, just go all the way up and we'll arrive.
Sağ taraftan yukarı çıkınca varmış olacağız.
Johnny, I just spent two days wading through someone else's garbage, and, quite frankly, I don't have the time or the energy to go through all the clowns and candy wrappers you've got going on up in there.
- Johnny, son iki gündür bir başkasının çöpünü temizliyorum, ve açıkçası, senin o yukarı taşıdığın... onca palyaço ve şeker kağıtlarına ne vaktim ne de enerjim var.
I mean, still, by the end, I'd be like, "Go on, honey, you go up,"
Yine de sonunda böyle olacağım...
Passed the bar in'04, gave it up to go back on the force.
2004 yılında avukatlık sınavını geçmiş ama görev gücünde çalışabilmek için vazgeçmiş.
Now go on, wash up.
Hadi git de elini yüzünü yıka.
Go on, I'll pick you up after school.
Hadi git, çıkışta seni alırım.
My last night on active duty, and I see a light out in the jungle, I hear a noise, and when I go to check it out, Taylor's standing there over this dead fellow... the one you dug up... wrapped in a blanket, and he looks up at me and he goes,
Görevdeki son gecemde, ormanda bir ışık gördüm, sonra da bir ses duydum görmek için gittiğimde ise Taylor'ın yanında bir ceset olduğunu fark ettim senin bulduğun cesedi bir battaniyeye sarmıştı.
From now on, you will be the first resort... of any law enforcement officer facing similar charges. And I'm guessing your rates will go up accordingly.
Şu andan itibaren, bu gibi bir durumda başvurulacak, ilk avukat olacaksın ve tahminimce ücretin buna oranla artacaktır.
So you need to go pick up the baby, bring her back, and then hopefully, I'm done with the kid that's on his way in by the time you're back.
O yüzden gidip bebeği alıp buraya getirmen gerek. Umarım siz dönene kadar benim de şu an getirilen çocukla işim bitmiş olur.
Jesal, turn into the parking garage on your left, go up to the sixth floor.
Jesal, solundaki garaja gir ve altıncı kata çık.
- Come on, let's go up here.
- Hadi, buraya gel.
What do you think, we're stupid enough to go showing up over there and wait for some of your friends to jump out out on us?
Sen önerdin orayı? Bizi salak mı sandın? Oraya gidip arkadaşlarının bize kurduğu tuzağa mı düşelim?
In a normal car with a double-clutch system you have a butler, and he's always on hand with two gears at the ready in case you decide to go up or down
Çift debriyaj sistemli normal bir arabada, bir yardımcınız vardır, ve sizin alt veya üst vites geçişlerinizde o her zaman iki vitesi hazırda tutar.
Many days, I go back to his first cry, from the doctor slapping him on his butt, up till his death.
Çoğu günler, doktorun kıçını tokatlayıp ilk çığlığını attığı andan ölümüne kadar onu düşünüyorum.
Can I go up on your bid?
Teklifini yükseltebilir miyim?
What up, Mrs. Miller? Actually, we're on our way right now, so just go back to sleep. Yes, yes.
Ne haber, Bayan Miller?
Guess who's been moved up to head office, eh? Go on?
- Bil bakalım işletmenin başına kim geliyor?
Already on behalf you at matrimony introduce so to sign up so you must certainly go.
Çöpçatanlık ajansına kaydettim seni, gitmelisin.
There we go. Hurry up and come on in.
Çabuk ol, içeri gel.
A ~ ing ♡. Next up, Traditional music majors Wind Flower are preparing to go on stage.
Sıradaki gösteri, Geleneksel Müzik Bölümü'nden Anemon'dan.
How about giving up on revenge or whatever and go with me?
Tüm bu intikam meselesini arkada bırakıp benimle gelmek ister misin?
We go to church, let the rev pump us up full of some God and then the boys scrimmage while the town picnics on the sidelines.
