Heal me traducir turco
348 traducción paralela
Heal me!
Tedavi edin!
- Heal me, Madonna!
- Şifa ver, ey Meryem!
Heal me.
Beni iyileştirin.
"heal me."
"heal me."
Won't you touch Won't you heal me, Christ
Bana dokun Beni iyileştir, İsa
Won't you touch Will you heal me, Christ
Bana dokun Beni iyileştir, İsa
She must heal me.
Beni iyileştirmeli.
Heal me Lord, for my limbs are stricken.
Şifa ver bana, ya Rab, kemiklerim sızlıyor.
Heal me
İyileştirin beni!
Touch me Heal me
Dokunun bana, iyileştirin beni!
Touch me Heal me Heal me
Dokunun bana, iyileştirin iyileştirin beni!
Heal me if you can.
Elindeyse beni iyileştir.
Whether you're God or Satan, an angel or a man, heal me.
İster Tanrı ister Şeytan bir melek ya da bir insan. Beni iyileştirsin.
Heal me!
İyileştir beni!
Heal me.
İyileştir beni.
You don't want to heal me.
Beni iyileştirmek istemiyorsun.
You have to heal me.
Beni iyileştirmelisin.
- To heal me completely.
- Tamamen iyileşmem için.
Magician, heal me.
Beni iyileştir büyücü.
Heal me!
İyileştir!
Heal me.
İyileştirmelisin.
The Spike could heal me.
Nodül beni iyileştirebilir.
There I was with my bite, wondering... who could heal me?
Orada ısırığımla birlikte, merak içindeydim... beni kim iyileştirebilir?
As Thou didst heal me By a miracle For when my weeping Mother sought Thy power,
Çünkü sen gözü yaşlı anam senin yardımını dilerken... beni mucizenle iyileştirdin.
My symbiote may yet heal me.
- Asalağım beni iyileştirir.
Heal me, avatar!
İyileştir beni, Avatar!
If I tell her everything... I know she'll say she'll wait for me for five or ten years until I heal.
Eğer ona her şeyi anlatırsam bana, ben iyileşene kadar beş ya da on yıl beni bekleyeceğini söyleyeceğini biliyorum.
If it doesn't heal, come see me in a week.
Eğer düzelmezse, haftaya gelip beni görün.
It's better to heal it, believe me.
İnan bana, daha iyi yapar.
Give me a few days to heal.
İyileşmem için biraz zaman ver.
Before you heal another... would you like for me to attempt to heal your own affliction?
Başka birini iyileştirmeden önce kendi illetinizi iyileştirmemi ister misiniz?
Let me use Tse-ku to heal you
Sana masaj yapayım
Believe me, when I heal, I'll be batting.400 again.
İnan bana, iyileşince tekrar. 400 vurmaya başlarım.
Get me in the air and I heal fast!
Ben bir kez uçmaya başlayınca vücudum iyileşmeye başlar.
You must sleep, Robert, if you are to heal others as you've healed me.
Uyumalısın, Robert, eğer beni iyileştirdiğin gibi diğerlerini de iyileştireceksen.
Please, help me heal my people.
Lütfen, insanlarımı huzura kavuşması için bana yardımcı ol.
They took me to the island of Avalon to heal.
Beni tedavi etmek için Avalon Adası'na götürdüler.
You guys burn me twice a night, I take a day off to heal, and then we do it all over again! So, I figured it out.
Ben hesapladım.
He taught me all the secrets of the forest, what can hurt you and what can heal you.
Ormanın tüm gizli sırlarını öğretti bana, bana zarar verebilecekleri ve bana faydalı olabilecekleri.
The way I've been engineered, I can heal anything that happens to me except getting my head cracked open.
Oluşturulduğum şekle göre, kafamın paramparça olması hariç, başıma gelen bir şeyi iyileştirebilirim.
You guys burn me twice a night, I take a day off to heal, and then we do it all over again!
Gecede beni iki kez yakarsınız, bir günde iyileşirim, ve bunu sürekli yaparız!
You told me once that my heart would heal.
Sen, sen bana kalbimin iyileşeceğini söylemiştin.
But nobody let my shoulder heal, and they traded me out of there.
Omzumu tedavi etmediler ve beni takas ettiler. Devam et.
Mine is pure as the sky is blue let me heal your wounds
Elbisenin altında bir kalp var mı? Benim Kalbim gökyüzü kadar temizdir.
Can you teach me to heal?
- Bana iyileştirmesini öğretebilir misin?
You know, Leo, didn't you tell me that whitelighters had the ability to heal?
Leo, beyazışıkların iyileştirme gücü yok muydu?
I can only heal when they allow me to, when I'm meant to.
Ben yalnızca onlar izin verince, yapmam gereken zamanlarda iyileştirebilirim.
Want me to heal that for you?
İyileştirmemi ister misin?
He had to trust me with his secret... so that I could heal him.
Bana sırrı konusunda güvenmesi gerekiyordu... Onu ancak bu şekilde iyileştirebilirdim.
- Me? When I thought you were a devi you seemed to have the power to heal people.
Bir Devi olduğunu düşündüğüm zaman, insanları iyileştirme gücün varmış gibi gözüküyordu.
He got into a fight because he was defending me and you and anyone else who loves this game and believes that it should heal rifts not cement them.
Kavgaya beni savunduğu için karıştı. Senin için ve futbolu sevip futbolun birleştirici olması gerektiğine inanan diğer herkes için karıştı.