English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm leaving first

I'm leaving first traducir turco

77 traducción paralela
But after the first show, I'm leaving.
Ama ilk şovdan sonra, gideceğim.
No, Maurice, I am leaving by the first train tomorrow morning.
Hayır Maurice, yarın sabah ilk trenle ayrılmak durumundayım.
This is the first time I'm leaving you alone on a Sunday.
İlk kez bir pazar günü seni tek başına bırakacağım.
I'm leaving, but I want to say goodbye to Sis first.
Gidiyorum. Ama önce bacıma elveda diyecem.
Please tell him I'm leaving for Warsaw on the first train or bus I manage to catch I'll be home in the evening Will you tell him?
Eğer tekrar ararsa ona ilk otobüsle Varşova'ya geldiğimi söyleyin.
Mom, I just happen to have two first-class tickets to Paris... leaving at 8 : 00 a.m., JFK.
Sabah sekizde JFK havaalanından Paris'e kalkacak uçakta birinci mevkiden iki kişilik biletim var.
You helped a shy adolescent take his first steps to becoming a man and I repaid you by running off and leaving you with just memories.
Siz utangaç bir yeni yetmeye erkeklik yolundaki ilk adımını attırdınız ve ben karşılık olarak uzaklaşıp sizi sadece hatırarlarla bıraktım.
I'm leaving you the house, if it isn't demolished first, and my savings, if this disease doesn't eat them up.
Evi sana bırakıyorum, eğer senden önce yıkılmamış olursa, ve birikimlerimi, eğer bu hastalık hepsini yiyip bitirmezse.
I'm leaving for Paris first thing in the morning, and I was really hoping that we could spend some time alone.
Yarın sabah Paris'e gidiyorum. Biraz yalnız kalırız demiştim.
I'm leaving first thing tomorrow morning.
Yarın sabah oraya gidiyorum.
But, I'm leaving first thing in the morning.
Ama ben sabah ilk iş yola çıkıyorum.
Nope, Sean is with Dee McGuire now... which pushed Jeff Traner into Dottie Lord's arms... leaving Madison Maylands alone for the first weekend... since he became captain of the lacrosse team.
Hayır, Sean şu anda Dee McGuire ile birlikte. Lacrosse takımının kaptanı olabilmek için Jeff Traner'i Dottie Lord'un kollarına itti ve Madison Maylands'ı hafta sonunda yalnız bıraktı.
I know this is the first time we're leaving the baby.
Bak, bu bebeği ilk bırakışımız, biliyorum.
Not because I thought he'd protect me, but because I secretly hoped that the ogre would eat my friend first, Leaving me time to get away.
Onun beni koruyabileceğinden değil... gizliden gizliye gulyabaninin... ilk önce arkadaşımı yiyeceğini... bu arada kaçmak için şansım olacağını umardım.
I'm leaving you now! My father, after he saw me grab a pencil on my first birthday
Babam İlk doğumgünümde beni kaleme yetişmeye çalışırken gördükten sonra,
But first, i want you to know that that rich woman is leaving town, and she told me that she would take you with her.
Ama önce, bilmeni isterim ki, zengin hanım buradan ayrılıyor. Seni de yanında götürmek istediğini söyledi.
- I'm leaving first.
- Ben once gidiyorum.
- I'm leaving first!
- Ben once gidiyorum. Ben.
OK then I'm leaving first.
O kadarını düşünmedim.
I hope you'll think about leaving First University and joining us.
Umarım, First Üniversitesini bırakıp, bize katılırsın.
I'm leaving first thing in the morning.
Sabah ilk iş Amanda'yı bulacağım.
I'm not leaving without a hug first! - There's no time!
Sarılmadan gitmeyeceğim!
I remember the first time I came here, and as I was leaving I looked at you, and you looked at me and, and I lost my breath for a moment.
Buraya ilk geldiğimde giderken sana baktığımı ve senin de bana baktığını ve bir anlığına nefessiz kaldığımı hatırlıyorum.