İlk maçtan bir hafta önce kiliseye gideriz, rahip bizi Tanrı sevgisiyle gaza getirir, çocuklar hazırlık maçı oynar, bütün kasaba da saha kenarında piknik yapar.
Hey, man, go on and knock up somebody your damn self.
Hadi git, başkasını hamile bırak.
you should show up and make a scene - - scream and break shit and go all autistic on her.
Çığlık atmak, bağırmak, otistik birine yardımcı olmuyor gördük.
All right, Jack, come on, we gotta go set up over here.
Pekâlâ Jack, hadi, buraya kurmamız gerek.
Okay, then, since you're starting to burn up, you tell her you love her, too, but you really have to go, and if you don't get caught or shot, maybe you'll see her again in ten years.
Tamam, o zaman, yanmaya başladığında sen de kıza kendisini sevdiğini söylersin, fakat gerçekten gitmen gerektiğini söylersin. ve eğer bunları yapmazsan ya yakalanırsın, ya da vurulursun. belki de kızı bir on sene sonra tekrar görebilirsin.
As much as I want to focus our efforts on cleaning up The Colony, today's terrorist attacks means that funding will have to go to bolstering our synthetic federal police force.
Her ne kadar Koloni'yi temizlemek için çabalasak da bugünkü terörist saldırılar, sentetik federal polis kuvvetlerimizin üretimini desteklemek için daha fazla kaynak ayırma gerekliliğini bize göstermiştir.
I'm going to go throw up on something now.
Şimdi gidip bir yerlere kusacağım.
Go easy on the copy machine because, after all, it's being held up by duct tape.
Kopya makinesine hor davranmayın, onu bantlar bir arada tutuyor.
When he's least expecting it, I'm gonna go to his house. I'll walk up, I'll knock on the door, and I'm just gonna say,
Hiç beklemediği bir anda evine gideceğim kapısına dayanıp kapıyı çalacağım.
Go on, quick! Hurry up!
Acele et!
Go up another 10.
Bir on daha artır.
Visit is when you go somewhere. - Takes up on a website.
Ziyaret etmek bi yere gitmektir
Runners, come on, let's go. Knees up!
Atletler, hadi, koşun.
I mean, we need to go up there- - check on the camera, and all of that, but... but you don't necessarily need to do it.
Yani yukarılara bizim gitmemiz lazım cihazları kontrol etmek ve diğer tüm işler için ama ama sen ille de bunu yapmak zorunda değilsin.
If you put the diaper on backwards or forget to heat the bottle up, you go with it.
Bezi ters bağlarsan ya da biberonu ısıtmayı unutursan, hiç sorun yok.
Go up on 5.
5. hatta geç.
Things will go on as they have done up until now.
Her şey şimdiye kadar olduğu gibi devam edecek.
She sees trouble and she wants to help out, and I guess one of these dogs clamped his jaws on her forearm and wouldn't let go until the fireman showed up and stuck his finger in his ass.
Bela görünce yardım etmek istiyor. Köpeklerden biri kollarını tırmalamış. Bir itfaiyeci gelip kıçını parmaklayana kadar da onu bırakmamış.
Go on, spark it up.
Çek bakalım.
The key is no longer valid. Pick it up! Come on, let's go!
Hadi gidelim
Hurry up, go on!
Acele, çabuk!
Bronx on your 21st, Brooklyn Divisions each go up by 12 %... monthly.
Bronx % 21 ve Brooklyn ise % 10 alır.
Last chance before I hang up and go to work on your son.
Telefonu kapatıp oğlunun üzerinde çalışmalara başlamadan önceki son şansın.
go on 13820
go on then 265
go on now 98
go on in 178
go on without me 34
go on home 110
go on ahead 60
go on through 17
go on inside 28
up here 454
go on then 265
go on now 98
go on in 178
go on without me 34
go on home 110
go on ahead 60
go on through 17
go on inside 28
up here 454
upsy 47
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up high 87
up now 50
up to me 18
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up high 87
up now 50
up to me 18