English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Hand him over

Hand him over traducir turco

483 traducción paralela
Then, if you want to hand him over, do so
Ondan sonra, eğer hâlâ teslim etmek istiyorsanız, öyle yapın. Aksi halde.
Then you'll make the police to hand him over to you.
O zaman polisin onu size teslim etmesini sağlayın.
Hand him over.
İçeri it onu.
I can't hand him over to the police... not as he is... lying there, near dead.
Onu polise veremem. - Bu durumdayken olmaz! - Ben de veremem!
We wanted to trap Randolph ourselves, then hand him over.
Randolph'u kendimiz yakalayıp polise vermek istedik.
He must be hiding here! Hand him over!
Kaçak burada saklanıyor olmalı!
I'll put him in custody and hand him over to you on the return voyage.
Onu gözaltına alır ve dönüşte teslim ederim.
- Hand him over.
- Onu bize verin.
- What if we hand him over?
Ya onu size verirsek?
- You hand him over, then you don't get shot up.
Onu bize verirseniz öldürülmeyeceksiniz.
- I'II just hand him over.
Karışma sen! Öğreneceğiz işin aslını.
Meaning I don't even have to hand him over in Osaka.
Demek istediğim, onu Osaka'dakilere teslim etmem gerekmiyor.
Major, hand him over to us.
Binbaşι, onu bize teslim et.
Then the Moroks caught him. Oh, we didn't hand him over to them if that's what you're thinking.
Morokların eline vermedik onu eğer öyle düşünüyorsan.
We'll punish Basini and then hand him over to the class.
Basini'yi cezalandıracak ve onu sınıfa teslim edeceğiz.
Hand him over to them at the prison.
Hapishane'ye, diğerlerinin yanına koyun.
- Shouldn't we hand him over to the police?
- Polisi çağırmalı mıyım sizce?
He's gonna have to hand him over on a platter, right?
Bulsa da davayı sana devredecektir, doğru mu?
Just hand him over.
Sadece onu teslim et.
Hand him over. And you'll come to no harm.
Onu teslim ederseniz, size zarar gelmeyecek.
Better hand him over to the authorities.
En iyisi, onu, yetkililere teslim etmek.
I mean, Tozo I won't hand him over to you.
Şöyle söyleyim, Tozo onu size vermeyeceğim.
You hand him over, or else!
Onu teslim et, yoksa!
Hand him over and there'll be no problems.
Derhâl onu teslim edersen sorun çıkarmayacağız.
Hand him over in two days or I'll have to be tough
İki gün içinde teslim edin onu aksi takdirde kabalaşacağım.
Now you want us to hand him over
Şimdi sen onu teslim etmemizi mi istiyorsun.
Hand him over to me.
Onu bana teslim edin.
- Hand him over to me.
- Onu bana teslim edin.
Get him and hand him over.
Yakaladığınızda bana teslim edin!
Do you want us to hand him over to you for just 20,000 Rupees?
Sana onu, 20 bin Rupiye vermemizi mi istiyorsun?
You are here to catch Gabbar alive and hand him over to me.
Gabbar'ı canlı olarak yakalayıp, bana teslim etmek için buradasınız.
Presidents shook his hand, queens and prelates gave him gifts and children the world over gave him their love.
Başkanlar elini sıktı, kraliçeler ve baş rahipler hediyeler verdi ve dünyanın her yerindeki çocuklar ona sevgi verdi.
Along comes this stranger who's going to clean me up... and you expect me to hand my planes over to him lock, stock and barrel.
Bu yabancı beni ortadan kaldırmaya geliyor sen de benden uçaklarımı onun ellerine bırakmamı bekliyorsun.
He woke up in the middle of the night and thought he saw... a great big white hand comin'up at him over the edge of the bed.
Gecenin bir vakti uyanıp yatağının köşesinden... büyük beyaz bir elin kendisine doğru yaklaştığını zannetti.
Hand over the pot. We'll slick him up a mite.
Ver bakalım şu yağı.
Slob, come on over here and give him a hand.
Ahbap. Buraya gel de adama yardım et.
Every time you touch me, I see you in that compartment, standing over him, with a knife in your hand.
Bana dokunduğun her zaman, seni o kompartımanda elinde bıçakla onun başında dikilirken görüyorum. Benim unutabileceğimi mi sanıyorsun?
I was going over there to thrash him, not hand over my duties.
Kendi yerime geçmesin diye onu dövmeye gidecektim!
Finding Gracchus in control of the mob and the senate... you felt compelled to hand over the garrison to him also.
Gracchus'un ayaktakımına ve senatoya hakim olduğunu görünce... garnizonu da ona teslim etmek zorunda kaldığını düşündün.
Please, hand the boy over to me, so that I may take him to a monastery... where he'll be looked after.
Lütfen, onu bana teslim edin,... onu bir manastıra yerleştirebilirim. Orada onunla ilgilenilir.
I hand him / it over to you with substantial proof.
O gangster hakkında tüm somut delilleri size vereceğim.
He came out to the club waving a check for $ 7,000 and insisted that I break up my golf game, go in and open the bank and hand over to him $ 7,000.
Yedi bin dolarlık bir çeki sallayarak kulübe geldi. Golf oyunuma ara vermeye zorlayarak bankaya gidip açmamı ve ona yedi bin doları teslim etmemi istedi.
Captain Attwood will go back with you, and you will hand over to him.
Yüzbaşı Attwood seninle gelecek, ve görevini ona teslim edeceksin.
Keep yer hand over yer mouth talkin about him, cos yer'll get into trouble.
Onun hakkında konuşurken sesini kıssan iyi olur, yoksa belaya çatarsın.
Asking a robber to hand his gun over to him.
Bir soyguncudan silahını kendisine teslim etmesini istemek.
Tell him to hand them over!
Onları teslim etmesini söyle!
If he won't hand them over I'll show him no mercy!
Eğer onları teslim etmezse ona acımayacağım!
Over him stood an executioner with a saber in his hand, and every five minutes he went "swish" with his saber over the vat!
Elinde kılıcıyla başında dikilen bir cellât her beş dakikada bir, kılıcını küpün üzerinde estirirdi.
I'm almost certain that I can persuade him... to hand over the gun.
Onu silahını vermeye ikna edebileceğime... neredeyse eminim.
I'm normally based at Salisbury, but, uh, your local man here asked me to pop over and give him a hand.
- Buyurun içeri geçin. Wiltshire Vilayeti Polis Teşkilatı demiştiniz?
I should hand this place over to him, you know that?
Belki de burayı ona devretmeliyim, biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]