I'm leaving first.
Ben gidiyorum.
The only way I'm ever leaving Grey Gardens is feet first.
Beni Grey Gardens'tan ancak, bir şekilde çıkarabilirsiniz o da tabutumun içinde.
Yoshida, I'm leaving first.
Yoshida, ben gidiyorum.
I'm not sure whether I apologize first for leaving you in Sri Lanka or... breaking into your home.
Hangisinden başlasam bilmiyorum, Sri Lanka'da seni terk etmemden mi, yoksa evine girmemden mi.
I'm leaving first
Önce ben gidiyorum.
Then, I'm leaving first.
Öyleyse, ben şimdi gidiyorum.
Then, I'm leaving first.
O zaman hoşça kal.
I'm leaving on the first plane out.
İlk uçakla gidiyorum.
I'm leaving first.
Ben de gidiyorum.
I'm leaving first. Is that all right?
İznin olursa ben kalkıyorum.
I'm leaving first.
Önce ben gidiyorum.
Not the way I planned it but for the first time in my life, I? n leaving this city.
Planladığım gibi olmasa da hayatımda ilk defa bu şehri terk ediyorum.
I'm leaving now... but first I'd like you to see today's paper.
Şimdi çıkıyorum ama çıkmadan sana bugünkü gazeteyi göstermek isterim.
Yes, he's leaving, you're leaving, I'm leaving, she's leaving, we're all leaving first thing in the morning.
Evet, o gidiyor, sen gidiyorsun, ben gidiyorum ve o da gidiyor. Hepimiz yarın sabah erkenden gidiyoruz.
I'm not leaving here until you've given me my first real conversation.
Bana ilk gerçek konuşmamı verene kadar buradan ayrılmayacağım.
Hyung, I'm leaving first.
Hyung, ben gidiyorum.
I'm leaving first.
Al, ben önden gidiyorum.
I will place the first brick on my father's tomb with my own hands after leaving the palace.
Saraydan çıktıktan sonra rahmetli babamın türbe ve camisinin ilk tuğlasını ellerimle koyacağım.
I'm leaving with some good memories... first I've had since this started.
İyi anılarla ayrılıyorum. Başladığından beri ilk defa oluyor.
I'm only leaving with one of these, and if it's the lawsuit, the first thing your friends upstairs are gonna ask you for is a big, fat retainer.
Bunlardan birini seçeceksin. Davayı seçersen yukarıdaki arkadaşlarının isteyeceği ilk şey yüklü bir avans.
I'm leaving first.
Kalkayım ben.
I'm leaving first.
Bugün için teşekkürler, Lee Shin.
I'm leaving first after all you can track me
Önden gideceğim. Sonra beni izleyebilirsiniz.
I have my first cover shoot for "vogue" on Monday, and my assistant tells me this morning that she's leaving me.
Pazartesi günü Vogue için ilk kapak çekimim var ama asistanım bu sabah bana işi bıraktığını söylüyor.
I was just thinking about the first time your mom and I dropped you off at preschool... and how when you realized we were leaving you there, you started bawling your head off.
Annenle seni ilk kez anaokuluna bıraktığımız zaman geldi aklıma ve bizim oradan ayrıldığımızı anlayınca, nasıl da avazın çıktığı kadar bağırmıştın.
Then, I'm leaving first. see you in Kangreung.
Ben gidiyorum o halde, Gangneung'da görüşürüz.
I'm leaving first.
Ben önden gideceğim.
When I first received the offer to become your pastor here in Stull, my wife Wendy and I were unsure... unsure about moving a family halfway across the country, unsure about leaving behind a life that we had come to know and understand,
Stull'da, sizin papazınız olmak için teklifi ilk aldığımda karım Wendy ve ben emin değildik. ... bir aileyi taşımaktan ülkenin yarısını dolaşmaktan bir hayatı geride bırakmaktan yeni bir maceraya atılmaktan emin değildik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]