Hit traducir turco
73,424 traducción paralela
This here's Top Rail Tom, and next up, we're gonna hear the newest hit from Eddy Arnold.
Sıradaki şarkı Top Rail Tom'dan. Ondan sonra da... Eddy Arnold'un yepyeni şarkısıyla sizlerleyiz.
How about playing a hit, like Perry Como here?
Perry Como'nunki gibi çok tutulan şarkılardan çalmaya ne dersin?
Now that's a hit.
İşte çok tutulan diye buna denir.
I have your next bona fide, number one hit.
Al sana yeni çok satan plağın.
So then my thumb will hit the G and then the A.
Arkasından baş parmağımla SOL, ondan sonra da LA basıyorum.
And whether you realize it or not, you're about to get hit by the shrapnel.
Farkında veya olmasın, Şarapnel tarafından vurulmak üzeresin.
Would you like to hit him a bit?
Ona biraz vurmak ister misin?
I worked for a terrorist hit squadron, OK?
Terörist bir iskele için çalıştım, tamam mı?
- Be ready to hit that button.
- Bu düğmeye basmaya hazır ol.
Falcone put out a hit on me.
Falcone kellemi almasını istemişti de.
Hit me!
Vur bana!
Hit Santino.
Santino'ya bakın.
Well, you should be able to hit the target regardless, shouldn't you?
Her şeye rağmen hedefi vurabilmelisiniz, değil mi?
Lucius, hit him.
Lucius, vur ona.
- Hey, you could just hit me.
- Hey, direk vurabilirsin.
The drunk driver who hit and killed my father when I was nine.
Ben dokuz yaşındayken babama çarpıp öldüren sarhoş sürücü.
The driver who hit my father's car that night wasn't drunk.
O gece babamın aracına çarpan sürücü sarhoş değilmiş.
That driver that hit and killed your father that night was a career scumbag.
O gece babana çarpıp öldüren sürücü pislik kariyeri yapmış.
He hit us on purpose.
Bize kasten çarptı.
Did you order the hit on my father?
Babama çarpma emrini sen mi verdin?
It was a hit?
Doğru mu?
Who ordered the hit on my father?
Babama çarpma emrini kim verdi?
We'll hit the docks and start kicking in doors today.
Bugün rıhtıma gidip kapıları tekmelemeye başlıyoruz.
Listen, Jim, we got a hit on the prints you lifted off the mask.
Dinle Jim, seni maskeye büründüren kişi hakkında ipucumuz var.
Who ordered the hit on my father?
- Babama çarpma emrini kim verdi?
Let me hit the lights.
- Dur ışıkları açayım.
Because we hit every spot on that crystal owl and all we got were dead people wearing owl masks.
Çünkü o kristal baykuştaki her bir noktaya baskın yaptık ve elimize geçen tek şey baykuş maskesi giyen ölü insanlar oldu.
I'll get a team to hit Penguin's house right away.
Penguen'in evine saldırmak için hemen bir ekip yolluyorum.
I was gonna hit you before we got to the safe house.
Gelmediğinde aptalı oynayacaktım. - Gücüne güvenerek mi?
Half the force is coming off 24hour shifts, but we could... hit the streets like a couple of old beat cops, see if we could stir up some trouble?
Polislerin yarısına 24 saat mesai düşüyor. ama biz de sokaklara eski asi polisler gibi dalabiliriz. Bela körükleyebilir miyiz bakarız ha?
We hit Jitters on the way.
Gelirken Jitters'a uğradık.
Yeah. We got a hit.
Evet, bir sonuç aldık.
It's just that that hit is all of Central City.
Ama o sonuç, bütün Central City.
That's not a hit.
Öyle sonuç mu olur?
The blade didn't hit your organs, but it did shatter your clavicle.
Bıçak organlarına isabet etmemiş ama köprücük kemiğini kırmış.
I'm gonna open a breach, you be ready to hit something really hard on the B-side.
Ben gedik açacağım, sen de bir şeye çok sert şekilde vurmaya hazırlan.
If you hit them, there's a good chance - I'll go into shock.
Onlara değersen büyük ihtimalle şoka girerim.
We got a hit.
Eşleşme bulduk.
Um, am I to infer then... that, uh, you've hit a little speed bump in your quest to build a device to trap Savitar in the Speed Force?
Savitar'ı Hız Gücü'ne hapsedecek cihazı yaparken bir hız engeline takıldığını düşünmekle doğru mu ederim? Neydi adı...
It was a hit-and-run.
Vurup kaçmışlar.
Ever since we hit the road, something's been off.
Yola çıktığımızdan beri, bir şeyler kapalıydı.
You didn't hit anything fatal.
Ölümcül bir darbe vermedin.
And I was the kid walking around like an addict, fiending for a hit like I was on fire all the time.
Ve ben de sarhoş gibi etrafda gezinen, her zaman ateş üstünde gibi ilgi bekleyen bir çocuktum.
Who wants to hit you there over and over again.
Sana tekrar tekrar vurmak isteyen biri.
Cyber got a hit off that e-mail trace.
E-postanın geldiği adresi bulmuşlar.
I can just find something to hit you with!
Gidip de sana vuracak bir şey bulayım.
If we head north, we should hit state route 34.
Eğer kuzeye doğru devam edersek 34. Eyalet Yoluna çıkabiliriz.
I went to hit the lore.
Ben eski deyişlere bakmaya geldim.
Put some sick jamsâ on the juke, and then you hit the bull.
İçkiye bu şeyler karıştırdı ve boğaya bindi.
They get hit on all day long, so you gotta bring you a-game.
Sana bütün asılırlar ama en iyi hareketlerini yapmalısın.
I'm hit.
Vuruldum.
hitler 157
hitman 40
hitomi 44
hitch 56
hits 58
hitchcock 94
hitter 35
hitting 24
hit it 577
hit the floor 17
hitman 40
hitomi 44
hitch 56
hits 58
hitchcock 94
hitter 35
hitting 24
hit it 577
hit the floor 17
hit me 756
hit the button 23
hit the brakes 44
hit the road 72
hit the gas 25
hit him 291
hit the bricks 16
hit the lights 42
hit the brake 19
hit the showers 29
hit the button 23
hit the brakes 44
hit the road 72
hit the gas 25
hit him 291
hit the bricks 16
hit the lights 42
hit the brake 19
hit the showers 29
hit me with it 17
hit list 17
hit me with your best shot 45
hit the ground 16
hit that 19
hit her 53
hit you 24
hit the deck 34
hit them 16
hit wonder 19
hit list 17
hit me with your best shot 45
hit the ground 16
hit that 19
hit her 53
hit you 24
hit the deck 34
hit them 16
hit wonder 19